Korkunç traduction Espagnol
32,881 traduction parallèle
Bu korkunç trajedi bir ihmalin sonucu gerçekleşti...
Esta terrible tragedia fue el resultado de la negligencia.
Sonunda korkunç bir şey yapacağım.
Podría terminar haciendo algo terrible.
Son zamanlarda korkunç hissetmenin ne olduğunu öğrendim.
Sólo recientemente he aprendido lo terrible que se siente.
Kim böyle korkunç bir şey yapabilir ki?
¿ Quién haría algo así?
Olmaz tatlım. Korkunç hikayeler yok.
Historias de miedo, no.
Escobar, Kolombiya halkına bu ülkeye karşı işlediği korkunç suçların hesabını vermek için adalet önüne çıkarılmalı.
Debe presentarse ante la justicia colombiana y responder por los crímenes atroces que ha cometido contra esta nación.
Ferrari korkunç bir araçtı.
El Ferrari, es un coche horrible.
Ama çok da korkunç olmayacak, değil mi?
Pero no con algo que dé mucho miedo, ¿ no?
- Ama çok korkunç olmasını istemiyorum.
Pero yo no quiero que dé mucho miedo.
Bu korkunç.
Oh, oh, eso es horrible.
Tatlı turtam, bu yüzyıllar öncesine varan korkunç bir lanet.
Pastelito, es una terrible maldición de hace siglos.
Bu korkunç bir kayıp duygusuydu.
Era una horrible sensación de pérdida.
Bir köpeğin gözünü ben kör edip kalçasını parçalasaydım bu sebepten zor yürüyüp, korkunç yaşamımdan göçseydi bu beni psikopat yapardı, değil mi?
Si yo hice eso, si le vendé los ojos, y le rompí la cadera para que apenas se moviera, para que apenas saliera de su propia horrible vida, eso me convierte en una psicópata, ¿ verdad?
Tanrı'nın aydınlatacağı sıradaki korkunç şey için elim kolum bağlı bekleyecek miyim yani?
¿ Se supone que espere a que Dios me diga qué otra cosa horrible me espera?
Bu korkunç.
Eso es terrible.
24 korkunç saat sonra ve ikinci bir tutulma, Dünyanın iyileşmesi gerekiyor.
Después de 24 horribles horas y un segundo eclipse, el mundo necesita recuperarse.
Bu tesisler, "kapılar" olarak bilinir, Karşı bekçi duracak korkunç ihtimal başka bir etkinliğin, bu can sıkıcı 24 saatlik terör olarak bilinir hesap günü. "
Estas instalaciones, conocidas como "puertas", mantienen guardia... contra la terrible posibilidad de otro evento, como esas horribles 24 horas de terror... conocidas como el "Día del Juicio".
Yanlış bilgilendirildiğin ya da aşırı tepki verdiğin için korkunç bir hata yapmadın mı hiç?
¿ Alguna vez has cometido un error horrible porque exageraste o simplemente tenías la información equivocada?
Baş ağrıları korkunç olmalı.
Los dolores de cabeza deben ser horribles.
Gerçekten korkunç.
No, yo sé lo que es horrible.
Korkunç bir trajedi.
Una terrible tragedia.
Kabul etmelisin, o korkunç görüntüler hala duruyor.
Tienes que admitir que esas imágenes terribles perduran.
En iyi arkadaşının yerini başka biri alıyor. Korkunç bu.
Es una mierda cuando tu mejor amiga te remplaza por otro.
Korkunç derecede gazlı.
Flatulencias terribles.
Eğer korkunç söylersem bu daha iyi.
Si soy terrible, aún mejor.
Korkunç bir asist-daşsın.
Eres un horrible asis-amigo.
Bu korkunç bir şey.
Es terrible.
Şu an Patrick Spring olabilirsin, ama asıl adın Zackariah Webb. Korkunç bir hata yaptın.
Ahora dices ser Patrick Spring, pero tu verdadero nombre es Zackariah Webb, y cometiste un terrible error.
Ama sonra... Korkunç bir facia gerçekleşti.
Pero entonces... una terrible tragedia ocurrió.
Farah, o korkunç adamların elindedir ve...
A Farah aún la tienen esos tipos raros, y...
Todd için kötü oldu çünkü korkunç bir hastalığı olan kız kardeşine bakmakla yükümlüydü.
Esto era malo para Todd porque tenía que mantener a su hermana, que tiene una terrible enfermedad.
Her zaman böyle korkunç şeyler oluyor ve ben hemen bunun yamacına sürükleniyorum.
Es siempre... todas estas cosas horribles, y yo me veo arrastrado al lado de ellas.
" Korkunç görünüyor. İğrenç görünüyor...
" Tiene muy mala pinta, asquerosa.
Korkunç bir güneş yanığı gibi görünüyordu.
Era como una quemadura solar muy fuerte.
Neden bu korkunç kafa patlamaları ile dalga geçiyorsun?
¿ Por qué te estás divirtiendo con estas terribles explosiones de cabeza?
Yemin ederim, bütün korkunç ve utandırıcı hikâyeyi biliyorsun zaten.
Te lo prometo, conoces toda la horrible y vergonzosa historia.
Benim korkunç güzellikte bir hâle getirdiğimi.
Que podía convertir en precioso lo morboso.
Bu özellikle korkunç bir şey oldu.
Esto es especialmente horrible.
- Korkunç bir şeydi.
Fue horrible.
Korkunç bir şey.
Es horrible.
- İyi. - Korkunç muydu?
- Ella está bien.
- Pek korkunç değildi aslında.
- No era para tenerle miedo.
Korkunç bir durumda olduğumuzu biliyorum.
Sé que nuestra relación es muy tensa.
Yeni ve korkunç gerçeğin kendisini uçuruma sürüklemesinden korkuyor ve sendelemesi, düşmesine engel değil.
Teme que lo esté llevando al precipicio... de alguna nueva y terrible realidad... y ahora, habiendo tropezado... no podrá evitar caer.
Sanki birisinin dünyadaki hisleri korkunç bir şeymiş gibi.
Como si hubiera algo terrible en su percepción del mundo.
Ayrıca yaptığına emin olduğum kötülükleri de okuyup herkese nasıl da korkunç biri olduğunu kanıtlayacağım.
Así puedo ver si su letra coincide con la nota y también leer acerca de todas las cosas terribles y crueles que ella definitivamente ha hecho y así probar que es realmente mala.
Korkunç bir hastalık.
Padeció una enfermedad horrenda.
Ölümü daha az korkunç göstermek için çocuklara anlatılan bir masal.
Es solo un cuento infantil para hacer la muerte menos escalofriante.
- Bu korkunç.
- Eso es terrible.
Durum korkunç yani.
Es terrible.
Korkunç bir asistansın.
Eres un asistente terrible.
korkunçtu 236
korkunç bir şey bu 27
korkunç görünüyor 30
korkunç şeyler 23
korkunç değil mi 20
korkunç bir şey oldu 46
korkunç bir şey 150
korkunç bir şeydi 28
korkunçsun 25
korkunç görünüyorsun 50
korkunç bir şey bu 27
korkunç görünüyor 30
korkunç şeyler 23
korkunç değil mi 20
korkunç bir şey oldu 46
korkunç bir şey 150
korkunç bir şeydi 28
korkunçsun 25
korkunç görünüyorsun 50
korkunç birşey 17
korku 183
korkuyorum 1153
korkusuz 57
korkuyorsun 140
korkutucu 69
korkuluk 18
korkuyor musun 376
korkuyor 70
korkuttun beni 63
korku 183
korkuyorum 1153
korkusuz 57
korkuyorsun 140
korkutucu 69
korkuluk 18
korkuyor musun 376
korkuyor 70
korkuttun beni 63