Onu bulmalıyız traduction Anglais
1,064 traduction parallèle
Onu bulmalıyız.
We must find him
O halde onu bulmalıyız, birileri söylemeli. O artık zengin bir adam.
So I guess we got to find somebody to tell what's his name that he's a rich man.
Bir başkası onu bulmadan önce onu bulmalıyız.
We have got to find her, before somebody else does.
Onu bulmalıyız.
Address that.
Onu bulmalıyız.
We gotta find him.
- Onu bulmalıyız.
- We must find him.
Dışarı çıkıp onu bulmalıyız.
We gotta go out and find her.
Onu bulmalıyız.
We got to find her.
Onu bulmalıyız anne, lütfen.
You've gotta help me find it mum, please.
Onu bulmalıyız.
Something ought to be done.
Evet... Onu bulmalıyız.
So... we have to find her?
Onu bulmalıyız, tamam mı?
Let's go for him, ok?
Hâlâ yaşıyorsa onu bulmalıyız.
We've got to find her if she's still alive.
- Onu bulmalıyız, anne.
- We have to find him, Mom.
- Yemek yemeden onu bulmalıyız.
- We gotta find him before he eats.
Onu bulmalıyız.
We must find him.
Ah, onu bulmalıyız.
Oh, we have to find him.
Birileri onun gerçekte ne olduğunu fark etmeden önce onu bulmalıyız.
Well, we must find him before someone realizes what he really is.
- Onu bulmalıyız.
- We have to find him.
- Sanırım onu bulmalıyız.
- Well, I guess we gotta get him.
Onu bulmalıyız..
We must find her.
Çabuk. Onu bulmalıyız.
We've gotta find him.
- O zaman onu bulmalıyız.
- We should find her.
Onu bulmalıyız.
We need to find him.
- Gündoğuşundan önce onu bulmalıyız.
- We must find him before sunrise.
Hamileyse, doğurmadan onu bulmalıyız.
If she's pregnant, we gotta get to her before she gives birth.
Tekrar belaya bulaşmadan onu bulmalıyız.
We have to find him before he gets in trouble again.
Her ne ise, onu bulmalıyız.
Well, whatever it is, we have to find him.
Onu bulmalıyız.
We've got to find her.
- Onu bulmalıyız!
- We have to find her!
Saldırmadan önce onu bulmalıyız.
You must find it before they hit. all right.
Tanrım, onu koymak için bir şey bulmalıyız.
God, we gotta find something to put her in.
- Onu başımızdan savmanın bir yolunu bulmalıyız.
We must try and get rid of him.
- Onu Ruiz'den önce bulmalıyız... yoksa bulacağımız fena halde ölü bir Bramlette olacak.
- We gotta find him before Ruiz does. Or we'll find one dead Bramlette.
Sizi terketen bir çocuğu siz onu kaybetmeden bulmalıyız.
He must be found before you loose the son that is left to you.
- Gidip onu bulmalıyız, değil mi?
- We should get her, eh?
Onu şimdi bulmalıyız.
We gotta find her now.
Onu bulmalıyım! Seni beş dakika yalnız bırakıyorum, kuduruyorsun.
I leave you alone for 5 minutes and you work yourself up into a frenzy.
100 yıldır elimizi kolumuzu bağlayan şeyin sırrını bulmalıyız. Onu ve bizi onun yakınında tutan herşeyi boğup yok etmeliyiz.
We must find the secret that kept us still for a thousand years, so we can strangle it with everything that keeps us near it.
Viski mayalıyorduk, ama bu lanet gemi... bize yıldırımlar yollamadan onu ısıtmanın bir yolunu bulmalıyız.
Now, we're brewing poteen, but we need to find a way to heat it without this bloody ship firing bloody lightning bolts at us.
Onu bulmalıyız.
Come on.
Bir şifre olmalı, bulmalıyız onu.
There must be a password. We'll have to find it.
Onu yakalamak için bir yol bulmalıyız.
We have to find a way of getting up to him.
Onu takip etmenin yolunu bulmalıyız.
We've got to find a way to track him.
Tamam, onu öldürmek için 4 yapraklı yonca bulmalıyız.
O'Grady said that we need to have a four-leaf clover. That'll kill the leprechaun.
Onu uyarmanın bir yolunu bulmalıyız.
We have to find a way to warn him.
Onu tekrar bulmalıyız.
We must find her again.
Onu sakinleştirmenin bir yolunu bulmalıyız böylece Sauron'un etkisini azaltmayı bulabiliriz.
We must discover a way to calm her, so we might have time to undo Sauron's ruinous influence.
Onu bu gece bulmalıyız!
We must find her tonight!
Kurt kaybolmadan önce paranın nereye gittiğini bulmalıyız. Böylece onu kimin yaptığını bulabiliriz.
We have to find out where the money's going before the worm disappears, so we can find out who created it.
Onu pazartesiden önce bulmalıyız.
We need to find him before Monday.
onu bul 30
onu buldular 16
onu buraya getir 82
onu bana ver 330
onu ben buldum 23
onu bana getir 26
onu buldum 214
onu bilmiyorum 36
onu biliyorum 95
onu buldun mu 57
onu buldular 16
onu buraya getir 82
onu bana ver 330
onu ben buldum 23
onu bana getir 26
onu buldum 214
onu bilmiyorum 36
onu biliyorum 95
onu buldun mu 57
onu ben yaptım 23
onu bana geri ver 25
onu bana verin 33
onu ben hallederim 27
onu buldunuz mu 44
onu buldun 29
onu buraya getirin 62
onu boşver 33
onu bulduk 84
onu boş ver 39
onu bana geri ver 25
onu bana verin 33
onu ben hallederim 27
onu buldunuz mu 44
onu buldun 29
onu buraya getirin 62
onu boşver 33
onu bulduk 84
onu boş ver 39