Gitmemiz gerekiyor traduction Anglais
1,717 traduction parallèle
Ama anne dersi daha yeni bitiriyor... ve sonra da daha yeni bebeği olan kuzenimi görmeye gitmemiz gerekiyor.
But my mom's just finishing up class... and then we're supposed to go see my cousin who has a new baby.
Gelin, bir yere gitmemiz gerekiyor.
Come on. We've got someplace to be.
Hey, Liz, hemen gitmemiz gerekiyor!
Let's go Liz... we gotta go now.
Görünmeden oraya gitmemiz gerekiyor.
We have to get there without being seen.
Ben Bolşoy'un yöneticisiyim. Paris'e gitmemiz gerekiyor, ünlü Chatelet Tiyatrosu'nda bir konser vermek için.
I am the director of the Bolshoi We need to go to Paris to do a concerto in the prestigious Chatelet Theatre.
Allie, gitmemiz gerekiyor.
Allie, we need to go.
Pekala, sanırım o halde onu almaya gitmemiz gerekiyor.
Well then, I guess we've gotta go get her.
Kulise gitmemiz gerekiyor.
Hi, Jim! - We're gotta go to the... dressing room, right?
Gitmemiz gerekiyor, polisler geldi.
We gotta go, there's cops.
Hemen gitmemiz gerekiyor!
We must leave immediately!
Şimdi gitmemiz gerekiyor.
- We have to go now.
"Evet, o tarafa gitmemiz gerekiyor."
"Yes, we're supposed to go there."
Büyükannene gitmemiz gerekiyor.
We have to go to your grandmother's.
- Daha ne kadar gitmemiz gerekiyor?
- How much further do we have to go?
Doğuya gitmemiz gerekiyor ama biz batıya doğru gidiyoruz.
We ought to be going South but we're heading West.
Ancak, bu krizi tetikleyen nedeni anlamak için on yıl geri gitmemiz gerekiyor. Amerika'nın kendine olan güveninin hızla yükseldiği ve sonsuza kadar o şekilde süreceği sanılan bir zamana.
But to understand what brought about the crash, we need to go back a decade, to a time when American confidence grew so high that it seemed the good times would last for ever.
Hey. Sam, gitmemiz gerekiyor.
Hey, Sam, we gotta go.
Gitmemiz gerekiyor acil ancak yanımda evleneceğim kızı da getireceğimi söyledim.
Yes we must go urgently. But I also told grandma I'd bring my future wife with me as well.
- Şimdi de ölü ve bizim hemen limana gitmemiz gerekiyor.
- And now she's dead. And we need to get to the marina.
Gitmemiz gerekiyor gerçekten.
You know, we should really go.
- Gitmemiz gerekiyor, sen de gelmek ister misin?
- We have to go. You wanna come with?
Kusura bakma ama gitmemiz gerekiyor.
I hope you don't mind, but we should get going.
Bayan Armstrong, yakında gitmemiz gerekiyor.
Miss Armstrong, we've got to get going soon.
Gitmemiz gerekiyor.
We have to go.
Üzgünüm hanımefendi, ama gitmemiz gerekiyor.
Okay. uh, I'm sorry, ma'am, but we've got to go.
Bizim gerçekten eve gitmemiz gerekiyor, bu yüzden sana fazladan ödeme yapabiliriz.
So we could pay extra if there's any way we could expedite things.
Hey, siz ikiniz koro odasına gitmemiz gerekiyor.
Hey, you two. We need to go to the choir room.
Eve gitmemiz gerekiyor.
Gotta go home.
Merkeze gitmemiz gerekiyor.
We got to get to the station.
Hey, ben gitmek istiyorum. Sanırım gitmemiz gerekiyor.
Hey, I wanna go. I think we should go.
Ayrıca O'Malley'nin cenazesine gitmemiz gerekiyor.
We have to go to o'malley's funeral anyway.
- Gerçekten gitmemiz gerekiyor.
- Uh, we really need to move here.
- Gitmemiz gerekiyor.
- We have to leave.
- Gitmemiz gerekiyor.
- We've gotta go.
Artık kaçıp gitmemiz gerekiyor.
we gotta get away from here.
Gitmemiz gerekiyor.
Just let them go!
Pekala, Babalık. Gitmemiz gerekiyor.
Okay, Pops, we got to go.
Klüpe gitmemiz gerekiyor, Booth.
Mmm. We should get to the club, Booth.
İleri gitmemiz gerekiyor, hızlıca.
We need to go far. Quickly.
- Hayır, okula gitmemiz gerekiyor.
No, we just have to get to school.
Soruşturma için merkeze gitmemiz gerekiyor.
We need you back to the station for investigation.
- Köye gitmemiz gerekiyor.
We are going through the village. This is why you- -
Gitmemiz gerekiyor.
We need to go.
Gitmemiz gerekiyor.
I have to leave first.
Olmaz, şimdi gitmemiz gerekiyor.
No, we have to go now.
Bizim eve gitmemiz gerekiyor
We're supposed to go home.
Birazdan gitmemiz gerekiyor.
No way. We have to go now
Bu hafta sonu babama gitmemiz gerekiyor.
We're supposed to go to my dad's that weekend.
- Nereye gitmemiz gerekiyor?
Where are we supposed to go? MAN :
Harika, ama gitmemiz gerekiyor.
How'd we do?
Neyse, gitmemiz gerekiyor.
Anyway, we're gonna take off.
gerekiyor 29
gitmemi mi istiyorsun 48
gitmek 43
gitme 1049
gitmedim 39
gitmelisin 203
gitmem lazım 361
gitmek istiyorum 180
gitmeyeceğim 167
gitmem gerek 808
gitmemi mi istiyorsun 48
gitmek 43
gitme 1049
gitmedim 39
gitmelisin 203
gitmem lazım 361
gitmek istiyorum 180
gitmeyeceğim 167
gitmem gerek 808
gitmek istemiyorum 210
gitmedi 39
gitmem gerekiyor 305
gitmen gerekiyor 24
gitmem 53
gitmeni istemiyorum 71
gitmeliyim 1495
gitmek istiyorsun 19
gitmek mi 131
gitme zamanı geldi 35
gitmedi 39
gitmem gerekiyor 305
gitmen gerekiyor 24
gitmem 53
gitmeni istemiyorum 71
gitmeliyim 1495
gitmek istiyorsun 19
gitmek mi 131
gitme zamanı geldi 35