Come back to me tradutor Turco
3,116 parallel translation
That she should come back to me?
Bana geri dönmesini mi?
Come back to me.
Bana dön.
So I would ask that you come back to me with the full story, Detective.
Sizden bana tüm hikayeyle birlikte gelmenizi isteyeceğim dedektif.
He wants to come back to me.
O bana dönmek istiyor.
I saw this beautiful ghost, but, she hasn't come back to me.
Bu güzel hayaleti gördüm, ancak, o bana geri gelmedi.
Forego the world and come back to me
Dünyayı unut ve bana gel.
See, now it's come back to me like magic, like for a reason. It's like a...
simdiyse bir sebepten, sihirli bir sekilde bana geri geldi.
With your magnetic beauty made Hyderabad go after you... I've left myself and come to you, anyway my heart won't come back to me...
Çekiciliğin Hyderabad'a geldikten sonra mutlu etti... Kendimi bıraktım sana geldim, Yinede kalbim bana geri gelmeyecek...
You've come back to me?
Bana döndün.
She decided to come back to me.
Bana geri dönmeye karar verdi.
Can't even come back to the service alley to talk to me?
Benimle konuşmak için bile arka tarafa gelemiyor musun?
It looks to me as if you purposely push yourself within an inch of your life only to come back struggling tooth and nail.
Bana öyle geliyor ki kendini bilerek zor duruma sokup sonra dişinle tırnağınla çabalayarak durumu kurtarıyorsun.
Hey, baby, can you come to the back with me?
Bebeğim, arka tarafa gelir misin?
Why did you have to... come back and wake me up? Give me hope?
Neden geri dönüp beni uyandırmak, bana ümit vermek zorundaydın ki?
Yeah. Ah, if you are lucky enough to come back, you have to show us something that is completely vulnerable, that's not cookie-cutter, because those vulnerabilities that are interesting to me to write to, if you want to win this,
Eğer elenmezsen, şu monotonluğunu bir kenara atıp daha hassas bir şeyler yapmalısın.
I meant of course not. But, you know, it's gonna come back to me.
Ama hatırlayabilirim.
Call me or I must come back. - You have to!
Yoksa tekrar gelmek zorunda kalırım.
I have to come back next week. They told me to give you this.
Önümüzdeki hafta geri gelmem lazım Size bunu vermem söylendi.
What were the chances that Phil had come back to apologize for all the game playing and have an open conversation with me about what I was feeling?
Phil'in tüm o rol kesmeleri için özür dilemek ve hislerim konusunda benimle açık konuşmak için dönmüş olma ihtimali var mıydı acaba?
Come on. Give him back to me
Onu bana ver.
Will you call Dalia for me and tell her to come back home?
Dalia'yı arayıp ona eve geri dönmesini söyler misin?
Pop-Pop wouldn't come back to Philadelphia with me,'cause Dr. Melvoin is trying to kick me out of school, and if Pop-Pop comes to the teacher conference, well, then, he'll let them expel me,
Çünkü Dr. Melvoin beni okuldan atmaya çalışıyor,... ve eğer dedem öğretmenlerimle görüşürse,... beni okuldan atmalarına izin verecektir,... ve ben de dağın başındaki bir okula gitmek zorunda kalacağım.
That bastard called me an hour ago... and asked me to come back to his office tomorrow.
O şerefsiz bir saat önce arayıp yarın ofisine gelmemi söyledi.
Dr. Evans, what-what I had to force myself to remember, what I had to find... there before I could come back to here was that it wasn't an accident, that this Hawkins ran me off the road, that he was trying to kill me.
Dr. Evans, hatırlamaya çalıştığım şey buraya geri dönmeden önce bulmam gereken şey olayın kaza olmadığıydı.
I knew giving Alex account information was gonna come back to haunt me.
Alex'e bilgilerimi vermenin başıma bela açacağını biliyordum.
If you don't want me to come back tomorrow, we'll make our visit for some other time.
Yarın tekrar gelmemi istemezsen başka bir zamana erteleriz.
And all your little threat is doing is... making me want to come back.
Bu küçük tehditin ise bana geri dönmeyi teşvik ediyor.
Just remember if you come back to the shack talking like these people, you're dead to me!
Şunu unutmayın, eğer kulübeye döndüğünüzde bu herifler gibi konuşursanız, benim için bitersiniz!
But you'll come back here to finish your life's work without me?
Ama sen buraya dönüp hayatının işini bensiz mi bitireceksin?
Now that should hold you for a day or two and then you can come back and see me, if you're ready to enter into a healing relationship.
Bu seni birkaç gün idare eder. Sonra yanıma gel. Tabii bir iyileşme ilişkisine girmeye hazırsan.
Want me to come back later?
Daha sonra gelmemi ister misin?
Excuse me, but if come back never me her phone number I change it so Can you tell me to call his mother?
Affedersiniz ama eğer geri gelecek olursa ona telefon numaramı asla değiştirmeyeceğimi o yüzden annesini aramasını söyler misiniz?
You've got 10 seconds to take your show gracefully to commercial or so help me, Hannah, you're not going to be sitting in that chair when we come back.
Programı zarifçe reklamlara sokmak için 10 saniyen var yoksa sana yemin ediyorum, reklamdan dönünce orada oturuyor olmazsın.
I'll have my cell phone with me the whole time, And if I need to come back, it's only a 2-hour drive.
Telefonu hep yanımda taşıyacağım, ve eğer geri dönmem gerekirse, zaten yol sadece iki saat sürüyor.
The DEA, they call me to come back.
The DEA, beni çağırdı.
Would you come back to New York with me?
Benimle New York'a dönecek misin?
You could come to see me, Josef, and then I could come back here again and back and forth, and back and forth...
Beni görmeye gelebilirsin, Joseph, sonra ben tekrar gelirim. geri ileri, geri ileri...
And it doesn't even come close to paying her back for everything she's done for me.
Benim için yaptıklarının yanında bir hiç kalır.
He's gonna give me safe haven in Belfast until I think it makes sense to come back.
Bana geri gelmek güvenli oluncaya kadar bana Belfast'te sığınak sağlayacak.
same to same... copy... ditto lucky... happy... and stress free... highly fertile help me please you've come back to your purpose...
Aynısınız... kopyanız... Şanslı... mutlu... ve stressiz.. Verimleri yüksek
You're CPS. How do I know you didn't come back here to arrest me.
Buraya beni tutuklamaya gelmediğini ne bileceğim?
Jake, look, I know you wanted me to come here, but we're not helping anybody, so please, just get back inside.
Jake, bak, oraya gelmemi istediğini biliyorum ama kimseye yardımımız dokunmuyor o yüzden lütfen içeri gel.
I don't want to say I was holding something back, but there had been some unusual things that had happened to me while working in the theater, and I just couldn't come out and tell him.
Ona bir şey sakladığımı söylemek istemedim ama önceden başıma tuhaf şeyler gelmişti. Önceden çalışırken olanları ona anlatamadım.
If I find out you're lying to me, I'm gonna come back here, I'm gonna put you in a mayonnaise jar.
Yalan söylediğini öğrenirsem geri gelip seni mayonez kavanozuna sokarım.
And... You have to come back and tell me how it's going
Ve gelip bana nasıl gittiğini anlatmalısınız.
No, Tracy, I'm faking it to get Paul to come back and take care of me.
Hayır, Tracy, ben numara yapıyorum. Paul geri dönsün ve benimle ilgilensin diye.
Come on, let's go home. And don't bother to give me a ride back.
Hadi evine gidelim ve beni sırtında taşımaya zahmet etme.
You go off to Vegas on a business trip, then you come back, hand me a penn and teller coffee mug and say, "by the way I just got married"? !
Sen Vegaslar'a iş için git ve geri gelirken bana bir kalem ve kahve kupasıyla getirip "bu arada ben evlendim" de öyle mi?
And I had equally wonderful people there who allowed me to just disappear and come back several weeks later and on top of all that, allow me to edit my own material.
Harika insanlarla çalıştım birkaç hafta ortadan yok olup sonra geri gelmeme izin veren ve her şeyin üzerinde kendi metaryallerimi yazmama izin verenlerle.
The sad thing about these days that I never forget is that they come back, on a regular basis, as fresh as it was happening today, to haunt me.
O günler hakkında unutamadığım en acı şey düzenli olarak geri gelmeleri bugün oluyormuş gibi yeni olmaları ve beni yakalamaları.
I mean, if you go off to college and you don't come back here, I want you to remember me.
Üniversiteye gidip buraya dönmeyeceksen beni hatırlamanı istiyorum.
come back 2373
come back soon 95
come back home 27
come back now 25
come back later 87
come back tomorrow 117
come back here 827
come back anytime 17
come back in an hour 17
come back to bed 92
come back soon 95
come back home 27
come back now 25
come back later 87
come back tomorrow 117
come back here 827
come back anytime 17
come back in an hour 17
come back to bed 92
come back quickly 16
come back to us 64
come back with me 40
come back in 46
come back inside 40
back to me 32
to meet you 22
to me 1767
to mexico 17
to meet 21
come back to us 64
come back with me 40
come back in 46
come back inside 40
back to me 32
to meet you 22
to me 1767
to mexico 17
to meet 21
come on 167938
come here 17944
come in 9605
come on baby 22
come and find me 23
come on everybody 23
come downstairs 38
come to me 469
come on let's go 25
come with me 3958
come here 17944
come in 9605
come on baby 22
come and find me 23
come on everybody 23
come downstairs 38
come to me 469
come on let's go 25
come with me 3958
come on man 75
come on guys 95
come with me if you want to live 21
come on in 3933
come on over 148
come one 123
come on now 949
come over here 869
come to daddy 102
come on boy 27
come on guys 95
come with me if you want to live 21
come on in 3933
come on over 148
come one 123
come on now 949
come over here 869
come to daddy 102
come on boy 27
come to my room 21
come on home 31
come on down 295
come inside 424
come again 567
come on to my house 24
come with us 554
come on home 31
come on down 295
come inside 424
come again 567
come on to my house 24
come with us 554