Korkuyorlar traduction Espagnol
1,350 traduction parallèle
Işıktan korkuyorlar.
Les asusta nuestra luz.
Korkuyorlar Stil.
Tienen miedo, Stil.
Olacaklardan korkuyorlar.
Miedo de lo que se avecina.
Onlar bizden korkuyorlar.
todos tienen miedo de nosotros
Ve senden korkuyorlar.
En este momento, tienen miedo de Ud.
Ne yani şimdi de sudan mı korkuyorlar?
¿ También le tienen miedo al agua?
- Korkuyorlar. - Fakat koyduğumuz hedef! Talep, arzın kat kat üzerinde.
Tengo las encuestas, y 172 pliegos firmados por los suboficiales pidiendo les permitan usar el servicio de visitadoras.
Bizden korkuyorlar çünkü asla vazgeçmediğimize dair olan ünümüzü biliyorlar.
Nos temen porque conocen nuestra reputación que nunca nos dejamos vencer.
Çok korkuyorlar.
Les entra el pánico.
Beyazlar bunun farkındalar ve onlardan korkuyorlar.
Hemos perdido, es por eso que son más fuertes
Öleceğiz diye korkuyorlar.
No nos dejarán morir. Nos soltarán.
Bunları uydurmuş olmamdan korkuyorlar.
Tienen miedo de que me lo esté inventando.
Düşünüyorlar çünkü korkuyorlar.
Ellos piensan por que tienen miedo.
- Neden korkuyorlar?
- ¿ Miedo de qué?
Birçok şeyden korkuyorlar acı çekmekten, yalnızlıktan ve her şeyden çok, ölümden korkarlar.
Miedo de muchas cosas... Al sufrimiento... la soledad... y en el fondo de todo, miedo a la muerte.
Bang Rajan eğer düşerse, burmalıların daha fazla topu olmasından korkuyorlar.
Temen que si cae Bang Rajan los birmanos consigan más cañones.
Yani, çok fazla korkuyorlar ve mükemmel gerilimin ilacı parmaklarının ucunda ama hiçbir şey olmuyor.
Es decir, estaban aterrorizados y tenían el mejor alivio para el estrés al alcance de sus manos. Y nada.
Korkuyorlar.
Tienen miedo.
Dilin bize sunduğu şehvet duygusunu öğretmekten korkuyorlar.
El problema es que tienen miedo de enseñarnos la sensualidad del idioma.
Çünkü kadrolu bir profesörün aleyhinde konuşmaya korkuyorlar.
¡ Porque temen ir en contra de un profesor vitalicio!
Bazı kötü adamların gelip mükemmel küçük kızlarını kirleteceğinden korkuyorlar.
Tienen miedo de que llegue un hombre malo y se lleve a su hijita perfecta.
Gerçek sorulardan korkuyorlar.
Les dan miedo las preguntas reales.
Bir gün çıldırıp onlara ya da çocuklarına zarar verecek diye korkuyorlar.
Están obsesionados, tienen miedo de que tenga un ataque y los lastime a ellos o a sus hijos.
İbneleri izciliğe almıyorlar. Daha fazla ibne getireceğimizden korkuyorlar.
No permiten maricas en los scouts, temen que reclutemos nuevos adeptos.
- Çünkü aslında korkuyorlar. - Ölümüne korku.
- Porque en realidad, tienen miedo.
Yine hastalanırım diye korkuyorlar.
Temen que vuelva a la bulimia.
Oh, şunlara bir bak. Ölümüne korkuyorlar.
Oh, mira eso, están muy asustados.
Heru-ur ve diğer Düzen Efendileri bile şu anda Apophis'ten korkuyorlar.
Incluso Heru-ur y los otros Señores del Sistema temen ahora a Apophis.
Deneyim yaşamaya korkuyorlar...
Tienen miedo de experimentar cosas...
- Sudan korkuyorlar ha?
- ¿ Seguro que los simios le temen al agua?
Bize yerlerin neresi olduğunu söylemeye korkuyorlar çünkü bu köydeki diğer köylülerden bir misilleme gelebilir.
Tienen miedo de decirnos dónde quedan esos lugares porque podría haber alguna venganza por parte de los otros lugareños de esta villa.
Yakalanmaktan korkuyorlar ama balık yakalamak için başka bir yöntem olmadığını söylüyorlar.
pero dicen que no hay otro método de capturar peces.
Ya da çok korkuyorlar
O tienen mucho miedo.
Korumalar... korkuyorlar.
Sí, bueno... ahora esos guardias están asustados.
Benimle yatmaktan korkuyorlar.
Tendrían miedo de dormir conmigo.
Ve senin gibi insanlardan korkuyorlar.
Y ellos le temen a personas como tú.
- Neden onlardan korkuyorlar ki?
¿ Por qué habría que temerles?
Senden niye korkuyorlar ki?
¿ Por qué iban a tenerte miedo?
Biz güçlüyüz, o yüzden bizden korkuyorlar.
¡ Nosotros somos fuertes y por eso ellos nos temen!
Boşboğazlık edip bazı şeyleri anlatmanızdan korkuyorlar.
Temen que repitas cosas. Que seas indiscreto.
Çünkü umurlarında değil, korkuyorlar... Başlarının belaya girmesinden çekiniyorlar.
Porque la gente no les importa, tienen miedo... tienen miedo que te meten en problemas.
Ona güvenmeye korkuyorlar.
Teníasn miedo de confiar en ella.
- Bu durumdan rahatsızım. - Çocuklar korkuyorlar.
No estoy cómodo con eso, Los niños tienen miedo.
Sadece çok korkuyorlar.
Ellos solo tienen miedo.
Anlamıyorum. yabancılardan neden korkuyorlar?
¿ Tienen miedo a Xena?
- Sadece korkuyorlar.
- Sólo están asustados.
Sanırım teftişten değil de, daha çok teftiş edenlerden korkuyorlar.
Creo que el miedo general no es por la revisión, sino por el revisor.
İnsanlar gerçekten çok korkuyorlar... bir şeyler farklı olduğunda.
La gente se asusta realmente... cuando las cosas son diferentes
Eminim çok işin vardır. Ama oğullarım benim partiye katılmamı istemedi. Züppe arkadaşlarına karşı onları mahcup ederim diye korkuyorlar.
Estoy seguro que usted está ocupado, pero si mis hijos me ven traipsing a través de su partido, pensarán que estoy va a pasar vergüenza delante de todos sus amigos de peluche-shirt.
Binadaki çocuklar bizim kapının zilini çalmaktan çok korkuyorlar.
A los niños de este edificio les dá miedo tocar el timbre.
Benden korkuyorlar.
- ¿ Por qué estás sola? Tienen miedo de mí.
korku 183
korkuyorum 1153
korkunç 714
korkusuz 57
korkuyorsun 140
korkutucu 69
korkuluk 18
korkuyor musun 376
korkuyor 70
korkuttun beni 63
korkuyorum 1153
korkunç 714
korkusuz 57
korkuyorsun 140
korkutucu 69
korkuluk 18
korkuyor musun 376
korkuyor 70
korkuttun beni 63