English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ H ] / Hemen geliyor

Hemen geliyor traduction Anglais

1,259 traduction parallèle
Hemen geliyor.
It will be right there.
Viskiniz hemen geliyor.
One scotch, coming up.
Seni bir saniye buraya koyayım, baban hemen geliyor.
I'll put you down here for a minute, and Daddy will be right back.
- Hemen geliyor.
Right away.
- Hemen geliyor.
- He's coming down.
Eve hemen geliyor musun, gelmiyor musun?
Are you coming home this minute, or not.
Yemeğiniz hemen geliyor.
We'll bring your food in a minute.
- Hemen geliyor.
- Right away.
Bir normal hayat. Hemen geliyor.
One normal life... coming up.
- Duble latte, lütfen. - Hemen geliyor.
- Double latte, please.
- Hemen geliyor, Bay Kaplan.
- Right away, Mr. Kaplan.
Bir sorun mu var? Siparişin hemen geliyor.
Look, Gretch, if it's all right with you, I think I'm gonna walk home.
- Hemen geliyor de.
- Tell him I'm coming.
- Bay Thurman hemen geliyor, Bay Martin. - Teşekkürler.
Mr. Thurman will be right with you Mr. Martin.
Hemen geliyor.
Right away.
Hemen geliyor.
Coming right up.
Havlu hemen geliyor.
One towel coming right up.
Viski ve limon hemen geliyor.
Whisky sour coming up.
- Hemen geliyor.
- Coming up.
Bir kutu kondom! Hemen geliyor, evlat.
Certainly, little boy.
Hemen geliyor. Kara Boğa!
Certainly.
- Hemen geliyor.
- Right this way.
İki büyük boy hemen geliyor.
Two larges coming right up.
Peki ala... bir gülümseme hemen geliyor.
Well, then... one smile coming right up.
Senin için bir mektup. Hemen geliyor.
Just download the letter, okay?
Evet, Pete. Acele et, Bill'in sana ihtiyacı var. Hemen geliyor, "Bill".
Yes, Pete, hurry. * Bill * needs you.He'll be right there - * Bill *
- Selam Koç! Seninle biraz konuşabilir miyim? - Hemen geliyor.
- hi coach, can I talk to you for a minute - he'll be right there
Hemen geliyor.
On the way.
Hemen geliyor.
He's coming.
- Hemen geliyor Ty.
- You've got it, Ty.
- Hemen geliyor olduğumu söyle.
- Tell him I'm on my way.
- Hemen geliyor.
Coming right up.
- Hemen geliyor.
- Comin'right up.
Hemen geliyor, dostum.
- Grande cap, double it. - Be here now, bro!
hemen geliyor!
Comin'right up.
- Pekala. Hemen geliyor.
- Okay, in a minute.
Hemen geliyor.
Coming up.
Yarım omlet hemen geliyor.
Half an omelette coming up.
Elena ve Tracy hemen geliyor.
- Elena and Tracy will be right back.
Hemen kameraya bak ve "Howard Washington'a geliyor" de.
Give us a break. It'll take a second. Just look right at the camera, and say, "Howard comes to Washington."
Neyse ki, anneleri seslerini duyup hemen yuvaya geliyor.
Hopefully their mother will hear their calls and reach the nest first.
Geliyor, ve hemen sana bir öpücük veriyor.
She comes over, right away you get a kiss.
Hemen geliyor.
- Coming right up.
Hemen geliyor.
You may be able to fool someone else with that ploy, but you're talking to me, Tom.
Hemen şimdi geliyor.
It's coming right now.
- Bakar mısın, bir bira lütfen. - Hemen geliyor.
- When you've a chance, pint here, please
Aklıma yine hemen Katie geliyor.
Again... Katie's springing'to mind.
Hemen geliyor.
- He's just coming.
- Carol hemen geliyor.
- Thanks.
CİDDEN HEMEN GİDİN. ÖZEL MÜLK. Adamım, burası bana çok ilginç bir yermiş gibi geliyor.
Oh man, I sense there's something very canadian about this place.
İnsanın aklına hemen anne-kız fantezileri geliyor.
Mother-daughter fantasies come to mind.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]