Gitme zamanı geldi traduction Anglais
547 traduction parallèle
Gitme zamanı geldi.
Time to go in.
- Gitme zamanı geldi.
- Why? - It's time to go.
Pekâlâ gitme zamanı geldi.
Well, it's time I was a-leavin'.
- Gitme zamanı geldi mi?
- Time to go?
- Eve gitme zamanı geldi.
- It's time to go home.
Gitme zamanı geldi.
Time to go.
Uyan, Apu. Okula gitme zamanı geldi.
Wake up, Apu ; it's time to go to school
Eve gitme zamanı geldi.
It's time you headed for home.
- Gitme zamanı geldi.
- It's time to go back.
Artık evinize gitme zamanı geldi.
I think perhaps it's time for you to go home.
Parka gitme zamanı geldi.
It's time for our outing in the park.
Bayanlar ve baylar, gitme zamanı geldi.
Ladies and gentleman, it's time to go.
Tamam oğlum, gitme zamanı geldi.
All right, kid. It's time, get up.
Gitme zamanı geldi!
It's time for departure!
Evet, artık gitme zamanı geldi efendim.
Well, it's time for me to take my leave, dear lady.
Ormana gitme zamanı geldi.
It's time to go to the woods.
Gitme zamanı geldi.
It's time that you were moving on.
Ugo, mutfağa gitme zamanı geldi.
Ugo, time to go to the kitchen.
- İşe gitme zamanı geldi mi?
- Is it already time to go to work?
Gitme zamanı geldi, sanırım.
Time to go, I guess.
Robinson'ın Singer'e gitme zamanı geldi.
It's about time Robinson went to Singer.
Sanırım gitme zamanı geldi, Donna.
I think it's time we were going, Donna.
Acele edin Madam Rosa, Gitme zamanı geldi.
Hurry up, Madame Rosa, it's time to leave.
Okula gitme zamanı geldi mi?
Is it time to go to school yet?
- Sanırım eve gitme zamanı geldi.
- I think it may be time to go home.
- Hadi, gitme zamanı geldi.
Come. It's time to go.
Sanırım hepimizin eve gitme zamanı geldi.
Yes, well I think it's time we all went home, don't you?
Gitme zamanı geldi.
About time she's gone.
Gitme zamanı geldi!
It's time to leave!
Eve gitme zamanı geldi.
It's time to go home.
Gitme zamanı geldi.
It's time to get out of here.
Gitme zamanı geldi.
It's time to go now.
Ronnie, gitme zamanı geldi.
- Gee, Ronny, it's time to go.
Gitme zamanın geldi.
- But I don't want to leave.
Gitme zamanımız geldi.
It's time we started.
- Balım, gitme zamanım geldi, haydi.
Come on, honey, it's time to go.
Eve gitme zamanın geldi.
About time you went home.
Eve gitme zamanım geldi.
It's time for me to go home.
Pekala, bence senin için yatağa gitme ve uyuma zamanı geldi genç bayan.
Well, um, I think it's time for you to get ready for bed, young lady.
Gitme zamanımız geldi, Crow.
Time we both quit, Crow.
- Gitme zamanın geldi.
- Where are you going?
Eve gitme zamanım geldi.
Time for me to go home.
Gitme zamanın geldi.
Time for you to leave.
İpodroma gitme zamanı geldi. Çabuk üstünü değiştir, seni aşağıda bekliyorum.
Go change your clothes.
Gitme zamanım geldi.
This time I'm going.
Uzun süre mücadele ettin ama şimdi gücünü geri kazandın ve artık gitme zamanın geldi.
It's been a long struggle, but now that you've regained your strength, it's time for you to leave.
Bence eve gitme zamanımız geldi.
It's time to go home.
Gitme zamanımız geldi sanırım.
I think it's time we were going.
Artık buradan gitme zamanım geldi, Bayan Celie.
Well, Miss Celie, I do believe it's time for me to go.
Düşünüyorum... Düşünüyorum, gitme zamanım geldi.
i think... i think it's probably time i went.
- Sanırım artık gitme zamanım geldi.
I think it's time for me to go.
gitme zamanı 170
zamanı geldi 236
zamanı geldiğinde 69
geldin 84
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldik 352
geldiniz 33
geldiğinde 28
zamanı geldi 236
zamanı geldiğinde 69
geldin 84
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldik 352
geldiniz 33
geldiğinde 28
geldik mi 60
geldin demek 49
geldi mi 70
geldiğin için teşekkür ederim 61
geldiler 289
geldiğiniz için teşekkür ederim 70
geldiğiniz için teşekkürler 166
geldiğin için sağol 48
geldiğin için sağ ol 68
geldim işte 33
geldin demek 49
geldi mi 70
geldiğin için teşekkür ederim 61
geldiler 289
geldiğiniz için teşekkür ederim 70
geldiğiniz için teşekkürler 166
geldiğin için sağol 48
geldiğin için sağ ol 68
geldim işte 33