Acele etmelisiniz traduction Français
88 traduction parallèle
Öyleyse yemeğe yetişmek için acele etmelisiniz.
Et vous devez vous précipiter pour rentrer dîner.
Acele etmelisiniz. Evet.
Dépêchez-vous!
Karanlık olmadan varmak istiyorsanız acele etmelisiniz.
Dépêchez-vous si vous voulez être rentrée avant la nuit.
Acele etmelisiniz Bay Isham yoksa dügününüze geç kalacaksiniz.
Dépechez-vous, M. Isham, ou vous serez en retard pour vous marier.
Gerçekten acele etmelisiniz Bay Guggenheim.
Il est temps, M. Guggenheim.
Acele etmelisiniz bayım.
Hâtez-vous, monsieur!
Acele etmelisiniz.
Tu es arrivé trop tard.
Ama acele etmelisiniz.
Mais dépêchez-vous.
Acele etmelisiniz. Sorun çıkartabilir.
- On n'a pas de temps â perdre.
Gelip bir göz atabilirsiniz. Ama acele etmelisiniz.
Vous pouvez tout de meme venir jeter un coup d'oeil.
Ona gerçekten yardım etmek istiyorsanız, acele etmelisiniz.
Si vous voulez l'aider, faites vite.
Acele etmelisiniz. Dalga 6 dakika sonra kalkıyor.
Dépêchez-vous, la marée est dans six minutes.
Acele etmelisiniz başkanım!
Il faut agir!
Lordum, Fransa'ya giden gemiyi yakalamak istiyorsak, acele etmelisiniz.
Si nous voulons prendre le bateau pour la France, il faut se dépêcher.
Eğer otobüsteyden birşey soracak olursanız, mümkün oluduğunca çabuk olsun. Hiçbirinizi tek tek bekleyemem. Bu yüzden acele etmelisiniz.
Si vous voulez bien vous diriger vers le bus le plus vite possible, une boisson gratuite vous attend à votre siège.
Siz de acele etmelisiniz.
Maître, dépêchez-vous, vous aussi!
Şimdi lütfen. Acele etmelisiniz.
Je n'arriverai jamais à les arrêter.
Bayanlar tehlikede değil, acele etmelisiniz.
Vite, il n'y a pas de place dans l'avion. Les femmes ne sont pas en danger. Il faut faire vite.
Acele etmelisiniz!
Dépêchez-vous!
Acele etmelisiniz, Binbaşı.
Faites vite, commandant.
Acele etmelisiniz! - İçinde olduğum kabusun ne olduğunu tahmin edemezsiniz!
Vite, il est parti il y a une heure!
Acele etmelisiniz ama.
Mais il faut te dépêcher.
Gerçekten, gerçekten acele etmelisiniz.
Vous devez vraiment faire vite.
- Acele etmelisiniz.
- Grouillez-vous.
Acele etmelisiniz.
Dépêchez-vous.
Onlar! Gördüğünüz gibi Memur Bey, bize teslim etme konusunda acele etmelisiniz.
Monsieur l'agent, vous devez nous le confier, c'est urgent.
Siz... acele etmelisiniz.
Il faut... Il faut faire vite.
O zaman acele etmelisiniz.
Alors dépêchez-vous.
Doktor olarak iyi bir yer edinmek istiyorsanız, acele etmelisiniz.
Pour faire un bon internat, il faut mettre la gomme.
Şimdi... acele etmelisiniz.
Vous devez vous dépêcher.
Biraz acele etmelisiniz.
Vous avez oublié ça.
Acele etmelisiniz.
Vous devez vous dépêcher.
Yetişmek istiyorsanız acele etmelisiniz.
Vous devriez vous dépêcher.
Acele etmelisiniz, çünkü Lucy gelmek üzere.
Mais dépêchez vous, parce que Lucy va bientôt arriver.
Eğer anahtarı kullacaksanız, acele etmelisiniz.
Si vous comptez utiliser la Clef, faites-le vite.
Tamam ne zaman kahve isterseniz ama ben konuyu değiştirmek istemeden önce beni öldürmek için acele etmelisiniz.
Quand j'apparais à l'heure du café, on n'est pas pressé. Mais quand je veux échanger des civilités, vous êtes pressées de me tuer.
Tamam, peki, acele etmelisiniz çünkü içeride ölüyorum.
Dépêchez-vous, je meurs, là-dedans.
Acele etmelisiniz.
- Dépêchez-vous!
- Acele etmelisiniz Mr. Palmer. Aksi halde, Bauer Helikopteri indirecek ve nüfusun arasında Salazar ile kaybolacak.
Faites vite, M. Palmer, sinon Bauer pourra faire atterrir cet hélico et disparaître dans la foule avec Salazar.
Tim, acele etmelisiniz.
Messieurs, dépêchez-vous!
- Ancak, acele etmelisiniz.
Mais... il faut vous dépêcher.
Hepiniz acele etmelisiniz.
Il faut faire vite.
Acele edin. Eğer onu kurtarmak istiyorsanız, acele etmelisiniz.
Dépêchez-vous, si vous voulez la sauver.
Ama acele etmelisiniz. Yarın gece San Fransisko'dan alınıp Kahire'deki daimi evine götürülecek.
Mais dépêchez-vous, il quitte San Francisco demain soir et retourne dans son musée du Caire, en Égypte.
Adresi bilmiyorum, ama, lütfen, acele etmelisiniz.
Je connais pas l'adresse, mais dépêchez-vous.
Bakın, tanımadığım bir kadın evimin önünde bekliyor. Acele etmelisiniz.
Il y a une dame étrange devant chez moi, venez vite!
Acele etmelisiniz. Fazla vaktiniz kalmadı.
Grouillez, vous avez peu de temps.
Şimdi, acele edin. Gidip onu takip etmelisiniz.
- Dépêchez-vous, vous devez la suivre!
- Roma uçağı kalktı mı? - Hayır ama acele etmelisiniz.
- L'avion pour Rome a-t-il décollé?
Ama acele etmelisiniz.
Mais vous devez faire vite.
O zaman acele etmelisiniz.
Dépêchez-vous, alors.
acele 140
acele etmene gerek yok 16
acelem var 277
acele et 3198
acele edin 1685
acelesi yok 54
acele etme 360
acelem yok 70
acele etmeyin 121
acelen mi var 41
acele etmene gerek yok 16
acelem var 277
acele et 3198
acele edin 1685
acelesi yok 54
acele etme 360
acelem yok 70
acele etmeyin 121
acelen mi var 41