Bu çok gülünç traduction Anglais
322 traduction parallèle
Bu çok gülünç!
That's ridiculous.
Bu çok gülünç bir açıklama.
Thats a preposterous statement.
- Bu çok gülünç.
- It's ridiculous.
Tanrım, bu çok gülünç. Bakın?
Oh, my, this is so silly.
- Bu çok gülünç.
- That's silly.
Ama bu çok gülünç.
Why, that's ridiculous.
Bu çok gülünç bir yalan.
That's a very silly lie.
Bu çok gülünç.
This is absurd.
Bu çok gülünç, yönetim sizin çok daha iyi olduğunuzu fark etmeli.
That's ridiculous. I should think the Board of Directors would realize you're feeling better.
Bu çok gülünç. Dottie!
This is ridiculous.
Bu çok gülünç!
That's ridiculous!
Bu çok gülünç.
Oh, this is ridiculous.
- Onlar bize bozukluk atacaklardır Bu çok gülünç
They'll throw pennies at us. It's ridiculous. This is a dramatic moment.
Mamita, bu çok gülünç.
Mamita, this is absurd.
Bu çok gülünç.
That's ridiculous.
- Bu çok gülünç.
- I know it's laughable,
Bu çok gülünç.
It's ridiculous!
- Bu çok gülünç. Benim bir şeyim yok.
- There's nothing wrong with me.
Bu çok gülünç, değil mi?
It's ridiculous, isn't it?
Bu çok gülünç.
Why, it's ridiculous.
- Bu çok gülünç.
- It's so ridiculous.
Bu çok gülünç!
This is ridiculous
Benim durumumda bu çok gülünç.
It's laughable in my situation.
Bu çok gülünç.
Uh, uh... I remember when...
Dinle, bu çok gülünç.
Listen, this is ridiculous
- Bu çok gülünç.
- This is too ridiculous.
Oh, tatbikat için... Bu çok gülünç.
This is ridiculous.
Bu çok gülünç.
This is ridiculous.
- Bu çok gülünç.
- That's ridiculous.
Bu çok gülünç bir şey, doktor.
Now, that's ridiculous, doctor.
Bu çok gülünç.
That's rich.
Bu çok gülünç.
And this is ridiculous.
Birlikte gideriz ve beni tanıştırırsın... bu çok gülünç.
We can go together and you introduce me... - I'd like that. - But dad, it's that...
Bu çok gülünç.
This is ludicrous.
Bu çok gülünç.
This is very amusing.
Bu çok gülünç.
That's funny.
- Bu çok gülünç.
- Ridiculous.
Bu çok gülünç.
You know, this is ridiculous.
Bu gülünç, çok gülünç.
That's comical, real comical.
Aslında bu dediğin de çok gülünç tabii.
Now, that, too, is patently ridiculous.
- Çok gülünç bir durum bu.
- This is a ludicrous situation.
Bu ülkedeki yasalar çok gülünç.
The laws in this country are a mockery.
Bu koşullarda çok gülünç oluyor.
Under the circumstances, I find it rather ridiculous.
Bu çok gülünç.
That's a laugh.
Ya da sırtından bir parça keseyim, yoksa bu da mı çok gülünç olur?
Shall I cut a chunk out of your back, or would that be too ridiculous?
Bu gerçekten çok gülünç
This is really ajoke
Bu geceki kutlamalar çok gülünç.
Our celebration tonight is a travesty.
Ama benim boynumu kestin... bu çok gülünç.
But have it happen to my own neck is ridiculous! ...
Bu dava çok gülünç!
This case is a travesty!
Bu elbiseler çok gülünç.
These suits look ridiculous.
Bu gerekli değil Çok gülünç!
It's not necessary! This is ridiculous!
bu çok güzel 567
bu çok iyi 411
bu çok üzücü 63
bu çok 150
bu çok zor 90
bu çok iyiydi 76
bu çok iyi olur 37
bu çok heyecan verici 50
bu çok hoş 216
bu çok korkunç 105
bu çok iyi 411
bu çok üzücü 63
bu çok 150
bu çok zor 90
bu çok iyiydi 76
bu çok iyi olur 37
bu çok heyecan verici 50
bu çok hoş 216
bu çok korkunç 105
bu çok fazla 165
bu çok doğal 48
bu çok doğru 46
bu çok ilginç 132
bu çok para 46
bu çok güzeldi 52
bu çok kötü oldu 29
bu çok eğlenceli 50
bu çok komik 209
bu çok saçma 642
bu çok doğal 48
bu çok doğru 46
bu çok ilginç 132
bu çok para 46
bu çok güzeldi 52
bu çok kötü oldu 29
bu çok eğlenceli 50
bu çok komik 209
bu çok saçma 642
bu çok önemli 351
bu çok kötü 494
bu çok kolay 78
bu çok iğrenç 62
bu çok tuhaf 143
bu çok tehlikeli 167
bu çok basit 58
bu çok garip 190
bu çok aptalca 126
bu çok komikti 16
bu çok kötü 494
bu çok kolay 78
bu çok iğrenç 62
bu çok tuhaf 143
bu çok tehlikeli 167
bu çok basit 58
bu çok garip 190
bu çok aptalca 126
bu çok komikti 16