The witness traduction Turc
7,107 traduction parallèle
Why don't we get the witness together with a sketch artist?
- Görgü tanığını, eşkal çizim uzmanımızla görüştürelim.
Right now, that's all that matters. I don't suppose you were able to put a name to the witness.
Şimdilik önemli olan da bu.
No, I'm here because I know you're the witness who got Sherlock arrested. What?
Hayır, buradayım çünkü Sherlock'u tutuklattıran tanığın sen olduğunu biliyorum.
May I assume he's the witness who told Detectives Demps and McShane that I had threatened Maria Gutierrez?
Dedektif Demps ve McShane'e Maria Gutierrez'i tehdit ettiğimi söyleyen tanığın o olduğu konusunda haklı mıyım?
Because he's the witness.
Çünkü tanık o.
The witness, Eddie Bynum, folded pretty quickly.
Görgü tanığı, Eddie Bynum, hemen caydı.
Are you in the Witness Protection program?
Ne, Tanık Koruma programında falan mısınız? Birini mi öldürdünüz?
She's interrogating the witness.
- Görgü tanığını sorguluyor.
We know all about your relationship with him, the message you sent him from the witness stand, and the real reason you showed up at the church.
Onunla tüm ilişkini biliyoruz... tanık kürsüsünden verdiğin mesajları... kiliseye gelme sebebini de.
I am the witness.
- Fakat bir görgü şahidi var.
Ms. Crozier seems to be confused as to who is on the witness stand.
Bayan Crozier tanıkları karıştırmış gibi duruyor.
Now, perhaps she got a look at the ghastly shell game that you're playing, and you decided to kill the witness.
Belki de o iğrenç üçkağıdınıza tanık oldu. Siz de onu ortadan kaldırmak istediniz.
To assist the U.S. Marshals in strategizing a safe means of transport for the witness from L.A. to Ventura.
Federal Güvenliğe tanığı Los Angeles'ten Ventura'ya güvenle ulaştırma stratejisi oluşturmasında yardım etmek için.
Your mother... was the witness at the scene of the abuse, he said.
Annenin suistimalinin görgü tanığı olduğunu söyledi.
The witness?
Görgü tanığı mı?
! My father who was the perpetrator and my mother who was the witness made me into the witness and the perpetrator.
Fail olan babam ve tanık olan annem, beni fail ve tanık yaptınız.
You want to ask her about facts that she knows, the witness can answer that.
Bildiği gerçekler hakkında soru sorarsanız, tanık cevap verebilir.
He was looking for something in the witness protection files,'cause that's what he raided first.
Hedefi biz değildik. Tanık Koruma dosyalarında bir şey arıyordu çünkü ilk oraya erişti.
Let the record show that the witness is pointing at Charles "Lucky" Luciano.
Tanığın Charles "Lucky" Luciano'yu işaret ettiği kayıtlara geçsin.
From a lawyer's point of view, it's a terrible mistake to put a Mafia member on the witness stand.
Avukata göre, bir mafya üyesini tanık kürsüsüne oturtmak korkunç bir hataydı.
When you get away with lying so much, you don't realize that when there's a really smart, tough guy on the other end of it, you can get absolutely destroyed on the witness stand.
Söylediğiniz yalanlar yanınıza kâr kalınca diğer uçta gerçekten akıllı ve zorlu bir adam olduğunu fark etmezsiniz ve tanık kürsüsünde mahvolabilirsiniz.
Let the record show that the witness is pointing at Charles "Lucky" Luciano.
Tanığın Charles "Lucky" Luciano'yu işaret ettiği kayıtlara geçsin.
Remind the witness that she's still under oath, Your Honor.
Tanığa hâlâ yemin altında olduğunu hatırlatınız Sayın Yargıç.
All I could get out of my buddy at the 3-5 was that some new witness came forward.
35. bölgedeki arkadaşımdan öğrenebildiğim tek şey yeni bir tanığın ortaya çıktığı oldu.
As official witness, I, Barouhcruz, certify the outcome.
resmi şahit olarak sonucu onaylıyorum.
If he asks for Officer Brown- - That's my witness in a joint case with the Feds.
Kendisi Federallerle ortak yürüttüğüm dosyadaki tanığımdı.
This is your subpoena. Looks like you're the prosecution's star witness.
Galiba bir numaralı görgü tanığımız da sen oluyorsun.
Did you witness the Princess when she sneaked out at night?
Prensesi soruşturmamız gerektiğini mi söylüyorsun?
They even had a witness, but the guy recanted.
Tanıkları bile varmış ama adam ifadesini değiştirmiş.
You're just an expert witness who happens to be married to one of the plaintiff's attorneys.
Siz davacının avukatlarından biriyle evli olan uzman bir tanıksınız sadece.
I was merely there to witness the impressive skill and gamesmanship of the players, while Mr. Ortega had... gambling on his mind.
Bay Ortega kafasında kumar oynarken ben yalnızca oyuncuların yetenekleri ve kazanma sanatlarına tanık olmak için gittim.
I got a witness who puts your men at the scene.
Seni olay mahallinde gören tanığım var.
But the law requires a witness.
Ama kanunlar bir şahit istiyor işte.
Witness saw a blue sedan leaving the scene, gave us a partial plate ;
Görgü tanıkları olay yerinden ayrılan mavi sedan bir araba görmüşler. Plakasının bir kısmını söylediler. Arama emri çıkarıldı.
A witness placed the two of you together, and Sampson was more than eager to distance himself from the murder.
İkinizi cinayet yerinde gören bir tanık var ve Sampson'ın cinayet işlemek için... -... sizin kadar nedeni yoktu.
When the defense opened their case and called Durst as a first witness, I was shocked.
Savunma dosyayı açıp Durst'ü ilk tanık olarak çağırdığında... şok olmuştum.
We also have a witness who saw you fight with Darius the day he died.
Ayrıca öldüğü gün Darius'la kavga ettiğinizi görmüş bir tanık var.
We have come together in the presence of God to witness the marriage of Richard and Francis, to ask his blessing on them and to share in their journey.
Tanrı'nın huzurunda Richard ve Francis'in evliliğine şahit olmak için bir araya geldik. İKİ AY SONRA Onları kutsamasını ve yolculuklarına eşlik etmesini istiyoruz.
I know, starting with trusting my vampire stalker, who arranged for me to befriend some blue-eyed bartender, all so I could witness him getting run over, and you playing the part of the hero.
Biliyorum, buna vampir sapığıma güvenerek başladım ki kendisi bana mavi gözlü barmen bir arkadaş ayarladı... ona çarpıp kaçtı ve böylece kahraman kısmını oynadı.
A witness saw a man's car leaving at four in the morning.
Bir şahit, sabah 4'te bir adamın arabasının oradan ayrıldığını görmüş.
Witness protection's a big deal. The us marshal service just needs to screen you, just to make sure. Okay?
Tanık koruma çok mühim bir şey.
It's our job to assess firstly whether your situation qualifies you for witness protection, and secondly, whether in our judgment you're likely to be able to cope with the psychological demands of being placed in this program.
Başlıca görevimiz, tanık koruma programı için senin durumunun yeterli olup olmadığının değerlendirmesini yapmaktır. Ve ek olarak, bu programa dahil edilebilmeniz için ileriki psikolojik gereksinimleri büyük oranda sağlayıp sağlamayacağınızı tayin etmektir.
On the bright side, witness protection approved you.
İyi tarafından, tanık korumaya kabul edildin.
Normally, tourists gather here to witness the changing of the guard.
Aslında, gardiyan değişimini görmek için turistler burada toplanır.
Soon, the fashion world may witness its own changing of the guard, as Her Royal Highness Princess Eleanor looks set to upstage Her Majesty the Queen with her own look at couture British designs, something the global...
Yakında, moda dünyası kendi değişimine şahit olacak burada, tabi ki Majesteleri Prens Liam Majesteleri Kraliçeyi yüzündeki o özel, İngiliz dizaynları üzerindeki bakışıyla sahneye davet ederken...
Then he broke into the fbi files to find out Who went into witness protection.
Ve Tanık Koruma'da kimin olduğunu bulmak için FBI dosyalarına sızdı.
It is difficult to imagine the paralyzing fear expressed by nearly every witness in this case at the prospect of testifying against a man as ruthless and as violent as Lucky Luciano.
Bu davada bir adamın aleyhine tanıklık eden neredeyse her şahidin dile getirdiği korkuyu anlamak çok zor. Acımasız ve hiddet dolu adam "Lucky" Luciano'nun aleyhine.
Frank? That murder charge? The D.A.'s got a witness.
- Şu cinayet duruşması var ya ellerinde tanık varmış.
And without a key witness, the feds may no longer have a case.
Önemli bir tanık olmadan, federaller davayı daha fazla uzatamazdı.
Now he has a witness who is willing to testify against the new boss of the Luciano crime family... Vito Genovese.
Şimdi de Luciano suç ailesinin yeni patronu Vito Genovese'ye karşı tanıklık etmek isteyen bir adama sahipti.
She says you'll be the first witness in Nate... Quiet.
- Nate davasında ilk tanığın sen ola -
the witness is excused 16
the witnesses 16
witness 113
witnesses 171
witness protection 47
witness statements 20
the world is yours 18
the walking dead 44
the who 68
the way i see it 340
the witnesses 16
witness 113
witnesses 171
witness protection 47
witness statements 20
the world is yours 18
the walking dead 44
the who 68
the way i see it 340
the whole thing 282
the way you talk 19
the world is changing 33
the way of the future 27
the wall 69
the walls 37
the waitress 23
the world has changed 35
the wall street journal 16
the way i look at it 29
the way you talk 19
the world is changing 33
the way of the future 27
the wall 69
the walls 37
the waitress 23
the world has changed 35
the wall street journal 16
the way i look at it 29