But sometimes tradutor Turco
5,574 parallel translation
But sometimes harassment can be even more subtle.
Ama taciz bazen daha yaratıcı olabilir.
Usually, it was just his shirt. But sometimes, it was something deeper.
Genellikle bu gömleği olurdu ama bazen de daha derinden bir şeydi.
But sometimes I'm afraid that they won't love me as much as I love them because I'm not their biological mom.
Ama bazen beni biyolojik anneleri olmadığım için benim onları sevdiğim kadar beni sevmeyecekler diye korkuyorum.
But sometimes I wake up and see this woman standing at the end of my bed.
Ama bazen kalkıyorum ve yatağımın dibinde bir kadının olduğunu görüyorum.
Given time, the right stimuli, sometimes it can find an alternate route, but sometimes it cannot.
Zaman ve dogru uyarici....... bazen alternatif bir yol verebiliyor ama bazen de vermeyebiliyor.
But sometimes talent isn't enough.
Ama bazen yetenek yeterli olmuyor.
But sometimes I crave meat.
Ama bazen canım çok et çekiyor.
But sometimes I was good and he let me go outside at nighttime, and we planted flowers.
Ama bazen uslu olduğumda dışarı çıkmama izin verirdi ve çiçek ekerdik.
Yeah, but sometimes are not necessary.
Evet, ama gerekli belgeler değil.
Oh, well, not all change seems for the best at first. But sometimes you just have to look at it with new eyes.
Bütün değişiklikler ilk başta iyi görünmez ama bazen yeni gözlerle bakman gerekir.
But sometimes when I'm sad, I like to go down to the studio and let it out, you know, kind of like a release.
Ama bazen üzgün olduğumda stüdyoya giderim ve kafa dağıtırım, bir nevi rahatlamadır benim için.
But sometimes you gotta...
Doğru ama bazen bilirsin...
You're a worldly man, Father, but sometimes justice doesn't just need to be justice.
Dünyevi bir adamsınız, peder. Ama bazen adalet sadece adaleti gerektirmez.
He secured the Archaeopteryx from Germany, the moas from New Zealand, but sometimes, really strange things turned up on his very doorstep.
O, Archaeopteryx'i Almanya'dan korudu... Yeni Zelanda'dan Moa'ları aldı. Ama bazen, gerçekten garip şeylere de kapılarını açtı.
But sometimes...
Ama bazen...
But sometimes even then, fate conspires against you.
Bazen o zaman bile kader sana komplo kurar.
Why? Well, the guys around here don't always volunteer their name, but sometimes where they're from.
Buradaki adamlar genelde ismini söylemez ama bazen nereli olduklarını söylerler.
I don't like hip-hop, either, but sometimes I like rock.
Ben de hip-hop sevmem, ama bazen rock dinlerim.
You're not exactly like him, but sometimes you feel the way he feels.
Tam olarak onun gibi değilsin ama bir gün onun hissettiği gibi hissedeceksin.
It was just a hunch, really, but sometimes, with the right judge, a hunch is all you need.
Sadece bir dürtüydü, ama bazen, doğru yargıçla, bir dürtü tüm ihtiyacınız olan şey.
- No, I know it must seem like that but sometimes we just can't tell.
Hayır öyle görünmüş olabilir, bazen bunu anlayamayız.
But sometimes, they have beds open.
Ama bazen boş yatakları oluyor.
But sometimes I run through the botanic gardens and I head south.
Ama bazen de botanik bahçede koşarım ve güneye doğru giderim.
You want to take projects that you're excited about, but sometimes you also have to pay the bills.
Seni heyecanlandıran projelerde yer almak istersin ama aynı zamanda faturayı da ödemen gerekir.
There's a history of abuse, history of depression, but sometimes, occasionally...
Geçmişte tacize uğramışlardır. Depresyon hikâyeleri vardır.
Sometimes you dawdle to walk with Kim, but he's no match for you.
- Bazen Kim ile vakit geçiriyorsun ama o sana uygun biri değil.
But, you know, sometimes you just have to let go, give up control, turn it over to the stars.
Ama bazen boş verip, kontrolü elden verip, yıldızlara teslim etmen gerekir.
BUT THE WAY I SEE IT, SOMETIMES YOU CAN BEAT THE ODDS.
Ancak bazen şans yaver gider.
Well, sometimes we do center pivot, but mainly we do lineal like you see out there.
Bazen merkezden döner ama genelde gördüğün gibi çizgisel sularız.
But in my candid moments, I sometimes wonder if I take the stance I do because love, for lack of a better word, is a game I fail to understand, and so I opt not to play.
Ama kendime dürüst olduğum anlarda... mevcut düşüncelerimin olmasının sebebinin,... aşkı daha iyi anlatan bir kelime olmadığı için,... anlayamadığım bir oyun olması,... ve bu yüzden oynamadığım için olduğunu sanmıyorum.
But she acts kinda weird sometimes and I found something that gives me some doubts.
Ama bazen çok tuhaf davranıyor ve bazı şüphelendiğim şeyler oldu.
She said she was there a few years back. But there are only small teams of anthropologists... that visit sometimes to observe.
Birkaç yıl önce oraya gittiğini ve sadece bir grup antropoloğun ara sıra gözlem için oraya gittiğini söyledi.
I know they didn't die on purpose, but... sometimes I feel like... I can't forgive them... for leaving me all alone.
Bilerek ölmediklerinin farkındayım ama bazen... beni yalnız bıraktıkları için onları affedemiyorum.
I don't mean to alarm you but levels this high could sometimes be indicators of certain types of cancer.
Telaşlandırmak istemem ama seviyelerin bu kadar yükselmesi bazı kanser türlerinin belirtisi olabiliyor.
Kids, it's not always rational, but people on their wedding day sometimes find themselves panicking about whether they've made the best choice.
Çocuklar, her zaman mantıklı olmasa da insanlar düğün günlerinde bazen en iyi seçimi yapıp yapmadıkları konusunda paniğe kapılırlar.
- You may know but... sometimes I suspect you think that I'm this uncooperative... old bitch who's just making all of this up.
- Bilebilirsin ama bazen tüm bunları uyduran uzlaşılması imkansız, yaşlı kaltak olup olmadığımdan şüphelendiğimi düşünüyorum.
Sometimes she would try to say that he was too tired, or she'd want to be there to help, but Howard really understands how important it is to be a mentor to a little boy like Matty.
Bazen Howard'ın çok yorgun olduğunu söyler ve yardım etmek isterdi. Ama Howard Matty gibi küçük bir çocuğa rehberlik etmenin ne kadar önemli olduğunu gerçekten anlayabiliyor.
Look, I know you like to grieve like you're alone on an island sometimes, but you're not.
Issız bir adada yalnız yaşıyormuş gibi tek başına acı çekmeyi sevdiğini biliyorum ama yalnız değilsin.
But what I failed to mention is that sometimes plans get better.
Ama bazen planların daha iyi olacağını söylemeyi unutmuşum.
Read all the books and listened intently but... sometimes it feels like I'm teaching the same student.
Bütün kitapları okuyor ve dikkatle dinliyorlar. Ama... bazen hep aynı öğrenciye anlatıyormuşum gibi hissediyorum.
It went on for hours sometimes, but no one else ever came.
Bu saat için gitti bazen, ama başka hiç kimse geldi.
But I can be silly sometimes.
Bazen sersemlik yapabiliyorum ama.
Okay, sure, they fought sometimes, but like brothers and sisters do.
Tamam, elbette kavga ediyorlardı ama kardeş kavgasıydı.
And I know, Suzanne can come off a little rough sometimes, but I'm here to tell you, this place is 100 % above board.
Ve Suzanne'in bazen sert göründüğünü biliyorum ama buraya size buranın % 100 yasal olduğunu söylemek için geldim.
I mean, sometimes it sucks. But it sucks a little less when I get to do it with you.
Ama seninle birlikte yaptığımda daha az berbat oluyor.
Keith can fly off the handle a bit sometimes, but he really is a good guy.
Keith bazen kendini kaybedebilir ama o iyi bir adam.
Sometimes they're just thinking it but when I hear that I just wanna shake them because how can you not believe in miracles and magic when they're happening all around us every single day?
Bazen sadece düşünüyorlar ama bunu duyduğumda onları esaslıca bi sarsmak istiyorum çünkü etrafımızda her gün gerçekleşirken nasıl olur da mucizelere ve sihre inanmazlar?
And sometimes I make choices that seem like the right thing at the time, but then, looking back, they're actually kind of mean.
Ve bazen o an gözüme doğru görünen ama geçmişe dönüp baktığımda oldukça zalimce görünen seçimler yapıyorum.
Two weeks? Sometimes quicker, but I wouldn't count on it.
- Bazen daha kısa ama ben olsam güvenmezdim.
It's just, he says things sometimes, but don't pay attention.
Bazen bir şeyler söylüyor ama dikkat etmiyoruz.
"Sometimes I feel like I can control " the killer gorilla instinct inside of me, "but then I see these bananas and I... just want to eat them and then kill people."
"Bazen içimdeki katil goril içgüdüsünü kontrol edebilirim gibi geliyor ama sonra muzları görüyorum ve onları yiyip insanları öldürmek istiyorum."
sometimes 3655
sometimes i wonder 37
sometimes they don't 19
sometimes i think 46
sometimes in life 29
sometimes i feel like 16
sometimes i feel 20
sometimes it is 19
sometimes i 51
sometimes i do 34
sometimes i wonder 37
sometimes they don't 19
sometimes i think 46
sometimes in life 29
sometimes i feel like 16
sometimes i feel 20
sometimes it is 19
sometimes i 51
sometimes i do 34
sometimes it's 16
sometimes more 25
sometimes not 30
but still 1334
but something went wrong 29
but so are you 19
but so far 188
but soon 162
but she's gone 43
but she's not here 34
sometimes more 25
sometimes not 30
but still 1334
but something went wrong 29
but so are you 19
but so far 188
but soon 162
but she's gone 43
but she's not here 34
but seriously 409
but so am i 35
but something's wrong 18
but sir 122
but so what 89
but she can't 33
but some 28
but she isn't 30
but she hasn't 17
but she couldn't 19
but so am i 35
but something's wrong 18
but sir 122
but so what 89
but she can't 33
but some 28
but she isn't 30
but she hasn't 17
but she couldn't 19