The wall traduction Turc
15,097 traduction parallèle
No, your clumsy wife managed to knock it off the wall and break the glass.
Hayır, duvardan düşürüp camını kıracak kadar sakar bir kadınım.
Up against the wall.
Duvara doğru.
So I'm banging this chick, man, and all of a sudden, the pictures start falling off the wall.
İşte o pilice çakıyorum, dostum ve birden bire resimler duvardan düşmeye başlıyor.
We have to get you inside the wall.
Seni içeri götürmemiz gerek.
Indra's army's outside the wall, and Lexa lifted the kill order on you at the summit.
Indra'nın ordusu surların dışında ve Lexa zirvede, üzerindeki ölüm fermanını kaldırdı.
Dot, my mom's assistant, her hands had this purple glow when she opened the wall and my mom pushed me through and I ended up at the police station.
Dot, annemin asistanı. Duvarı açtığı zaman ellerinden mor bir ışık çıktı. Annem beni içine itince de kendimi karakolda buldum.
I would like use a laser beam and blast the wall to smithereens.
Ben olsam lazer ışını kullanıp suru paramparça ederdim.
Now, when I nod, you pull the bottom brick out and the wall falls on me.
Şimdi, kafamı salladığımda tuğlayı çekeceksin ve duvar üzerime yıkılacak.
What I want, then I blow your brains across the wall,
Paramı almazsam beynini dağıtacağım.
She went from under the floor to inside the wall.
Zeminin altından yürüyüp, duvara geçmiş.
I glide silently through the wall.
Yavaşça duvarın içinden süzülüyorum.
♪ There's a sailboat on the wall ♪
# Duvarda da bir yelkenli var #
Because I have these... like weird kind of scary posters on the wall.
Çünkü duvarlarımda şu garip ve korkunç posterlerden asılı.
She reached out, took it from the wall... and put it in the fire.
Sonra uzanıp o haçı duvardan aldı ve ateşe attı.
Come on, champ, balls to the wall.
Hadi şampiyon, kendine gel.
Those two years I was in Russia, it was right after the wall came down.
Duvar yıkıldıktan hemen sonra Rusya'da iki yıl geçirdim.
The wall is breached!
Duvarı aştılar!
You see the elemental signs on the wall?
Duvardaki elemental işaretleri görüyor musun?
Against the wall now.
Duvara dayanın.
Against the wall!
Duvarın üstüne!
I'd take a bullet for any one of you... not for the S.H.I.E.L.D. logo on the wall, for you.
Herhangi biriniz için kurşun yemeye hazırım. Duvardaki S.H.I.E.L.D. logosu için değil, senin için.
Later I must run to the end of the station.. ... and throw it across the wall on the other side.
Daha sonra istasyonun sonuna kadar gidecek ve çantayı duvarın diğer tarafına atacaktım.
He also said that.. if I succeed in throwing the bag.. ... I will find Ronnie on the other side of the wall.
Aynı zamanda çantayı attığımda Ronnie'yi duvarın diğer tarafında bulacağımı söyledi.
After looking at the wall in his house.. ... there is no room for any doubt.
Evdeki duvarı gördükten sonra hiç bir şüphe kalmadı.
When we caught him, he was trying to.. ... throw the bag of money on the other side of the wall.
Onu yakaladığımızda çantayı duvarın arkasına atmaya çalışıyordu.
Put your hand up on the wall.
Elini duvara koy.
- Put it on the wall.
- Duvara koy dedim.
Well, if I can topple the wall, I can certainly topple their spirits.
Duvarı yıkabiliyorsam ruhlarını da yıkabilirim.
You took those at your war against the wall.
Onları duvardaki savaşına götürdün.
- There's a clock on the wall.
- Duvarda saat var ya.
- It's the wall up above us.
- Üstümüzdeki duvardan geliyor.
You know better than any of us how dangerous it is to breech the wall of silence.
Sessizlik duvarından geri dönmenin ne kadar tehlikeli olduğunu bizden daha iyi biliyorsun.
Plato asks you to imagine this cave that people are born into, chained, so they can only see in one direction... At the wall in front of them.
Platon sizden bir mağara hayal etmenizi istiyor içinde insanların doğduğu zincirlendiği, böylece sadece tek bir yönü önlerindeki duvarı görebildikleri.
Sonic, this time I want you to throw the laser off the wall, and then it can kind of boom off of her buns.
Sonic, bu kez lazeri duvardan yansıt, o zaman poposundan yansır.
I have degrees lining the wall of my office.
Ofisimdeki duvarda asılı olan bir sürü diplomam var.
We've been walking around for hours and all we've been able to find is some stupid snake sculpture on the wall.
Saatlerdir dolanıyoruz, bir tek duvarda yılan heykeli bulabildik.
Was actually once a part of the Great Wall, or so they told us in Beijing.
Bir zamanlar gerçekten de Çin Seddi'nin bir parçasıymış. Ya da Pekin'de bize öyle anlattılar.
Wall safe at the SSR lab.
- Seni vuracaktı.
Even the acting head of a major Wall Street finance firm... can't argue with the consequences of a serious car accident.
Büyük birfinans şirketine vekaleten başkanlık eden biri bile ciddi birtrafik kazasının sonuçlarını göz ardı edemez.
The Dow plunging over 508 points... as panic spread throughout Wall Street... wiping out more than one-third of the gains... from this rare, five-year bull market.
Dow Jones 508 puan birden düştü... ve Wall Street'te büyük bir panik var Beş yıllık iyimser piyasada kazanıIan karların... üçte biri yok oldu.
Drops you outside the camp wall.
Kamp duvarının dışına çıkacaksın.
Think them drugs just gonna reach the hands Of some hollywood big shot or up the nose Of some wall street scumbag?
Uyuşturucuların Hollywood patronlarının eline ya da burnu havada Wall Street pisliğinin eline geçeceğini düşündün mü?
The administration needs Wall Street money to compete.
Hükümete, Wall Street parası lazım.
Boss, we should stick to the rules of recusal, the old Chinese Wall, shouldn't we?
Patron, davadan çekilme kurallarına ve kadim geleneklere bağlı kalmalıyız, değil mi?
Axelrod magically became the poster child for Wall Street malfeasance and profiteering off terrorism.
Axelrod bir anda terörizmden kâr sağlayan Wall Street'dekl kötülüğün reklam yüzü oldu.
But me and a few of the senior partners, we came up at a time when Wall Street was all cock and balls... and no brains.
Ben ve ortaklarım Wall Street'e erkeklerin egemen olduğu, fakat beyinlerini hiç kullanmadıkları bir sırada işe başladık.
In the month of December.. ... the graveyard wall was extended.
Aralık ayında kabristanın duvarları yükseltildi.
The yellow wall?
Duvar mı?
To say the truth, when Russell told me he was in love with a white girl, I wanted to punch a wall.
Gerçeği söylemek gerekirse, Russell beyaz bir kıza aşık olduğunu söylediğinde duvara yumruk atmak istedim.
I need your help to get through the storm wall.
I fırtına duvarı geçmek için sizin yardımınıza ihtiyacımız var.
The nearest wall is 20 feet away.
En yakındaki duvar 6 metre uzaklıkta.
the walls 37
the wall street journal 16
wall 219
wallet 107
wallace 444
walls 61
wallop 17
waller 30
wally 498
wall street 110
the wall street journal 16
wall 219
wallet 107
wallace 444
walls 61
wallop 17
waller 30
wally 498
wall street 110
wallets 27
the world is yours 18
the walking dead 44
the who 68
the way i see it 340
the whole thing 282
the world is changing 33
the way you talk 19
the way of the future 27
the waitress 23
the world is yours 18
the walking dead 44
the who 68
the way i see it 340
the whole thing 282
the world is changing 33
the way you talk 19
the way of the future 27
the waitress 23
the world has changed 35
the way i look at it 29
the war is over 139
the way i figure it 33
the way things are going 26
the whole nine yards 33
the wedding 120
the way 34
the way things are 19
the way i heard it 23
the way i look at it 29
the war is over 139
the way i figure it 33
the way things are going 26
the whole nine yards 33
the wedding 120
the way 34
the way things are 19
the way i heard it 23
the witch 63
the words 90
the warehouse 20
the whole world 65
the window 97
the witness 70
the whole truth 141
the whole day 16
the war 122
the words 90
the warehouse 20
the whole world 65
the window 97
the witness 70
the whole truth 141
the whole day 16
the war 122