English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ A ] / And thank god

And thank god tradutor Turco

757 parallel translation
Bragana is here now, and thank God... he's still able to use his brain!
Bragana şu an burada ve tanrıya şükür... beynini hala kullanabiliyor.
The time is coming, Watson, when we shan't be able to fill our bellies in comfort while other folk go hungry or sleep in warm beds while others shiver in the cold and we shan't be able to kneel and thank God for blessings before our shining alters while men anywhere are kneeling in either physical or a spiritual subjection.
O günler geliyor, Watson, diğer halk açlık çekerken karnımızı rahatlıkla dolduramayacağımız ya da diğerleri soğukta titrerken sıcak yatakta uyuyamayacağımız ve insanlar bir yerlerde fiziksel ya da ruhsal boyun eğme içinde diz çöküyorken, ışıldayan değişikliğimizden önceki nimetleri için diz çöküp
I was so cramped and pressed down by it, but then I saw the light, and now I am the happiest person in the world, and I praise and thank God and that's what I wanted to say.
O kadar çok sıkıştırıldım ve zorlandım, ama sonrasında ışığı gördüm ve şimdi dünyadaki en mutlu kişiyim, ve Tanrıya şükrettim. Bunu söylemek istedim.
We ought to get down on our knees and thank God for sending her to us.
Dizlerimizin üzerine çökmeli ve tanrı'ya onu bize gönderdiği için şükretmeliyiz.
They wait their turn and thank God if their age or work delays it.
Sıralarını bekliyorlar, yaşları veya işleri için şükrediyorlardı.
And thank God for it!
Bunun için Tanrı'ya şükrediyorum!
Forget about the truck and thank God that you're alive.
Sen kamyonu bırak, kurtulduğuna dua et.
Tradition is continuity, and thank God I've lived to see it.
Gelenekler yaşamalıdır ve Tanrı'ya şükür bunu görecek kadar yaşadım.
I've prayed to God my whole life, and I, and I never knew if she was listening, but... thank you, Big Mama.
Beni dinliyor mu hiç bilmiyordum ama teşekkür ederim Doğa Ana.
I thank Almighty God... who caused me to be born of a royal stock... and raised me to be a queen of so large and mighty a kingdom.
Şükürler olsun sana Tanrım. Beni bir kraliyet üyesi olarak dünyaya getirdin ve muazzam bir krallığın kraliçeliğine kadar yükselttin.
You thank God it's all over and that you can throw me back again there.
Her şey bittiği ve beni bir daha oraya fırlatabileceğin için şükrediyorsun.
And you can thank God.
Tanrı'ya da şükret.
I thank god Peter and Paul were spared, but I miss their spirit and their courage.
Peter ve Paul'ün canları bağışlandığı için Tanrı'ya şükrediyorum. Ama onların şevkini ve cesaretini özlüyorum.
And all I can say is, thank God for my precious daughter.
Ve tek diyebiIeceğim şey, Tanrıya kızım icin sükürIer oIsun.
And I thank God... that gave me a woman... with the sacred gift to... conquer everybody's heart.
Tüm milletlerin kalbini kazanmak gibi ilâhi zarafete sahip bir eşim olduğu için kadere teşekkür ederim.
We had a well-to-do homestead, a nice piece of land, and a house you'd thank God for.
Güzel bir evimiz ve iyi bir parça toprağımızla Tanrıya şükredeceğimiz bir evimiz vardı.
If you have no wife, thank God and buy it all the same.
Karınız da yoksa yine de alın ve Tanrıya şükredin.
Thank God he is traveling and not going down. "
Tanrı'ya şükür, diplere dalmıyor. "
BUT THANK GOD FOR THAT CAR, AND FOR THE HOURS I USED UP,
Eski bir arabayı bir araya getirmek için geçen koca bir yıl...
We must thank God that the sinner stands naked and exposed. Stop preaching, Pa.
Tanrıya günahkârı tüm çıplaklığıyla ortaya çıkardığı için şükretmeliyiz.
Do you swear the evidence you're about to give is the truth, the whole truth, and nothing but the truth, so, help you God, ma'am? - I do. - Thank you, ma'am.
Bayan, Söyleyeceklerinizin gerçeği, yalnızca gerçeği ve tamamen gerçeği, yansıtacağına tanrının huzurunda yemin edermisiniz,?
And you thank God we are kindhearted. Secretary...
İyi kalpli olduğumuz için Tanrı'ya şükret.
Now when you say your prayers tonight, you can thank God and your grandfather,'cause it was both of them what give you the house.
Artık bu gece dua ederken, Tanrıya ve büyükbabana şükredebilirsin, çünkü sana bu evi onlar verdi.
Thank you and God bless you.
Teşekkürler ve Tanrı seni korusun.
For necessary that to thank to God that has given us father and mother?
Bize anne ve baba verdiği için Allah'a neden şükretmeliyiz?
Cavriaghi and I, thank God, are officers in the army of His Majesty the King of Italy.
Cavriaghi ve ben, Tanrıya şükür Majesteleri İtalya Kralının ordusunda subayız.
We've got good times, plenty of food and drink, thank God, and our freedom too.
Güzel anlarımız, bolca yiyeceğimiz ve içeceğimiz var. Tanrı'ya ve de özgürlüğümüze şükürler olsun.
Then when I got on the plane, I couldn't see you at first and I thought, "Thank God he hasn't come."
Uçağa binip de seni göremeyince "Şükürler olsun, gelmedi" dedim.
Thank god she's fine, Healthy and strong.
Allaha şükür o iyi. SağIıklı ve güçIü.
I've been looking for you, and, thank God, I've found you at last.
Seni arıyordum. Tanrı'ya şükür sonunda seni buldum.
And with all my heart, for the coming year and for many years to come, God grant you an abundant harvest. Thank you.
Tüm kalbimle gelen yıl ve gelecek diğer yıllar için Tanrı'nın satışlarınızın bereketini arttırmasını diliyorum.
And the people, thank god will never have to know.
Ve Tanrı'ya şükürler olsun ki insanlar öğrenmek zorunda kalmayacak.
And you may thank God for it.
Bunun için şükredeceksiniz.
Thank you for your call, and God bless you, sweetheart.
Her neyse, bagajınla ilgilenmek üzere Mavis'in burada olacağını düşünmüştüm.
God, we thank you for what we're about to receive... and we hope that the drums that divide us will soon be silent.
Tanrım bize sunduğun aş için şükrediyoruz ve mutluluğumuz bölen tüm bu davul seslerini susturmanı diliyoruz.
Thank God Russia has sons like me and isn't at the mercy of scums like you!
Şükürler Tanrım Rusya'nın benim gibi evlatları olduğu ve sizin gibi pisliklerin insafına kalmadığı için!
Good-bye, B. J. God bless you. And thank you.
Ne oluyor?
We certainly don't want any hysterics... with television and everything. Thank God it'll be a closed casket.
Neyse ki tabut kapalı olacak.
- I'm well, thank God. And you?
- İyiyim teşekkürler, sen nasılsın?
Thank God, in one day we got a hero and a miller!
Şükürler olsun, bir günün içinde hem bir kahramanımız hem de bir değirmencimiz oldu.
" We thank God for our homes and our food and our safety in a new land.
"Yeni bir ülkedeki evimiz, yiyeceğimiz ve güvenliğimiz için Tanrı'ya şükrediyoruz."
We thank God for the opportunity to create a new world for freedom and justice. "
"Özgürlük ve adaletle yeni bir dünya yaratmak için verdiği fırsat dolayısıyla Tanrı'ya şükrediyoruz."
Thank god, and Catherine?
Tanrı'ya şükür, peki ya Catherine?
Three children, seven grandchildren, and all healthy, thank God.
Üç çocuğum, yedi torunum var, ve hepsi sağlıklı, Allah'a şükürler olsun.
God bless you, and thank you so much for that warm welcome.
Tanrı sizi korusun ve sıcak karşılamanız için çok teşekkür ederim.
Thank you and God love you.
Teşekkür ederim, Tanrı da sizi seviyor.
Thank God for the rain, which washed away the garbage and the trash off the sidewalks.
Kaldırımları temizleyen yağmuru yağdırdığı için, Tanrı'ya şükür.
Thank God and a few niggers who found out about it and told.
Allah'a ve bunu duyup da anlatan birkaç zenciye şükürler olsun.
Oh, you should thank your God you're old and crazy, you know.
Yaradana dua et ki, yaşlı ve kaçık birisin.
Thank God it ended and we can go together now.
Tanrıya şükür artık bitti ve beraber gidebiliriz.
- Thank you, sir, and God bless you :
- Teşekkürler, efendim ve tanrı sizi korusun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]