English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ A ] / Are we lost

Are we lost tradutor Turco

554 parallel translation
- Are we lost?
- Kaybolduk mu?
Are we lost?
Kaybolduk mu?
- Are we lost?
Kaybolduk mu?
We are lost!
Hapı yuttuk!
We are lost!
Biz kaybettik!
"we are lost for ever!"
"ebediyen yok oluruz!"
Yes, Thymian, now you are a lost-girl - - just as we're all lost!
Evet Thymian, şimdi sen bir kayıp kızsın hepimizin kayıp kişiler olması gibi!
In other words, you simple statement of fact is... we are lost in any case because we were generous enough to save your life.
Başka bir deyişle, sizin basit gerçeğinize göre... biz her iki halde kaybediyoruz çünkü biz hayatınızı kurtararak size iyilik yaptık.
[Singing] We come home, we come home some of us are gone some of us are lost but we are friends our blood is on the earth together someday, someday we shall meet again farewell and then at quarter to 6 in the morning on november 7th, 1936 18 years later, 500 of us Germans were walking through the Madrid streets on our way to fight the fascist swine along the Manzanares river.
Eve geldik, eve geldik bazılarımız yok bazılarımız kayıp ama bizler dostuz kanımız toprağa birlikte aktı birgün, birgün tekrar kavuşacağız Veda ve sonra 7 Kasım 1936'da sabah saat altıya çeyrek kala 18 yıl sonra, bizim taraftan 500 tane Alman Madrid sokaklarında yolumuzdaki faşist domuzlarla savaşmak için Manzanares Nehri Boyunca yürüyorlar.
My surmise is that Giles Conover has lost the Borgia Pearl and is trying desperately to get it back just as we are.
Benim tahminim şu : Giles Conover Borgia İncisini kaybetti ve tıpkı bizim gibi çaresizce onu geri almağa çalışıyor.
Here we are in the lost and found.
Kayıp eşya bürosundayız.
We're all so busy trying to beat the other fellow in making things go faster, look shinier and cost less that Christmas and I are getting lost in the shuffle. I don't think so.
Hepimiz nesneleri daha alımlı, daha çabuk ve daha az maliyetle... yapmaya çalışarak diğerlerini alt etmeye çalışıyoruz, ve bu karışıklık içinde Noel'in ve benim bir bakıma kaybolduğumuz aşikar.
We are poor little lambs Who have lost our way
Biz garip kuzularız Yolumuzu kaybettik
We are lost?
Kaybettiğimizi mi?
Should they return to the ship we are lost!
Bizi buraya bırakıp gemiye dönecekler!
If this alliance fails, we are lost.
Bu ittifak başarısız olursa, kaybederiz.
We have lost the right to choose for whom and for what we are to die.
Kim ve ne için ölmemiz gerektiğini seçme hakkımızı yitirmişiz.
We are lost.
Mahvolduk.
Heavenly Father, we are lost and in darkness.
Kutsal babamız, karanlıklarda kaybolduk.
I lost my temper and here we are.
Öfkeme yenildim ve buradayız işte.
We are doing hours lost.
Şimdiden 2 saat kaybettik.
We haven't lost a war yet... but we sure are pussyfooting our way through this one.
Şimdiye kadar hiç çatışma kaybetmedik, ama bu kez kuyruğu kesin kıstırırız.
We are all lost.
Yenildik.
They are, in all probability, lost... and just as short of water as we are.
Onlar da büyük olasılıkla kaybolmuştur... ve bizim gibi suları azdır..
We are five weeks into Mexico... and have lost all contact with the Apache.
Beş haftadιr Meksika'dayιz. Apaçilerin izini kaybettik.
If the Coma Chen us here are surprised we lost.
Burada Coma Chen bizi şaşırırsa kaybederiz.
We are like blind men lost in the streets of a big city.
Bizler büyük bir şehrin sokaklarında kaybolmuş körler gibiyiz.
We have no dogs. We are lost.
Köpeklerimiz yok.
We come back because we are lost.
Geri dönüyoruz çünkü kayboluyoruz.
We are at the Neutral Zone. Have lost contact with the intruder.
Tarafsız bölgede, saldırganla bağlantıyı kaybettik
"We are recommending that those members of the group known... as'The Dirty Dozen'who survived this operation... should have their records amended to indicate... that they are being returned to active duty at their former ranks. And that the next of kin of those prisoners who were killed be advised... that they lost their lives in the line of duty."
"On Íki Kirli Adam olarak bilinen grubun operasyondan sağ çikan üyelerinin sicillerinin silinerek göreve iadelerini ölenlerin yakınlarına ise şehit olduklarının bildirilmesini öneriyoruz."
We are lost in the deserted forest.
Uzun çorak bir ormanda kaybolduk.
Without the magic potion, without Getafix we are lost, the sacred crocodiles will...
Sihirli iksirsiz, Getafix'siz yok oluruz, kutsal timsahlar...
We've lost contact with the Intrepid and are out of communication with an entire solar system. Any update from Starfleet?
Ve tüm güneş sistemiyle iletişim kuramıyoruz.
I want you to be lost to yourself... so we are found different.
Sen de kendini aştığın zaman bizi farklı bulabilirler.
Heavenly Father, we are lost in darkness.
Kutsal babamız, karanlıklarda kaybolduk.
Count 3 miles lost after the bend and another 3 lost before Morcenx to be on the safe side. Then we'll dispose of 20 minutes. And when the goods are ours the very men we robbed will buy them back.
... İşte biizde trenin bu yavaşlığından yararlanıp eyleme geçeceğiz işimiz bittikten sonrada geldiğimiz gibi ortadan kaybolacağız ortada hiç bir delil kalmayacak, dolayısıyla kimse bizden şüphelenmeyecek bu yüzden endişelenmenize gerek yok beyler.
If we are lost, I don't wanna hear about it.
Kaybolduysak bunu duymak istemiyorum.
And if we are exposed to them then soon, very soon we begin to imitate their sinful ways and we are lost to God and his way.
Eğer onlara açılırsak kısa, çok kısa bir zamanda onların günahkâr davranışlarını taklit etmeye başlayıp Tanrı'dan ve onun yolundan uzaklaşırız.
You'd be lost without the rank and file! What rushes are we seeing?
Selam Yann, bugün neler görüyoruz?
- Without you, we are lost
- Biz sensiz kayboluruz.
Little by little... we are replaced by uninterrupted chains of images enslaving one another... each image at its place, as each of us, at our place... in the chain of events on which we have lost all power.
Azar azar... İmajların kesintisiz zinciri ile birbiri ardına değiştirmeler başlar... her bir imaj bir yeri, hepimizi, mekanları.. olayların zinciri içinde gücü kaybetmeye başlarız.
The Second Division is fighting on our right, the enemy can't attack us for now. But we have lost lots of men in our regiment, all communications are down, couldn't locate the Regimental Commander.
Bu aşamaya kadar hayatta kalabildiniz... ama işimiz şimdi daha zor... çok adam kaybettik ve hala çok fazla düşman var!
We thought we had lost her and now our lives are full again.
Onu kaybettiğimizi düşünürken hayatımız yeniden doldu.
- There are lost 3 years. - we'll meet tomorrow.
- 3 yılımı harcadın. - Yarın buluşalım.
The probabilities are with our combined strength we can achieve our first clean victory since we lost the war.
Birleştirilmiş kuvvetlerimizle savaşı kaybettiğimizden beri en açık zaferimizi kazanma olasılığımız çok yüksek.
The sale has been lost, but we are steadily heading upstream.
Satışlar azaldı ama biz artırmak için elimizden geleni yapıyoruz.
We are changing from a code 3 direct pursuit to a code 347... completely lost, due to incompetence.
3 doğrudan takip kodundan, 347 koduna geçiyoruz, tamamen kaybedildi, yetersizlik nedeniyle.
We are lost!
Kaybolduk!
That's who the antiquarians hold we are so Mother said we should make ourselves be known to you as we've lost our horse and we are the oldest branch of the family.
Bunlar eski eser uzmanlarının elindeymiş. Annem bu durumu bilmenizi istedi,... çünkü atımızı kaybettik ve ailenin en eski soyundanız.
We find that we live on an insignificant planet of a humdrum star lost in a galaxy tucked away in some forgotten corner of a universe in which there are far more galaxies than people.
Milyonlarca yıldızın içerisinde bir galaksinin ücra köşesinde İnsandan çok galaksi bulunan bir sistemde ve çok özel bir gezegende yaşadığımızı öğrendik.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]