Gitmek ister misin traduction Anglais
2,025 traduction parallèle
Benimle bir ara tiyatroya gitmek ister misin?
Would you like to go with me sometime to the theater?
Bir şeyler içmek için bir yerlere gitmek ister misin?
You'd like to go somewhere for a drink?
- Bir yere gitmek ister misin?
- Do you wanna go somewhere?
Formoz Rock Festivali'ne gitmek ister misin?
Do you want to go to the Formoz Rock Festival?
- Babamı arayıp gitmek ister misin? - Hayır.
- Want to call Dad and run away?
Başka bir yere gitmek ister misin?
You wanna go? - Somewhere else?
Eve gitmek ister misin?
You wanna go home?
Gitmek ister misin?
- Do you wanna get going?
- Gitmek ister misin?
- Well, do you wanna leave?
Kısır'a gitmek ister misin?
Wanna go to Ogypt?
Shoko, eve gitmek ister misin?
Shoko, want to go home?
Bir yerlere gitmek ister misin?
Do you wanna go somewhere?
Bir yerlere gitmek ister misin?
You wanna go somewhere?
Gitmek ister misin?
Want a ride?
Oraya yarın gitmek ister misin?
Do you want to go there tomorrow?
Daha iyi bir yere gitmek ister misin?
Go here something very of grand?
Karakola gitmek ister misin? - Hayır.
Want to go to the police station?
Lis, Civic Arena'daki Judas Priest konserine gitmek ister misin?
So, hey, Lis, you wanna go see Judas Priest at Civic Arena?
Gitmek ister misin?
Would you like to go?
Yemeğe gitmek ister misin?
Would you like to go?
Mark bize yardım etmekte biraz daha ileri gitmek ister misin?
Well, Mark do you think you'd be wiling to go a few steps further in helping us?
- Otobüsle gitmek ister misin?
- Would you rather take the bus?
Son bir akşam yemeği için kasabaya gitmek ister misin?
Do you want to go into town for one last lunch?
Yarın akşam Teddy ve Ellie'ye gitmek ister misin?
You going to Teddy and Ellie's tomorrow night?
Doktora bugün gitmek ister misin? Evet.
So maybe you could, like, kind of hang out in front of the window so people of color know it's cool to come in.
Probe'a gitmek ister misin?
Do you want to go to Probe?
Bugece Delaney'in partisine gitmek ister misin?
Do you want to hit up delaney's party tonight?
Onlardan birine birlikte gitmek ister misin?
Would you like to go to one of those places with me?
Benimle veya bizimle ara sıra dondurma yemeye, sinemaya falan gitmek ister misin?
Do you think you would like to go with us for an ice cream, or to the cinema, once in a while? Would you like that?
Gitmek ister misin?
Want to go there?
Çıktığım çocuklardan birisi ki gerçekten çocuklarla çıktım bir keresinde Paris'e gitmek ister misin diye sordu.
One of the boys I went out with, and they really were boys,... once asked me to go to Paris with him.
Buz pateni yapmaya gitmek ister misin?
Want to go ice skating?
- Onunla konuşmaya gitmek ister misin?
All right, you want to go talk to him?
- Gitmek ister misin?
- Wanna do that?
Gitmek ister misin?
Want to go?
Sahile gitmek ister misin?
Do you want to go to the beach?
- Gitmek ister misin?
- You wanna go?
Benimle dansa gitmek ister misin?
Do you want to go to the dance with me?
Bizimle peri tiyatrosuna gitmek ister misin diye sormaya geldik.
Came to see if you wanted to join us for fairytale theater.
Bir ara benimle sinemaya gitmek ister misin?
Would you like to go to the movies with me sometime?
Ama ben hafta sonu gidemeyeceğim. Gitmek ister misin?
But I can't make it this weekend do you want to go?
Partiye birlikte gitmek ister misin?
Do you want to ride together to the party?
Kafeye gitmek ister misin diye sormaya gelmiştim.
I came to see if you wanted to hit The Rack.
Hiç kimsenin daha önce gitmediği yerlere gitmek ister misin?
You want to go where no man has gone before?
Bu gece benimle bir partiye gitmek ister misin?
Do you want to go to this party with me tonight?
Oraya geri gitmek ister misin? Hayır.
- Do you want to go back there?
Bu akşam Camden'daki park açılışına benim yerime gitmek ister misin?
Do you think you could maybe go to this park opening thing in Camden for me?
Meksika'ya gitmek zorunda kalabilirim. Gelmek ister misin?
I may need to cross the border, you wanna come with?
Melanie, kocanla birlikte Fransız film festivaline gitmek için iki kişilik bilet ister misin?
Hey, Melanie, how would you and your husband like two tickets to the French Film Festival?
Tanışma randevusuna gitmek ister misin?
Do you want to go on a blind date?
Annenlere gitmek için hazır olduğunu söylememi ister misin?
You want me to tell your mom and dad you're ready to go?
ister misin 572
ister misiniz 95
misin 24
mısın 19
gitmemi mi istiyorsun 48
gitmek 43
gitme 1049
gitmedim 39
gitmelisin 203
gitmem lazım 361
ister misiniz 95
misin 24
mısın 19
gitmemi mi istiyorsun 48
gitmek 43
gitme 1049
gitmedim 39
gitmelisin 203
gitmem lazım 361
gitmek istiyorum 180
gitmeyeceğim 167
gitmem gerek 808
gitmek istemiyorum 210
gitmedi 39
gitmem gerekiyor 305
gitmen gerekiyor 24
gitmem 53
gitmeni istemiyorum 71
gitmeliyim 1495
gitmeyeceğim 167
gitmem gerek 808
gitmek istemiyorum 210
gitmedi 39
gitmem gerekiyor 305
gitmen gerekiyor 24
gitmem 53
gitmeni istemiyorum 71
gitmeliyim 1495