English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ D ] / Dikkatli bakın

Dikkatli bakın traduction Anglais

165 traduction parallèle
Dikkatli bakın!
Look out!
Tanıştınız işte,... dikkatli bakın.
Well you met them, take a good look.
Su yapıya dikkatli bakın.
Well, notice this structure here.
Dikkatli bakın.
Look carefully.
Dikkatli bakın efendim, bu merakınıza ben de yüzümü hep açık tutacağım.
Look carefully, Sire. I will keep my face open to your curiosity.
Dikkatli bakın!
Look carefully!
Binbaşım, seçmeden önce dikkatli bakın.
Captain, before you choose, look well.
Daha dikkatli bakın memur beyler.
You're not paying attention.
Dikkatli bakın. Düşünüyorlar.
Look closely - they are thinking.
Dikkatli bakın.
Keep a close watch.
Dikkatli bakın... Emin misiniz?
Look carefully - are you sure?
Dikkatli bakın. Gördünüz mü?
Observe carefully.
Dikkatli bakın.
Watch carefully.
Dikkatli bakın.
Look closely.
Dikkatli bakın.
Look very closely.
Dikkatli bakın, bayım.
Look closely, sir.
Sadece ona dikkatli bakın, ve işe koyulun.
Just take a good look at her, then get to work.
Tekrar dikkatli bakın.
Give him his notice, at least.
Dikkatli bakın!
Check it out!
- İyi bakın, dikkatli bakın.
- Look hard. Take a good look.
Dikkatli bakın, gücünüzün anahtarları.
Behold, the key to your power. - Whoa.
Sırlar kutuma dikkatli bakın!
Behold the box of mystery!
Bana dikkatli bakın, Albay Patterson.
Look at me closely, Colonel Patterson.
Dikkatli bakın, memur bey.
Look carefully, officer.
Piskopos Brennan'a dediğine göre, tahta desenin içinde dikkatli bakınca Piskopos Brennan'ın birebir kopyasını görebiliyormuşsun.
He told Bishop Brennan that in the wood grain you can see what appears to be a perfect likeness of... Bishop Brennan. - You found out all that just there?
Ben gerçeğim, inanmıyorsanız dikkatli bakın ve çığlık atmaya başlayın!
If you do not believe I am the real thing take a good look at me and start freaking!
Dikkatli bakın, bayım.
Look carefully, sir.
Ona dikkatli bakın!
Look at him!
Dikkatli bakınca anlarsın.
Look closely and you'll find out.
Tam o anda Miranda dikkatli bakınca dudaklarını ve düzgün beyaz dişlerini gördü ve sandviçi düşünmekten vazgeçip kostümün içindeki erkeği merak etmeye başladı.
Then Miranda glimpsed just enough of his full lips and shiny white teeth to stop thinking about the sandwich and start wondering about the man inside.
Dikkatli bakın, Dr. Jung.
Look carefully, Dr. Jung.
Dikkatli bakın.
Check this out.
Lütfen notlarınıza dikkatli bakın.
Please, make sure you check it
Lütfen buna çok dikkatli bakın ve tanıyıp tanımadığınızı söyleyin.
Please look at it very carefully and see whether you recognize this man.
Sosyal adaletsizliğin getirilerini geri çevirir ve polisin dikkatli bakışları altında o bakışların altında...
We take back the spoils of social injustice And under the watchful eye of the police watchful eye of the police
Bak, ufukta çok yumuşak bir gülümseme var hepsini görebilmek için çok sessiz ve dikkatli olmalısın.
Look there, on the horizon, is a smile so soft you have to be very quiet and watchful to see it at all.
Bakın, çok dikkatli olun.
- Listen to me very well.
Haydi, dikkatli bakın!
Quick!
Bak Kardeşim, orada Lung ile dövüşmek zorunda kalırsan çok dikkatli olmalısın.
Brother Fung, if you fight with Lung... you must guard against that special technique
Bakın, eğer dikkatli olmazsanız ne kaçırdığınızı gördünüz mü?
You see what you miss if you don't stay alert?
Eğer yola çıkıyorsanız, dikkatli sürün..... Kendinize iyi bakın, bu benim içinde geçerli.
The life you save may be mine.
Bakın, dikkatli olun.
Listen, watch carefully.
ve böylece, şimdi, burada bu kutsal salonda büyük kahramanlarımızın dikkatli bakışları altında en yüksek şekilde onurlanacaksınız bu bir Klingon'a bağışlanır... Bat'leth Yoldaşlığı!
And so, now, here, in this hallowed hall under the watchful gaze of our greatest heroes you will receive the highest honor that can be bestowed upon a Klingon... the Order of the Bat'leth!
Dikkatli ana-babalar yavrularının bakımıyla meşgul... ama yuvalar tehlikeye açık.
Attentive parents tend to their chicks, but their nests are vulnerable.
Bak, dikkatli olmalısın.
Look, you've got to be careful.
Bak, dikkatli olmalısın Token.
You see, you must pay attention, Token.
Yemeği dikkatli bir şekilde planladınız, masayı hazırladınız ve bir bebek bakıcısı tuttunuz.
You've carefully planned your meal set your table and arranged for a babysitter.
Dikkatli olun ve kendinize iyi bakın.
Take care of yourself. Okay?
Kulaklarını hareket ettirebilmen harika bir şey. Kulaklarımla ritim bile tutturabilirim. Evet, dikkatli bak.
it is fantastic when you move your ears i can even do the Cucaraca with my ears sure, look carefully
Daha dikkatli bak. - Kadın mıymış?
Female?
Tamam, bakın. Benim ne kadar dikkatli biri olduğumu biliyorsunuz. Ve bir şeyi enine boyuna düşünmeden, girişmeyeceğimi biliyorsunuz.
You guys know that I am an extremely cautious person... and I consider things from every angle... and I don't just jump into things.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]