Are we almost there tradutor Turco
152 parallel translation
- We got to go see the Mobu. - Are we almost there?
Mobu'yu görmeye gitmeliyiz.
- Are we almost there?
- Yaklaştık mı?
- Are we almost there yet?
- Oraya gelmek üzere miyiz?
Are we almost there?
Yaklaştık mı?
Are we almost there?
Az kaldı herhalde?
She asked her granny,'Are we almost there? "
babaannesine, "Oraya yaklasip yaklasmadiklarini sordu?"
- So are we almost there?
- Yaklaştık mı?
So, are we almost there?
Yaklaştık mı?
Are we almost there?
Yaklaştık mı? Karnım acıkmaya başladı.
You know, are we almost there in having the complete story?
Bildiğiniz gibi, acaba hikâyeyi tamamlamak üzere miyiz?
Are we almost there?
Hâlâ gelmedik mi?
- Are we almost there?
- Daha var mı?
Hey, Mark, are we almost there yet?
Hey, Mark, ne kadar yolumuz kaldı?
Are we almost there?
Geldik mi?
- Are we almost there yet?
Hala gelemedik mi oraya?
Are we almost there?
Hala orada mıyız?
Are you, I wonder, still the same big brother almost that you used to be when we were children, playing by the pond in the old garden down there?
Acaba diyorum, siz o göl kenarındaki büyük bahçede kaç yıl beraber oynadığımız aynı ağabeyim misiniz hala?
We are almost there.
Neredeyse geldik.
We are almost there.
Neredeyse vardık.
You know, miss connors, the characteristics of this valley are almost identical to what we found in other parts of this state where there are already substantial oil fields in production.
Bakın Bayan Connors,.. ... bu vadinin yapısı, eyaletin başka bölümlerinde bulduklarımızla tıpa tıp aynı görünüyor. Oralar şimdiden potansiyel petrol üretim alanları.
We are almost there.
Neredeyse vardın.
We are almost there.
Nerdeyse geldik.
Good, we are almost there.
Güzel, nerdeyse vardık.
We are almost there.
Neredeyse hallettik.
Almost we are persuaded that there is something after all, something essential waiting for all of us in the dark areas of the world, aboriginally loathsome, immeasurable, and certainly, nameless.
Sonunda bir şeyin var olduğuna neredeyse ikna olmuştuk. Dünyanın karanlık bölgelerinde hepimizi bekleyen önemli bir şey... İlkelce iğrenç, sınırları olmayan, ve kesinlike tarif edilemez.
- Here on the left, we are almost there, resist please.
- burada sol tarafta, neredeyse geldik, dayan lütfen.
We're almost out of time, but I'd just like to point out there are still plenty of excellent Waynestock tickets still available.
Elimizde tükenmek üzere, ama şunu belirtmek isterim hala mükemmel Waynestock biletleri mevcut.
Take a right at this gas station because we are almost there.
Şu benzinciden sağa dön neredeyse geldik sayılır.
- Are we almost there?
- Vardık mı?
We are almost there!
Bir sürü yaşam bana bağlı.
" Luckily, we are almost there.
" Şansa, yakınlardaydık.
We are almost there, missing about 15 kms.
Neredeyse geldik, 15 km kaldı
I'll be there almost as soon as they are, we can let them know by telegraph.
Onlarla neredeyse aynı sürede varabilirim. Onlara telgrafla bildiririz.
We are almost there!
Neredeysen vardık!
Almost there. - There we are.
çok az kaldı. işte geldik.
We are almost there.
Neredeyse oradayız zaten.
We are almost there.
Geldik sayılır.
The example of our nations fighting out there has made those savages almost as evil as we are.
Orada savaşan ülke numuneleri yüzünden oranın yerlileri en az bizim kadar kötü oldular.
We are almost there.
Eve gidelim
We're almost there now, let me check to see where they are.
Neredeyse oradayız, nerede olduklarına bakayım.
We've been working together for almost a decade. There we are,
Neredeyse on yıldır birlikte çalışıyoruz.
We are almost there!
Neredeyse vardık.
Are we almost there?
Gelmedik mi hâlâ?
It is almost like being in the cover of Rolling Stones. There we are.
Rolling Stones'un kapağında olmak gibi bir şey bu.
Oh, we are almost there, Deb.
Neredeyse vardık, Deb.
We are almost sure that rocky, Earthlike planets... exist in abundance out there, but how Earthlike?
Bundan eminiz. Dünya benzeri gezegenlerin evrende çok bulunduklarının farkındayız ama Dünya benzeri bir gezegen nasıl olabilir?
We are almost there, okay?
Neredeyse vardık, tamam mı?
I know, I know, it's just that most of the planets that are in the Replicators'path are people that we've had almost no contact with, so I need you and Teyla out there as much as possible.
Biliyorum, biliyorum, sadece Çoğalıcıların yolu üzerindeki gezegenlerin çoğuyla iletişimimiz yok, yani sen ve Teyla'yı orada en kısa zamanda istiyorum.
Apart from the fact that there are savage aliens and we could all die, it's almost exactly the same, yeah.
Evet, vahşi yaratıkların olması ve hepimizi öldürebilecek olmaları dışında neredeyse aynı.
Come on my girl, easy... We are almost there.
Ha gayret kızım, az kaldı yolumuz.
We are almost there, hang on!
Neredeyse vardık, dayan!
are we cool 65
are we there yet 168
are we 1416
are we good 155
are we done yet 18
are we friends 34
are we late 34
are we done 304
are we clear 305
are we close 22
are we there yet 168
are we 1416
are we good 155
are we done yet 18
are we friends 34
are we late 34
are we done 304
are we clear 305
are we close 22