English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ B ] / Bir daha bak

Bir daha bak traduction Espagnol

2,887 traduction parallèle
Bütün kararnamelere bir daha bakıp bir şey bulup geleceksin.
Vas a repasar los estatutos, y se te va a ocurrir algo.
Hayır, ama gözetim kamerasına bir daha bakın.
No, pero mira otra vez el video de vigilancia.
Gözlerinin içine bakıp da bu konuşmayı yapınca kendimi değiştirip daha iyi bir insan olmaya karar verdim.
Cuando la vi a los ojos y tuve esa conversación con ella.
Bak Cathy, kendilerini daha rahat hissedeceklerse tüm hastalarımın ikinci bir görüş almalarını desteklerim.
Mira, Cathy, me gusta que mis pacientes busquen una segunda opinión si los hace sentir más cómodos, pero yo solo...
Cidden bak, bir daha dinlemeye dayanamam.
En serio, no puedo resistir oírlo otra vez.
Bak Vince, bir kez daha beraber çalışma fırsatı yakalarsak çok sevinirim.
Mira, Vince, me encantaría otra oportunidad de trabajar juntos.
Bak, şu an canın yanıyor ama bundan bir ders çıkarmaya çalışmalısın böylece bir sonraki kızla daha dikkatli olabilirsin.
Mira, ahora escuece, pero tienes que intentarlo para aprender algo de esto y hacerlo mejor con la proxima chica.
Bak, listeye yazamayacağım bir şey daha çıktı.
Ves, otra cosa que no habría sabido poner en una lista.
Er ya da geç bir stilist ve bir manikürcü daha işe alacağım ayrıca talep olursa, cilt bakımı için de birini almak istiyorum.
Con el tiempo contrataré a otra estilista y una manicurista. Dependiendo de la demanda, también me gustaría añadir a alguien para hacer faciales.
Bak bir tane daha.
Mira, ¡ otro más!
Yepyeni bir bakış açısıyla kıymetini çok daha iyi anlıyorum.
Te estoy apreciando de una manera completamente diferente.
Bazen, bir şeye başka bir bakış açısıyla bakabildiğin zaman daha farklı şeyler görürsün.
Algunas veces, cuando se te da la oportunidad de ver algo desde otro punto de vista, ves las cosas diferentes.
Bak, sadece bir kaç güne daha ihtiyacım var, söz veriyorum.
Mirad, solo necesito unos pocos días más, lo prometo.
Bakın, Mike'ın bir daha arama yapmayacağına Dair size garanti veriyorum.
Mire, me aseguraré que Mikey no llame otra vez.
- Görünüşe bakılırsa benzer bir başvuru daha varmış.
- Hubo una reclamación similar. - Espera, ¿ qué quieres decir?
Bak, hikâyeyi yayınlamak zorunda olduğunu biliyorum, sadece umarım bana karşı beslediğin duygularla hareket edip zaten olduğundan daha da çirkin bir hale getirmezsin.
Mira, comprendo que tienes que publicar la historia, es solo que... Espero que no dejes que los sentimientos que tienes en contra de mí la hagan más fea de lo que tiene que ser.
Bak, bu gece fazladan biraz daha para kazanmanın bir yolunu düşündüm.
Escucha, esta noche he pensado en una forma por la que podríamos hacer algo de dinero extra.
Cody daha seksi bir bakış açısına sahip.
Así que a Cody le gustaría un ángulo más sensual.
Niye öyle bakıyorsun şimdi? Daha iyi bir fikrin mi var?
¿ Tienes una mejor idea?
Fakat bir kez daha bakınca, neredeyse tüm gövde kaplamalarının yeni olduğunu görebilirsiniz.
Pero, mirando atentamente, la mayoría de las piezas de la carrocería son nuevas.
Thundera, bir kez daha onu koruması için sizlere bakıyor asil savaşçılar.
Thundera una vez más acude a ustedes, nobles guerreros, para defenderla.
Ona iyi bak çünkü bir daha olmayacak.
Míralo bien, Porque no pasará de nuevo.
Bak, başka bir yol daha var.
Mira, hay otra manera de hacer esto.
Git bak, "chilie" getiren bir 9 kişi daha vardır.
Anda, van a haber otras nueve personas que van a llevar ají.
Bakın birbirimizi çok az tanıyoruz. Ama bazen bir yabancı ile konuşmak daha kolaydır.
Sé que apenas nos conocemos, pero a veces es más fácil hablar con un extraño.
Bak, Brick iyi bir doktor. Ama bazen yaptığı işte takılıp kalıyor. Daha da kötüsü, önceliği kendine veriyor.
Mira, Brick es un buen médico, pero a veces se obceca en sus propias ideas y... lo que es peor, pone sus necesidades primero.
Bak bir daha domates suyu dersen tekrar kusacağım.
Vale. Si dices una vez más la palabra "clamato", voy a volver a vomitar.
Bak, birkaç yıl önce sana tutulmuştum bayağı, çünkü bir peri kadar seksiydin ve okuldaki diğer bütün kızlardan daha şahane olduğunu sanmıştım ama meğerse, hafif kaçıkmışsın.
Me gustabas hace dos años porque eras sensual como hada y eras la más genial de toda la escuela pero resulta que estás un poco loca.
Evet, şimdilik durumu bir kenara bırakıp daha net bir bakış açısı yakalayalım.
Si. Dar un paso atrás de la situación. Conseguir una perspectiva más clara.
Geri kalanınız oturup rahatına bakıp bir parça daha kek alsın.
El resto debería sentarse, tranquilizarse y comerse otra porción de torta.
Ben daha çok... Bir bakıma...
Más del tipo... de una manera...
Evet, işe daha yakın bir yerler bakıyoruz.
Sí, buscaremos algo más cerca del trabajo.
Çağları düşünürsek ilk önce işlenmesi daha kolay olan nikel ve bakır gibi elementlerle başladı, demirin olmamasının sebebi, öncelikle oldukça sert ve katı bir madde olmasıydı işlenmesi için oldukça yüksek derecde ısıya ihtiyaç vardı, ve ve kolay işlenmeyecek kadar sertti.
La razón de no tener hierro es el primer ejemplo. debido a que es un material mucho más duro, al que tienes que aplicarle mucho calor para poder trabajarlo, y es simplemente un material más duro de moldear.
... seni asla, asla affetmem ve bir daha asla arkadaş olamayız. Lakrosu kuş bakışı seyrediyorum!
Nunca te perdonaré, y nunca seremos amigos de nuevo. ¡ Vista de pájaro de lacrosse!
Bak evde bir tane daha uykucu oldu.
Mira, tenemos otra dormilona en la casa.
Bak, yemin ederim, beni bir daha görmeyeceksiniz.
Mira, nunca más me volverás a ver. Lo juro por Dios.
Bak gördün mü, daha iyi bir konuşma olmadı mı?
Ves, ¿ no es mejor esta conversación?
Bunu söylediğinde gözlerinin içine mi bakıyordu yoksa daha ziyade kafasını öne eğip saçlarıyla oynar bir vaziyette miydi?
¿ Cuando lo dijo, estaba mirándote, o estaba como... mirando al suelo, moviendo su pelo?
- Bir kez daha söylüyorum bak.
- Te lo diré una vez más.
Bakın, sizin sorununuzun çok daha güvenli bir çözümü var.
Mira, hay una solución mucho más segura a tu problema.
Peki, o halde yüzündeki aptal bakışı sil ve garsona bana bir tane daha Manhattan getirmesini söyle.
Bueno, entonces, elimina esa mirada estupida de la cara, y ve a decirle a la camarera que este señor necesita otro Manhattan.
Aynı zamanda fitness merkezi, ortak barbekü kullanımı ve yıl boyu bakım. Yani bir daha asla elinize tırmık yada kürek almayacaksınız.
Con un centro de fitness, uso comunitario de la barbacoa, y el mantenimiento de un año así que no tendrás que volver a recoger una pala o un rastrillo.
Bak etrafa, arkanda var başka bir maske daha
# Mira a tu alrededor Hay otra máscara detrás de tí
Bak etrafa, arkanda var başka bir maske daha
# Mira alrededor Hay otra máscara tras de tí
Bak, bir ara evine uğramak isterim, oturup, seni daha iyi tanımak için.
Escucha, me gustaría ir a tu casa un día de estos, sentarnos y conocerte mejor.
Pekala, Dr. Michael annenizin bir sorunu olup olmadığına bakıyor daha sonra onu görebilirsiniz.
Bueno, el Dr. Michael está echando un vistazo a tu mamá... para asegurarse que está bien, y luego podrás verla.
Daha ucuza çalışan bir bakıcı bulmayı hiç düşündün mü?
¿ Has pensado en una guardería más barata? ¿ Por qué no pasas la noche aquí?
Keskinleştirmesi kolay ve dünyada bakırdan 700 kat daha fazla bulunuyor. O bir ezber bozan.
Más fácil de afilar y 700 veces más abundante que el cobre, el hierro cambia las reglas del juego.
Bu sabah kanındaki alkol seviyesine bakılırsa daireye gidip Mary Hansen'ı öldürüp arabasına geri dönmesindense alkol zehirlenmesinden ölmesi çok daha büyük bir ihtimaldi.
nos dique que dado su nivel de alcohol en la sangre esta mañana, es más probable que muriera de intoxicación etílica que no que caminara hasta el apartamento, matara a Mary Hansen, y volviera a su coche.
Biz müşterilerimize yardım edeceğiz ve biz müşterilerimizin bir bakıma alt ürün olan Windows'u kullanmalarına ve Mac'e geçiş yapmalarına yardım edeceğiz ve onlara Mac'in ne kadar daha iyi olduğunu göstereceğiz.
Vamos a ayudar a nuestros clientes y vamos a ayudar a los clientes que usan window, que es un producto inferior, a cambiarse a Mac y les mostraremos que es mucho mejor.
Sperm donörlerine kıyasla sayıları biraz daha fazla. - Cooper'a bak mesela, artık bir çocuğu var.
Las mujeres se embarazan y dan a luz todos los días con hombres que son más que donantes de esperma.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]