English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ B ] / Benimle kalın

Benimle kalın traduction Anglais

481 traduction parallèle
Yalnızca kısa bir süreliğine benimle kalın ve eğer tanrılar isterse size bir erkek evlat vereyim.
only stay with me for a little while and if the gods will it, I will give you a son.
Benimle kalın.
Stay with me.
Ne olursa olsun Sör Henry, benimle kalın.
Whatever happens, Sir Henry, you must stay with me.
Marta ve Short benimle kalın.
Marta and Short stay with me.
Benimle kalın, arkadaşlar, Paris hakkında konuşuyorduk..
Stay with me, my friends. I want to talk about Paris.
Siz üçünüz, ve siz üçünüz, benimle kalın.
You three, and you three, stay with me.
Siz ikiniz benimle kalın!
You two stay with me!
O halde benimle kalın.
Well, come and stay with me.
Kano, siz benimle kalın.
Kano. You stay with me.
Benimle kalın!
Stay with me.
Eğer bu konuda uyuyamayacak kadar heyecanlıysanız. Benimle kalın. Ben de sizi meşgul edecek bir şeyler bulayım.
So if you're so excited about it you can't sleep... well, stay up with me... and I'll figure out some way to keep you occupied.
Sadece bir hafta benimle kalın.
Just stay with me for a week and I'll be all right.
Benimle kalırsın...
You'd stick with me...
Baba, burada kalıp biraz benimle oynamayacak mısın?
Daddy, won't you stay and play with me a little while?
Benimle kalır mısın?
Will you stay with me?
Benimle kalırsınız.
You shall stay with me.
Sakın dostum Gypo'ya saygısızlık yapayım deme yoksa benimle hesaplaşmak zorunda kalırsın.
Now, now, don't be disrespectful to me friend Gypo or you'll have me to settle with.
- Siz bize her zaman lazımsınız. Ya da burada beş hafta daha kalıp benimle de dönebilirsiniz.
- We could try, or you could stay another five weeks and come back with me.
Sibyl, eğer sana "eve gitme, benimle kal" deseydim, ne yapardın?
What would you do, sibyl, if i should say to you, don't leave me now, don't go home?
- Burada benimle kalır mısınız?
- Would you stay here with me?
Burada benimle kalın, ben size bakarım. Sizin için ölürüm ve bunu biliyorsunuz.
Stay with me, take care of you.
Ayrıca benimle evlenirsen, özgür kalırsın.
Besides, if you married me, you'd keep your freedom.
Böylece evde benimle kalırsın.
And then you could stay at home with me.
Bir yıl önce, bir sorunun olduğunda, benimle paylaşmadan o kapının önünden geçip gider miydin? Bugünse seni ben çağırmak zorunda kalıyorum!
A year ago, would you have walked past that door without coming in to take up the situation with me?
Haydi gel, benimle kalırsın.
Stay at my house.
Burada kalırsın Clay, burada benimle kalır sheriff olursun, eminim bir sorun çıkmıyacaktır, sheriff bunu kabul eder.
We had a council meeting and everyone agreed that if you wanted to stay we could go to the deputy, I'm sure there'd be no problem.
Şimdi gidiyorsun. Ama gözlerim için anıların aklım için düşüncelerin kalır benimle.
BUT I SHALL HAVE A MEMORY OF YOU FOR MY EYES,
" Gözlerim için anıların aklım için düşüncelerin kalır benimle.
"I HAVE A MEMORY OF YOU FOR MY EYES. " THOUGHTS OF YOU FOR MY M IND AND THE TOUCH OF YOU FOR ALL OF ME "
Benimle yemeğe kalır mısınız?
You will dine with me at the presbytery
Benimle kalıyordu, ama yarın onu akıl hastanesine bırakacağım.
She has been staying with me, but tomorrow I am taking her to an asylum.
Bırak örümcek ağlarını o temizlesin, sen benimle kal.
Let him brush away the Cobwebs for you and stay with me.
Sonra benimle evlenmek zorunda kalırsın.
Then you'll have to marry me.
Burada kalın, benimle birlikte uyanık durun.
Abide here and watch with me.
Bugün benimle kalır mısın?
You'll stay with me today?
Çok fazla yalnız yaşayan dağ adamları arasında yaygın bir hastalıktır,... ama böyle anlarda benimle kalırsan, bir şeyim kalmaz.
It's a disease common to mountain men who live alone a lot, but if you stay with me at such... such times, uh, I'll be OK.
Şey, isterdim, ama anlamaya çalış, benimle nasıl kalırsın, ben de sıcak bir yuva yok ki?
well, I would love to, but try to understand, how can you stay with me if I have neither house nor home?
Gömene kadar altın benimle kalıyor.
The gold stays with me until I bury it.
Tricard ve Berlicot, burada kalın. Diğerleri benimle gelsin.
Tricard and Berlicot stay here.
Burada kalın, Vogel benimle gel.
Stay here. Vogel.
Benimle kalırsan, rüyalarını da tatlılaştırırım.
If you stay with me... I'll sweeten the dreams, too.
Benimle iki gün kalır mısın?
Will you stay two days with me?
Bana sadece iki gün benimle kalır mısın yoksa kalmaz mısın onu söyle.
Just tell me if you're staying two days with me or not.
Liliane, biraz benimle kalır mısın?
Stay here with me this morning.
Yatakta benimle iki dakika kal. O şeyi hurda demir diye satarsın.
Two minutes in bed with me and you'll sell that thing for scrap iron.
Kalır mısın - Benimle yatar mısın?
Will you stay - Will you come lie down with me?
Acaba... benimle kalır mısınız?
Would you like to stay with me?
İstersen her zaman benimle kalırsın.
If you want, you can stay with me always.
Benimle kalır mısın?
Won't you stay with me?
Lütfen benimle biraz kalın ve konuşun.
Please just stay with me for a little while and talk.
Benimle, kalın kafalı bir köylüymüşüm gibi konuşma.
Don't talk to me as if I'm some thick-headed peasant.
Afedersiniz. Sadece benimle irtibatta kalın dedektif.
Sorry, just bear with me, detective...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]