Tüm traduction Anglais
196,884 traduction parallèle
Ona tüm kanını vermek ister misin?
You want to give her all your blood?
Tüm sorularınıza tek tek cevap vereceğim.
I will answer all your questions one by one.
Tüm bu sürpriz olayı için üzgünüm.
I'm sorry about this whole ambush thing.
Evet, sanırım tüm hayatım burada bir yerde duruyor.
Yes, well, I suppose my entire life is filed away here somewhere.
Çocukları görmeliyim ve ve tüm bunların dışında kim olduğumu bulmalıyım.
I need to see the kids and I, uh... and see who I am outside of all of this.
Tüm güzel kızlar koridorda sıralanacak.
All the pretty girls in the hallway, you know?
Tüm bunlar çok etkileyici.
This is all very impressive.
Tüm sanat eserleri kaldırılmış ve hepsi özenle halledilmiş.
All the artworks are to be removed and all of them handled with the utmost care.
Tüm bunların temelinde, sıkcısın. Herkes gibi.
Duh, under it all, you're boring, like everyone else.
Tüm sorunlarının çözümü bende.
I have the answer to all your problems.
Tüm kararlar benim adıma çoktan verilmiş.
Everything's been decided for me.
Kiminle evlendiğim, çocuklarımın kim olduğu, işim hepsi belirlendi, tüm kapılar kapandı.
Who I'm married to, who my children are, what I do for a living, it's all done, all the doors are closed.
Sadece Kingston da değil, tüm dünya.
And not just Kingston, the world.
Bence tüm veritabanlarına bakın.
I'd check all your criminal databases.
Niye motor çalıp tüm benzini kısmi önleme harcarsın ki?
And why would you steal a scooter and then use all the rest of the gas on a partial counter-measure?
Tüm uluslararası vetirabanlarını arayabiliriz.
We can hit all the major international databases.
Kendisini tüm bunlardan ayrı tutup tek uygun tanık kişiliğini kaybedebilirdim.
I could lose his only viable character witness by keeping her out of it all together.
Seni burada kalmaya ikna etti. Bu tüm kariyerini muhtemelen mahvedecek olsa da..
He convinced you to stay here, even though it's probably completely ruined your career.
- Tüm hafta sonu zil zurna sarhoştum.
I got hammered all weekend.
Gelmiş geçmiş tüm kılıç ustalarının gücü benimle olsun.
"Bring unto me the lifeblood knowledge of all masters of the blade who have come before."
Şey, tüm bu öğrendiklerimizi savaşta yapıyoruz,
Well, all this reading we've been doing on war,
Gelmiş geçmiş tüm Kılıç ustalarının gücü üzerimde olsun.
Bring unto me the lifeblood knowledge of all masters of the blade.
tüm gücünü bana ver.
Bring unto me the lifeblood knowledge of all- -
Tüm korumalar çöktü.
The wards are down.
Tüm haberlerdeydi.
It's all over the news.
Tüm inekleri küpelesek de daha bir sürü evrak ve bilgisayar işi var.
I mean, even if we got all the cows tagged, like... I got a ton of paperwork and computer shit to do.
Hafta sonu tüm ineklerin gölde görünmesi şüphe uyandırır mı sence?
You think it'll look suspicious if all the cows are at the lake this weekend?
Daha sağlıklı beslenmem gerekiyor ama ona bakarsan tüm silahlarıma ruhsat almam da gerekiyor.
I'm supposed to be eating healthier, but... I'm also supposed to register all of my guns.
Az önce tüm kıyafetlerimi arabasının camından attığı bir video gönderdi.
She just sent me a video of her throwing all my clothes out her car window.
Barı kapatırken bana bir şey çalarsan tüm sodalar benden.
If you play me something while I'm closing up, all your soda waters are on the house.
Tüm doktor faturalarını karşılar.
Should cover all the doctor's bills.
- Tüm söyleyeceğin bu mu?
Really? That's all you have to say?
Ama tüm bunlar dönmem için de bir neden olacak.
But all those things will also be reasons to come back.
Bunu iyi bir kova için sattık, Ve sonra ne hakkında O dolap dolabı Tüm o gümüş eşyalarla
We sold that for a good buck, and then what about that storage locker with all that silverware?
Tüm söylediğim buydu.
That's all I'm saying.
Tatlı konuşma beni konuşma Tüm bok nerede Siz mi aldınız
Don't try to sweet talk me, where's all the crap you guys bought?
Tamam, burada bir sayfa var Tüm isimler ve adresler çarpıtıldı.
Okay, I've got a page here with all the names and addresses crossed off.
Bütün bu yıllardan sonra, Tüm polis departmanlarından sonra Ve FBI profilleyicileri ve programcıları,
After all these years, after all the police departments and the FBI profilers and programmers, all looking for me, they all come up empty.
Tüm aile benim pinti olduğuma karar verip adımı Akrep Cepli koydu.
The whole family got together and decided I was cheap... called me "High Pockets."
Tüm nefreti üstüne çekecek Gloria olmadan.
Without Gloria to absorb the hate.
Belki burası ikimizin de girebileceği tek yer olduğu ve bu, tüm bunları daha az korkutucu hâle getirdiği içindir.
Maybe because this is the one place we might both get in, that might make this whole thing a little less scary!
Birileri de büyüdüğü evdeki kaosu kontrol edemediği için tüm dünyayı kontrol etmeye çalışmazdı.
And maybe somebody wouldn't be trying to control the whole world because she couldn't control the chaos in her own home growing up.
Tüm bekâr kızlar gelmeden benim de işe gitmem gerek.
Oh, and I've got to get to work, too, before all the single gals show up.
Tüm erkekler değil.
No, no, n-not all men, okay?
Bilmiyor olabilirsiniz fakat yokluğunuzda Eoferwic'teki tüm Danlar ve Kuzeyliler ya öldürüldü ya da kaçırıldı.
You might not know this, but... in your absence, all Danes and Northmen in Eoferwic have either been killed or fled.
Zira şu anda tüm hayallerim ve planlarım büyük bir tehlike altında.
For right now, all the dreams and plans I had stand in the greatest jeopardy.
"Kendini ve tüm ölmüş aile fertlerini becer" demek.
It means "Go fuck yourself and all your dead family members."
Tüm gün bunu pişirdim.
I've been cooking this all day.
"Kar fırtınasından dolayı tüm MTA otobüs ve metro seferleri durduruldu. İkinci bir uyarıya kadar tüm sivil araçlar yola çıkmaktan kaçınmalıdır."
"Due to blizzard conditions, all MTA bus and subway service is suspended, and all non-emergency vehicles must be off roads until further notice."
Tüm bunlar... berbat.
This whole thing, it's horrible.
Bölgedeki tüm hastaneleri tarayın.
Head out to all the hospitals in the area.
tümen 18
tüm bunlar ne demek oluyor 19
tüm bunlardan sonra 18
tüm bunlar ne için 22
tüm bunlar 57
tum tum 23
tüm kalbimle 51
tüm birimlerin dikkatine 30
tüm bildiğim 37
tüm gün 22
tüm bunlar ne demek oluyor 19
tüm bunlardan sonra 18
tüm bunlar ne için 22
tüm bunlar 57
tum tum 23
tüm kalbimle 51
tüm birimlerin dikkatine 30
tüm bildiğim 37
tüm gün 22