Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum traduction Anglais
301 traduction parallèle
Bundan sonra her şey daha zorlaşacak ama ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
I know that you're going to go through a lot. But, I'm not quite sure what it is that I can do to help.
Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
I just don't know what to do.
Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
I didn't see anyone but me. Just said his name.
Bana iyi para teklif etti ama ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
He offered me good money, but I don't know what I have to do.
Sadece ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
I just don't know what to do.
Sensiz ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
I don't konw what to do if I haven't got you.
Sadece ne yapmam gerektiğini bilmiyorum, Bob.
It's just that I don't know what to do, Bob.
Artık uzun zamandır buradayım ve ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
I've been here for so long, and I — I don't know what I'm supposed to be doing.
Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
I don't know what to do.
Bazen ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
See, sometimes I don't know what I'm supposed to do.
- Ama ne yapmam gerektiğini bilmiyorum!
- But I don't know what to do!
Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
I don't know what I shall do.
Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
I don't know what I should do.
Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Bu bayana bakıyorum ve
I don't know what I should do when I look at this lady
Ben hala ne yapmam gerektiğini bilmiyorum
I've got no idea at all.
Çeneni kapatman için ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
Now, I just don't know what it's gonna take to make you shut up.
Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
I don't know what I'm supposed to do.
Bana bakmayın, ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
Don't look at me, I don't know what to do.
Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum, hiçbir fikrim yok.
I don't know what to do, and I don't have any answers.
Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
- And? - And I don't know what to do.
Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Kimse bir şey söylemedi.
I don't know what I'm supposed to do.
Başka ne yapmam gerektiğini bilmiyorum!
I don't know what else to do!
Hepsi çok güzel, değil mi? Evet. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
They're all good, right? I don't know what I'm supposed to do.
Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
I don't know why I should.
Burada ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
I don't know what I'm supposed to do here.
Onu almak için ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
I don't know what I'm going to have to do to get it.
Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
I'm no sure wha i is I'm supposed o do.
Ted ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
Ted, I don't know what to do.
Onunla ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
I don't know what to do with him.
Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
I... don't know where else to turn.
Ben çok yalnızım, üzgünüm, ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
I'm so lonesome, sorry, I know I shouldn't be.
Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum! Lütfen yardım eder misin?
I don't know what to do Would you please help me?
Korkuyorum Çünkü güvenliklerini sağlamak için ne yapmam gerektiğini bilmiyorum...
And I'm scared'causei don't know what I'm gonna do about tryingto ensure their safety.
Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
I don't know the proper etiquette in this situation.
Bazen ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
What a way for you and Dek to meet, eh?
Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
I don't know what to do here.
- Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
- I don't know what I'm gonna do yet.
Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
I don't know what I'm supposed to be doing.
Ama ben ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
But I-I don't know what to do.
- Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
They get you. I don't know what I'm supposed to do.
Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
It's me. I don't know what to do.
Ne yapmam gerektiğini ve Meg'e ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
L don't know what's to be done, Tibby, or what to say to Meg.
Ne yapmam gerektiğini, neden bilmiyorum!
How hurt will his soul be?
Bir Klingonla ne yapmam gerektiğini hiç bilmiyorum Kimi zor zamanlarda eğleniyoruz
I've never known a Klingon who had a tougher time enjoying himself.
Burada bir olay oldu. Ve oldukça ciddi bir olay. Kiminle konuşmam ve ne yapmam gerektiğini de bilmiyorum.
I have a situation that's just come up... that's really pretty serious... and I don't know who to talk to or what I should do... but maybe you could put me in touch with somebody... if I explain myself?
o çiçekçiye hergün gittim ofisteki divanda yatarken senin de... nerde olduğunu bilmiyorum ama ne yapmamız gerektiğini...
I went to that florist's every day! I slept on the office couch thinking you'd... I didn't know where, but I knew we had to...
Ne yapmamız gerektiğini bilmiyorum.
YEAH, I DON'T KNOW WHAT WE SHOULD DO.
Ne yapmamız gerektiğini bilmiyorum.
I don't know how we're supposed to take it.
Bazen ne yapmam gerektiğini ben bile bilmiyorum.
Sometimes I don't even know what I'm supposed to do.
Ama ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
- Don't worry.
Şu anda, Ne yapmam ya da yapmamam.. ne söylemem ya da söylememem gerektiğini bilmiyorum. Çünkü gerçek anlamda parti istemiyorum.
So now, I don't know what to do... or say or not say... because I really don't want a party.
ne yapmam gerekiyor 155
ne yapmamı istiyorsun 384
ne yapmamı istersin 37
ne yapmamı bekliyorsun 62
ne yapmamızı istiyorsun 27
ne yapmamı istiyorsunuz 67
ne yapmam gerek 32
ne yapmamı bekliyordun 22
ne yapmam lazım 35
ne yapmamız gerekiyor 38
ne yapmamı istiyorsun 384
ne yapmamı istersin 37
ne yapmamı bekliyorsun 62
ne yapmamızı istiyorsun 27
ne yapmamı istiyorsunuz 67
ne yapmam gerek 32
ne yapmamı bekliyordun 22
ne yapmam lazım 35
ne yapmamız gerekiyor 38
ne yapmam gerektiğini biliyorum 28
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
ne yapacaksın 1355
ne yaptın 710
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yapmak istiyorsun 234
ne yapıyorsun ya 16
ne yani 731
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
ne yapacaksın 1355
ne yaptın 710
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yapmak istiyorsun 234
ne yapıyorsun ya 16
ne yani 731
ne yapabilirim 379
ne yapacağız 1293
ne yapayım 319
ne yapıyorsun orada 124
ne yazık 321
ne yapıyorsunuz siz 45
ne yazık ki öyle 24
ne yapıyorsun sen 411
ne yazık ki 622
ne yaptım ben 178
ne yapacağız 1293
ne yapayım 319
ne yapıyorsun orada 124
ne yazık 321
ne yapıyorsunuz siz 45
ne yazık ki öyle 24
ne yapıyorsun sen 411
ne yazık ki 622
ne yaptım ben 178