Gitme vakti traduction Anglais
1,768 traduction parallèle
- Gitme vakti.
- It's time to go.
Bence gitme vakti geldi.
I think it's time to leave.
Gitme vakti.
Time to go.
Gitme vakti.
Way to go.
Artık benim için gitme vakti.
Now it's time for me to go.
- Tamam, gitme vakti?
- Okay, time to go.
Eğitim bittiğine göre,... artık dalış bölgesine doğru gitme vakti ve Ross Denizi'nin donmuş yüzeyinin altına dalmaya hazır olmak gerek.
With the training over, it's time to travel over the ice to the dive site, ready to go beneath the frozen surface of the Ross Sea.
Artık benim için gitme vakti.
It's time for me to leave.
Benim için İtalya'dan ayrılıp bu sorunun köküne inmek için Romanya'ya gitme vakti geldi.
It's time for me to leave Italy and head to Romania, to trace the routes of this problem.
Senin için gitme vakti.
Time for you to go!
Senin için gitme vakti geldi.
It's... It's time for you to go.
Gitme vakti geldi, baba.
It's time to go, dad.
Okula gitme vakti geldi.
Time for school.
Anna, gitme vakti geldi.
Anna, it's time to go.
Gitme vakti.
Excuse our departure.
Yetişkin biri "goo-gaa" diyorsa gitme vakti gelmiştir.
Okay, when a grown man says "goo-gaa," it's time to go.
Gitme vakti geldi diyorlar.
They said it's time for them to go.
- Gitme vakti mi?
- Time to go?
Eve gitme vakti gelmişti.
It was time for him to go home.
Beyaz bayrağı sallayıp sığınağa gitme vakti.
Time to wave the white flag and head for the bunker.
Gitme vakti.
It's time to go.
Hadi.Gitme vakti geldi.
Come on. Time to go.
Eve gitme vakti.
Time to go home.
- Gitme vakti geldi mi dedin.
- Time to move on.
Gitme vakti evlat!
It's time to go, kid!
Gitme vakti, beyler!
Time to go gents! 777.1 01 : 17 : 14,308 - - 01 : 17 : 15,551 Shit!
Chilis'e gitme vakti geldi.
Time to roll to Chili's
Florence, eve gitme vakti geldi.
Florence, it's time to go home now.
Hadi millet, gitme vakti geldi.
Hey guys, it's time to go! Relax.
Çok kısa bir süre sonra Orta Doğu'ya gitme vakti geldi.
And pretty soon, the Middle East was upon us.
Gitme vakti geldi mi?
Quitting time?
İplerimi koparıp özgür kaldım ama artık gitme vakti.
I've been grabbing onto the rope I had to release, but now's the time to let go
Hey, dostum Gitme vakti
Hey, buddy. Time to go.
- Tamam, gitme vakti, Alice.
Right, it's time to go now, Alice. Why?
Evet gitme vakti!
Time to go home!
Pazartesi sabahı, işe gitme vakti.
Let's go, Monday morning, time to go to work.
Gitme vakti.
It's time to leave.
- Hey Gremlin, gitme vakti.
Hey, Gremlin, time to go.
Okula gitme vakti geldi.
And it's time To go to school.
Gitme vakti, Carrie!
Time to go, Carrie!
Gitme vakti geldi, evlat.
"It'time to go..."
Pekâlâ çocuklar, gitme vakti.
Okay, kids, time to go.
Gitme vakti.
I should go.
Aslında, sanırım gitme vakti geldi.
Actually, we should probably leave.
- Ahbap gitme vakti.
- Dude, it's time to go.
Beyler, sanırım gitme vakti geldi.
Boys, I think it's time to go.
Pekâlâ, gitme vakti!
Time to go!
Gitme vakti mi?
Time to go?
Hadi gitme vakti dostum
Kickz, man... It's time to get up. We gotta go, man.
Gecenin bir vakti aşağıya tek başına gitme sakın.
Just make sure you're not down there of a night-time by yourself.
Şimdi gitme. Daha vakti gelmedi, bekle.
Do not go right now, it's not the time, wait.
gitme vakti geldi 30
vakti geldi 29
vaktim yok 91
vaktiniz var mı 18
vaktin var mı 57
vaktimiz yok 65
vaktimiz var 18
vakti gelmişti 30
vaktini boşa harcıyorsun 29
gitmemi mi istiyorsun 48
vakti geldi 29
vaktim yok 91
vaktiniz var mı 18
vaktin var mı 57
vaktimiz yok 65
vaktimiz var 18
vakti gelmişti 30
vaktini boşa harcıyorsun 29
gitmemi mi istiyorsun 48
gitmek 43
gitme 1049
gitmedim 39
gitmelisin 203
gitmem lazım 361
gitmek istiyorum 180
gitmeyeceğim 167
gitmem gerek 808
gitmek istemiyorum 210
gitmedi 39
gitme 1049
gitmedim 39
gitmelisin 203
gitmem lazım 361
gitmek istiyorum 180
gitmeyeceğim 167
gitmem gerek 808
gitmek istemiyorum 210
gitmedi 39