And we'll talk tradutor Turco

We'll just talk, me and you.

Sadece konuşacağız, sen ve ben.

Why don't you go get dressed, and I'll drive you to school, and, um, we can talk about that and other stuff?

Giyinsene, ben seni okula götürürüm, ve başka şeylerden de bahsedebiliriz?

Well, you just sit with it for a while and we'll talk about it later, okay?

Sen biraz düşün. Sonra konuşuruz, tamam mı?

Jamal, what do you say we go back to the center, and we'll talk to someone, get some help.

Jamal, merkeze dönmeye ve birinden yardım almaya ne dersin.

And, uh, we'll talk about this, all this...

Hem şu meseleyi de konuşuruz. Hepsini.

AND WE'LL TALK AGAIN RIGHT AFTER YOU MOP THE STAGE.

Sen sahneyi paspasladıktan sonra yeniden konuşuruz.

We'll talk to him and tell him what happened.

Onunla konuşup neler olduğunu anlatırız.

I'll phone you later at the hotel, and then we can talk more.

Daha sonra seni otelden ararım ve daha uzun konuşuruz.

Step into the shadows and, uh, we'll talk.

Gölgeye gidelim ve konuşalım.

I thought "restroom" was code for "Follow me " and we'll talk about how to get you out of this. "

Tuvaletin "Beni izle de seni bundan nasıl kurtaracağımızı konuşalım" şifresi olduğunu sandım.

Yeah, you do this good, and we'll talk.

Bu işi düzgün yap, o zaman bakarız.

We'll talk of war and peace later!

Boş verin şimdi savaşla barışı!

If you want this, we'll walk out of here together, and then we'll talk.

Eğer bunu istiyorsan, buradan birlikte çıkacağız ve sonra konuşacağız.

And we'll talk later.

Sonra konuşuruz.

Stay, and we'll talk.

Kal ve konuşalım.

Well, prove that's what they intended, and we'll talk.

O zaman tekrar konuşuruz.

Get an eating disorder and we'll talk then.

Yeme bozukluğu geliştir o zaman görüşelim.

- There must be a way to meet her if i get to talk to her once, i'll tell you we will wait for here over here and find out her schedules we?

- Onunla buluşmanın bir yolu olmalı. Onunla bir kere konuşabilirsem, sana söyleyeceğim. Buralarda bir yerde beklemeli ve onun günlük uğraşlarını öğrenmeliyiz.

Come in, and we'll talk.

Gel buraya ve konuşalım.

Then we'll come back and talk.

Görüp öyle konuşalım.

Stay with uncle Ahmad, I'm going to talk to mom and then we'll go out.

Ahmad amcanla kal, ben annenle konuşacağım... sonra da dışarı çıkacağız.

Now you find me some evidence to exonerate the good Father, and we'll talk.

Şimdi iyi rahip leyhinde iyi deliller bul, ondan sonra konuşuruz.

We will talk some more about the mutant cockroaches later. Yeah, and I'll get you that chemical bug spray.

Mutant hamamböcekleri hakkında sonra daha fazla konuşuruz olur bende kimyasal böcek spreylerinden alırım

I don't know Kemal, we'll see. Let's go and eat, we'll be able to talk more comfortably about this subject.

Orada etraflıca konuşuruz şu konuyu.

You should talk to Michael and he'll talk to me and that way we don't have to speak to each other.

Bu durumda Michael ile konuşmalısın ki o da sonra konuyu bana iletsin. Böylece birbirimizle konuşmamıza gerek kalmaz.

Okay, well just tell us some things about your life, and we'll try to punch it up and make it talk show-worthy.

Bize hayatını anlat. Biz de süsleyip talk şov malzemesi yapalım.

Come on up and we'll talk about it.

- Kızgınım! Yukarı gel de konuşalım.

Say, why don't you get out of the car, and we'll talk a little?

Şu arabadan çık da biraz konuşalım, olur mu?

We'll, um, we'll sit together. and we'll talk.

Birlikte oturabiliriz. Ve konuşabiliriz.

Taylor, now that Seth and Summer are here we'll go talk to your mother.

Taylor... Seth ve Summer geldiğine göre onlar devralsın, biz de annenle konuşmaya gidelim.

I am. We'll talk all the time, and I'll hold the phone up to Steve and Kwan's ears so they can hear your voice.

Sesini duysunlar diye telefonu Steve ve Kwan'ın kulaklarına tutarım.

I KNOW, I KNOW, AND, UM, YOU KNOW, WHEN EVERYTHING SETTLES DOWN, WE'LL TALK ABOUT IT, OKAY?

Biliyorum, biliyorum ve bilirsin,... her şey düzene girdiğinde, bu konuyu konuşuruz, olur mu?

Schedule an OR and we'll talk to Hunter.

- Evet, bir ameliyathane ayarlarım. - Gidip Hunter'ın annesiyle konuşuruz.

I just need 40 minutes and... Please stay. Promise me that you'll just stay and we can talk about this.

Bana kırk dakika daha ver ve lütfen burada kal.

Let's get a doctor to take a look at you, and then we'll talk.

- Lütfen, bana yardım et. - Senin için bir şey yapamam!

I'll come back when you've had a chance to think, and we'll talk.

Sonra gelirim düşünmeye vaktin olsun diye sonra konuşuruz.

- I'll get in my bed. You get in your bed. We'll shut off the lights, and we will really talk, OK?

Ben yatacağım, sen de yatacaksın ışıkları kapatacağız ve konuşacağız.

And in the meanwhile We'll talk about finding you some respectable employment.

Ve bu arada size saygın bir iş bulmak için konuşalım.

AND WE'LL TALK ABOUT THIS LATER, OK?

Bunu daha sonra konuşuruz, tamam mı?

Why don't you... pop a rubber gloven your head and see if it makes me laugh, and we'll talk about it later.

Neden kafana lastik eldiven takmıyorsun? Bakalım beni güldürecek mi, öldürme konusunu daha sonra konuşuruz.

E-mail me your story, and we'll talk about Rwanda when you get back.

Hikayeni e-posta ile gönder, geri döndüğünde Rwanda hakkında konuşuruz.

so, why don't you look into your mom's pals and then give me a call and we'll talk again?

Neden annenin arkadaslarini arastirdiktan sonra beni aramiyorsun? O zaman konusuruz.

Call me when you've got it, and we'll talk.

Parayı toplayınca beni ara, görüşelim.

I can't deal with this now, go to the market and pick up a chicken and we'll talk about it later, okay?

Şimdi senle uğraşamam. Markete gidip, akşam yemeği için tavuk alıp geliyorsun. Bunu daha sonra konuşuruz, tamam mı?

We'll have a nice time and no more talk about work.

İş hakkında konuşmak zorunda olmadan iyi vakit geçireceğiz.

How about I talk it over with your mom, and then we'll see.

Önce annenle konuşmama ne dersin? Ona göre sonra karar veririz.

Ok, so talk to everyone on the floor and we'll hang out in my room tonight.

Kattaki herkesle konuş, bu gece benim odamda takılacağız.

Why don't you guys go and talk, and gina can stay here with me.We'll catch up.

Neden siz gitmiyorsunuz, hem konuşacaklarınız vardır. Gina burda kalsın, biz sizi yakalarız.

I'll tell you what... you and me, we're going to work on the cop talk.

Bak ne diyeceğim... sen ve ben... Polis konuşmasıyla ilgili çalışacağız.

We'll talk then and work it out.

O zaman hep beraber konuşur, işleri yoluna sokarız.

Go to your room and we'll talk to you later.

Hemen odana, bunu sonra konuşuruz.