Kimseyle traduction Anglais
5,963 traduction parallèle
Tanımadığı kimseyle buluşmaz.
He won't meet with anybody he doesn't already know.
Bu gece kimseyle konuşmadın bile.
You haven't socialized at all tonight.
Sarah hakkında kimseyle konuşmak yok.
And not a word about Sarah to anyone.
O yüzden kimseyle konuşma, güvenli bir yer bul ve Pam'in seni bulmasını bekle.
So talk to no one, find a safe place and wait for her to find you.
İstemiyorsan kimseyle konuşmak zorunda değilsin.
You don't have to talk to anyone else, if you don't want to.
İkinci kural, bu davayla ilgili benim haricimde kimseyle konuşma ve benden başka kimse senin adına konuşmasın.
Rule number two, you speak to no one about this case but me and no one speaks on your behalf but me.
Avukat, ondan başka kimseyle konuşmamamı söyledi.
The lawyer said I shouldn't talk to nobody without him.
Kimseyle geçinemiyor.
He gets along with no one.
İşe gitmiyormuş ve kimseyle iletişime de geçmemiş.
Apparently, he hasn't shown up for work and he's not communicating.
Bu cinayeti işlediğinize dair güçlü kanıtlar var ayrıca eşinizin kimseyle ilişkisi olmadığını öğrendik.
There's hard evidence that implicates you in this murder, and we discovered that your wife here isn't having an affair with anyone.
Joe buradayken, kimseyle irtibata geçmeye çalıştı mı?
Did Joe try to contact anyone while he was here?
Kimseyle konuşmak yok.
( Snaps fingers ) Talk to no one.
Ben, eğer senin aşaladığın her kızdan uzak dursaydım, bu şehirde kimseyle çıkamazdım.
Ben, if I had to stay away from every girl you've ever offended, I would never have a date in this city.
Kimseyle evlenmeye hazır değildim daha.
I wasn't ready to marry anyone.
Yumurtalı ekmeğini bile kimseyle paylaşmıyorsun.
You won't even share your French toast.
- 1 yıldır kimseyle çıkmadın.
You haven't dated in, like, a year.
Japonya'da geri kimseyle herhangi sorunlar?
Any issues with anyone back in Japan?
Bizim ve onların güvenliği için bunu kimseyle paylaşamayız.
We can't share this with anyone, for their safety and ours.
Kimseyle birlikte çalışmıyordum.
I wasn't working with anybody.
Kimseyle oynamıyordum.
I wasn't playing anyone.
Hem de hiç, ama toplantıdan sonra, kimseyle konuştunuz mu?
- No. Not at all, but after the meeting, did you talk to anyone?
Diyordunuz ki, Bishop toplantısında konuşulanları kimseyle paylaşmadınız,... ve notlarınızı da kimseye göstermediniz.
You were just saying that you didn't tell anyone about the facts discussed in the Bishop meeting, and that you didn't show anyone your notes.
Daha önce hiç kimseyle çıkmadım.
I'VE NEVER BEEN ON A DATE BEFORE.
Gönüllü ifadeniz hakkında bugün başka kimseyle konuştunuz mu?
Okay. Did you discuss your voluntary deposition with anyone before today?
Kimseyle konuşmamanız gerekiyor.
Well, you shouldn't be talking to anyone
Bu konuyu kimseyle konuşmamamız gerekiyor, eşlerimizle bile.
We're not supposed to be talking about this to anyone. Not even our wives.
Gördüğüm kadarıyla, kendinden başka kimseyle ilgilenmiyorsun.
From what I've seen, you don't take care of anyone but yourself.
O zamana kadar kimseyle konuşma. Anladın mı?
Until then, don't talk to anyone, okay?
Başka kimseyle olmadım, o zamandan beri.
I have not known another, not since.
Bekle, kimseyle görüşmüyorsun, değil mi?
Wait, you're not seeing anyone, are you?
Benim kimseyle çıkmam gerekmiyor, tamam mı?
Listen, I don't need a date.
C.T. çektir ve kimseyle konuşma. Hiç kimseyle!
Just get him to C.T. and speak to no one of this...
Kimseyle konuşmadım. Annemle konuşamam, zaten yeterince endişeli.
I can't talk to my mother'cause she worries enough as it is.
Artık kimseyle ilgilenemeyeceksin.
You won't get to take care of anyone.
Canım yanıyor, bu yüzden akşam kimseyle seks yapayacağım.
I am so sore I can't have sex with nobody tonight.
Kimseyle gezmesine izin falan vermedim.
No, I didn't. Didn't let him go with anyone.
Annem bu konuyu hiç kimseyle konuşmamamı söyledi.
Mom said we should never talk about it with anyone.
Lisedeyken birçok sebepten ötürü olaylar işler bizim için asla ciddileşmedi... ama gerçek şu ki işler benim için kimseyle ciddileşmedi.
Things never got... too serious for us back in high school for a number reasons, but the truth is, things haven't gotten too serious for me with anyone.
Bildiğin üzere, daha önce kimseyle birlikte olmadım.
Well, you know, I've never been like this with anybody before.
Kimseyle temas etmiyor.
He-he has no contact with anyone.
Bishop, ekibinden kimseyle konuşmamızı istemiyor.
Look, bishop doesn't want us To talk to any of his crew.
- Kimseyle birlikte değilim.
I'm not with anyone.
Kimseyle konuşmadım.
I didn't talk to anyone.
Ben... ben kimseyle değildim.
I... I wasn't with anyone.
Kimseyle konuşmak istemiyorum.
I don't want to talk to anyone.
Bugün kimseyle sevişmedin, değil mi?
You didn't get laid today, did you?
- Kimseyle konuştu mu?
Did he talk to anyone?
Çıktığınızda toplumla baş edebilmenin yaratacağı hüsranla ilgili kimseyle konuşmadınız mı?
Has anybody ever talked to you guys about the frustrations of dealing with society after you get out?
Bu iş bitinceye kadar grubun dışında kimseyle temas kurulmayacak.
No contact with anybody outside this group until this is over.
Bütün gün kimseyle bu konuda konuşmamam gerekiyor.
I can't talk about it with anyone all day.
Hayır, hayır, Bay Vali, kimseyle sorunum yok benim.
No, no, Mr. Governor, I have no problems with anyone.
kimse 362
kimse bilmez 26
kimseye güvenme 28
kimseye ihtiyacım yok 23
kimse yok mu 633
kimseye 60
kimse yok 236
kimse var mı 301
kimsenin 42
kimseyi incitmek istemiyorum 17
kimse bilmez 26
kimseye güvenme 28
kimseye ihtiyacım yok 23
kimse yok mu 633
kimseye 60
kimse yok 236
kimse var mı 301
kimsenin 42
kimseyi incitmek istemiyorum 17