Kendi işine bak sen traduction Anglais
615 traduction parallèle
- Kendi işine bak sen.
- Why don't you go away and mind your own business?
- Kendi işine bak sen.
- Mind your business.
- Kendi işine bak sen.
- Mind yourself.
Kendi işine bak sen.
Mind your own business.
Kendi işine bak sen.
Mind your own business!
Kendi işine bak sen.
You're having a finger in my pie! It is time you went back.
- Kendi işine bak sen.
- Watch.
- Sen kendi işine bak. Nasıl olsa, doğru zamanda konuşacak.
In any case, she'll speak at the right moment.
Sen kendi işine bak, ben de benimkine.
Now, you mind your own business and let me tend to my own.
Paula, sen kendi işine bak, olur mu?
Paula, mind your own business, will you?
Dinle, sen kendi işine bak, ben de kendi işime bakayım.
Listen, you attend to your business and I'll attend to mine.
Sen kendi işine bak da canavar kaçmasın.
Hah! You mind your own business and see he doesn't get out.
Sen kendi işine bak.
Mind your own business.
Sen kendi işine bak. Yargıç değilsin.
Mind your own business You're not a judge
- Sen kendi işine bak.
- You mind your own business.
Sen kendi işine bak!
You mind your own business!
Sen kendi işine bak.
Run on about your business.
Sen kendi işine bak!
FANNY : You attend to your own affairs!
Sen kendi işine bak.
Stick to my pleasures.
- Sen kendi işine bak.
- Mind your own business!
Sen kendi işine bak!
Mind your own business.
Ben... - Sen kendi işine bak.
- You mind your own business.
Sen kendi işine bak İsveçli.
Mind your own business, Swede.
Alt tarafı deniz işte. Sen kendi işine bak.
You mind your own business
Sen kendi işine bak!
Mind your own business
Sen kendi işine bak.
Mind your own business for once
Sen kendi işine bak, ben de kendi işime
You got your job, mister, and I got mine.
Sen kendi işine bak!
Mind your own business!
Sen kendi işine bak, evlat!
Mind your own business, kid!
Sen kendi işine bak şef.
Maybe you ought to mind your own business, chief.
- Sen kendi işine bak.
Mind your business.
Bak, Wally... Wally, sen kendi işine bak.
Look, Wally - Wally, mind your own business.
Sen kendi işine bak!
Aw, mind your own business!
Orada oturmuş... Babam konusunda sen kendi işine bak.
Listen, Little Boy Blue, I'll show you it's my business.
Sen kendi işine bak!
Don't start with me!
Sen kendi işine bak git de mercimekleri ayıkla.
And wash those lentils.
Öyle konuşma. - Sen kendi işine bak.
Mind your own business.
- Sen kendi işine bak.
- Why? - Mind your own business.
- Sen kendi işine bak.
- Mind your own business.
Peş peşe içiyorsun. - Sen kendi işine bak.
- Mind your own business.
Sen kendi işine bak. Ben de benimkine.
Your business is yours.
- Sen kendi işine bak.
- Get on with your work.
Sen kendi işine bak kızım.
Go about your business, my girl.
- Sen kendi işine bak, meraklı.
- Mind your own business, nosy.
- Sen git kendi işine bak.
- You mind your own business.
- Sen kendi isine bak!
- Mind your own business!
- Sen kendi işine bak.
- Just mind your own business!
Sen kendi işine bak, ben de kendiminkine.
You work your side of the street and I'll work mine.
- Kapa çeneni ve kendi işine bak, sen.
- Shut up and mind your own business.
Piç! sen kendi işine bak!
Bastard, mind your own business
Wenlie, sen kendi işine bak sebepsiz yere insanları dövüyorsunuz
Wenlie, this is none of your business You're beating people up for no reason
kendi işine bak 85
bak sen 266
bak sen şuna 23
bak sen şu işe 62
kendine iyi bak 816
kendi 44
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendimi 187
kendine gel 419
bak sen 266
bak sen şuna 23
bak sen şu işe 62
kendine iyi bak 816
kendi 44
kendine dikkat et 335
kendine 60
kendimi 187
kendine gel 419
kendisi 191
kendini 76
kendinize iyi bakın 182
kendini yorma 31
kendinize dikkat edin 70
kendim 56
kendi kendime 91
kendini bırak 36
kendime 92
kendimi iyi hissetmiyorum 163
kendini 76
kendinize iyi bakın 182
kendini yorma 31
kendinize dikkat edin 70
kendim 56
kendi kendime 91
kendini bırak 36
kendime 92
kendimi iyi hissetmiyorum 163