English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ N ] / Nereden biliyorsun

Nereden biliyorsun traduction Espagnol

11,679 traduction parallèle
- Sen nereden biliyorsun?
- ¿ Cómo puedes saberlo?
- Nereden biliyorsun?
¿ Cómo sabes eso?
Seni Ubba'ya göndermesi için Guthrum'a öylece teslim etmeyeceğini nereden biliyorsun?
¿ Cómo sabes que simplemente... no te entregará a Guthrum para pasarte luego a Ubba?
Evet, kuzey kıyısında Gal krallıkları ve İrlanda'ya güneyinde de Fransızlara. - Bunu nereden biliyorsun?
- Sí, en la costa norte a los reinos galeses e Irlanda, y en la costa sur a los francos.
Adımı nereden biliyorsun?
¿ Cómo sabes mi nombre?
- Nereden biliyorsun?
- ¿ Cómo lo sabes?
Nereden... Nereden biliyorsun bunu?
No, yo... ¿ Cómo lo supiste?
Taşındığımı nereden biliyorsun?
¿ Cómo sabías que me mudaba?
- Senin olduğunu nereden biliyorsun?
¿ Cómo sabes que es tuyo?
- Bunu nereden biliyorsun?
¿ Cómo sabes eso?
O olduğunu nereden biliyorsun?
¿ Cómo sabes que ha sido ella?
Eger kizi sen oldurmediysen 2.00'de oldugunu nereden biliyorsun?
Si tú no la mataste.. .. ¿ cómo sabes que ella murió a las 2am?
02.00'de oldugunu nereden biliyorsun?
¿ Cómo sabe que ella murió a las 2am?
- Bunu nereden biliyorsun?
- ¿ Cómo sabes eso?
- Sen nereden biliyorsun?
¿ Cómo lo sabes?
Peki nereden biliyorsun?
¿ Y cómo lo sabes?
- Nereden biliyorsun?
¿ Cómo lo sabes?
Bayan Grant'in hacklenmesi için birisini tutmuş. - Nereden biliyorsun?
Contrató a alguien para hackear a la Sra. Grant.
... ayrıca bunu nereden biliyorsun?
¿ Cómo sabes eso?
Nereden biliyorsun?
¿ Cómo lo sabe?
- Sen nereden biliyorsun?
- ¿ Cómo sabes esto?
Ve birisini bulursan, bizim sırrımızla ilgili bu insana güvenebileceğini nereden biliyorsun?
Y si encuentras a alguien, ¿ cómo sabes que podríamos confiar en esta persona con nuestro secreto?
- Onun polis olmadığını nereden biliyorsun?
- Y como sé que no es un policía?
- Benim olmadığımı nereden biliyorsun?
- ¿ Cómo sabes que no soy un policía?
Omec gemileri hakkında bunca şeyi nereden biliyorsun?
¿ Cómo sabes tanto sobre naves Omec?
Minmin`nin bana zincir mektup gönderip beni rapor ettiğini nereden biliyorsun?
¿ Cómo sabías que Minmin me envió... la cadena de cartas y me reportó?
Bunu nereden biliyorsun?
¿ Cómo se hace eso?
Pardon benle Casey'yi nereden biliyorsun?
Uh, lo siento... ¿ cómo saber acerca de mí y Casey?
Onunla birlikte orada olduğunu nereden biliyorsun?
¿ Cómo sabes que él estaba allí con ella?
Bunların hepsini nereden biliyorsun?
¿ Cómo es que sabes todo esto?
Bunu nereden biliyorsun?
¿ Cómo sabes eso?
Bunun işe yaradığını nereden biliyorsun?
¿ Cómo sabes que esto funciona?
- Adımı nereden biliyorsun?
¿ Cómo sabes mi nombre?
Bunu nereden biliyorsun?
¿ Cómo lo sabes?
- Kötü olmadığını nereden biliyorsun?
- Está bien. - ¿ Cómo sabes que no es tan malo?
Vachs'ın ilişki yaşadığı kadının bu olduğunu nereden biliyorsun?
¿ Cómo sabes que esta es la mujer con la que Vachs tuvo una aventura?
O halde ne yacaklarını nereden biliyorsun?
¿ Entonces cómo sabes lo que harán?
Sen nereden biliyorsun bunu?
Un momento, ¿ cómo lo has sabido?
Bu sabah lahana yediğimi nereden biliyorsun?
¿ Cómo sabe que he comido col rizada esta mañana?
Bunu nereden biliyorsun?
¿ Y cómo sabes esto?
Evrak çantasında eski bir yağlı boya tablosu vardı. Boom. Bunu nereden biliyorsun?
Había una pintura al óleo antigua en ese maletín. ¿ Cómo lo sabes?
İçeride kimin feromonları olduğunu nereden biliyorsun?
¿ Cómo sabes que las feromonas si quiera están allí?
Başka bir giriş yarasının olmadığını nereden biliyorsun?
¿ Y como sabes que no hay otra herida de entrada?
Onu hiç görmediysen, çete üyesi olduğunu nereden biliyorsun?
si nunca le viste, ¿ como sabes que era un pandillero?
O halde Zona'nın gerçek olduğunu nereden biliyorsun?
Entonces, ¿ cómo siquiera sabes que Zona es real?
- Nereden biliyorsun?
Alicia. - ¿ Cómo lo sabes?
- Nereden biliyorsun?
- ¿ Cómo lo sabe? - El jefe Lee realizó la operación.
- Sen nereden biliyorsun?
¿ Qué sabe usted de un lunar?
Yanlarında değilsen Divers'ın Ross'u ziyaret ettiğini nereden biliyorsun?
¿ Cómo sabe que Divers le hizo una visita a Ross, salvo que estuviera allí?
Nereden biliyorsun?
¿ Cómo lo sabes?
- Hepinizin böyle şeylerini bilmek benim görevim. - Nereden biliyorsun bunu?
- ¿ Cómo sabes eso?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]