For good luck tradutor Turco
620 parallel translation
Here - For good luck!
Alın, iyi şans getirmesi için!
I always do that for good luck. Now wait.
Bu oyunda şansım hep yaver gitmiştir.
I keep it for good luck.
İyi şans getirmesi için saklıyorum.
White heather for good luck, Miss Catherine.
İyi şans için beyaz funda Bayan Catherine.
A kiss for good luck?
Şans öpücüğü?
- How about another one, just for good luck?
-'Kolay gelsin'demeye ne dersin?
He does that for good luck.
Bunu şans getirmesi için yapar.
She tells Matsu to buy a lot of fried bean curd then tells me to take it to the shrine for good luck.
Matsu'dan bir sürü kızarmış soya peyniri almasını istemiş sonra da benden, şans getirsin diye hepsini tapınağa götürmemi istedi.
Maish gave this to me two years ago for good luck.
Maish iki yıI önce uğur getirsin diye vermişti bunu.
Kiss me for good luck, darling.
Bana şans öpücüğü ver, sevgilim.
- No, you keep it for good luck.
- Hayır, onu şans için sakla.
_ No, I'll keep her for good luck.
- Olmaz, bana uğur getirecek.
Have some for good luck.
Yiyelim iyi şans getirir.
- I kept it for good luck.
- Şans getirsin diye saklıyordum.
Would you like a tail for good luck?
Şans getirmesi için bir kuyruk almaz mıydınız?
That's for good luck.
İyi şans getirir.
I made the mistake of giving my blanket to Charlie Brown to take to that spelling bee for good luck.
Charlie Brown'a battaniyemi vermekle hata ettim. Heceleme yarışmasında şans getirsin diye vermiştim.
The mechanics asked me to give you this for good luck at Pearl Harbor.
Mekanikerler, Pearl Harbor'da size şans getirmesi için bunu size vermemi istediler.
There's two... and two more for good luck, Billy Joe.
İşte iki tane iki tane de benden olsun Billy Joe.
Dishes break for good luck, but they cost money
Yemekler için iyi şanslar.
I'm going back for the Camerons. Good luck, son!
- Ben Cameron'lar için geri dönüyorum.
I appreciate your volunteering for this experiment, and good luck.
Bu deneye gönüllü olmana minnettarïz, iyi sanslar.
You sort of came out of that storm like one of Mother Carey's chickens... only, you were good luck for me.
- Hayır. O fırtınadan, yavrularıyla ilgilenen bir anne gibi çıktın. Sadece bana iyi şans getirdin.
Good luck, Barry, and for heaven's sake, get back in practice on that triangle!
Ve cennetin hatırına, üçgen çalmaya tekrar başla!
Just dropped in to wish you good luck and brought a present for you I thought you might like.
Sadece iyi şanslar dilemek için geldim ve size bir hediye getirdim. Hoşunuza gideceğini düşündüm.
Maybe this black cat is good luck for us, the 41 boat.
Belki de bu kara kedi bize iyi şans getirir, 41. bota.
Bad luck for them, good luck for me.
Onlar için kötü, bizim için iyi şans.
My luck's been a little sour lately, Mitch, but... I'm good for it.
Son zamanlarda şansım yaver gitmiyor Mitch, ama... geri ödeyeceğim.
Stuart, be careful, for the love of Mike, and good luck.
Stuart, tanrı aşkına dikkatli ol, bir de iyi şanslar.
Then take your nap, and good luck for tonight.
O zaman şimdi kestir, bu gece için iyi şanslar.
The Naval Station in Washington will stand by 24 hours a day for.... further signals from you. Goodbye and good luck! Roger.
Washington'daki Deniz Üssü bundan sonraki tüm günlerde sizden gelecek olan sinyalleri izliyor olacak.
Fellas, bless you and good luck, but this just ain't for me.
Arkadaşlar, sağolun, iyi şanslar, ama bu bana göre değil.
- Good luck for you, too, Stonewall.
- Sana da iyi şanslar Demiryumruk.
Good luck for now.
Şimdilik iyi şanslar.
The delivery of the calendar is an auspicious day for you, and we are very happy to share in your good luck.
Takvimlerin teslimini tamamladığınız bugün çok önemli bir gün. Sevincinize ortak olduğumuz için hepimiz çok mutluyuz.
- Goodbye, sir. Thank you for everything. - Good luck.
- Hoşçakalın efendim, Herşey için teşekkürler.-İyi şanslar.
I'm making a good-luck prayer for Mark.
Mark için iyi şanslar duası hazırlıyorum.
- Well wait for you. Good luck.
- Seni bekleyeceğim, iyi şanslar.
I'm gonna keep it for a good luck piece.
Bunu bana şans getirsin diye saklayacağım.
I will be waiting right here for you, Buchanan, and good luck.
Seni burada bekliyor olacağım, Buchanan ve iyi şanslar.
Give me one more, just for good luck.
Sandalyeden iniyorum.
Bad luck charms! And good-for-nothings!
Hepsi kafadan sakat.
What a pity. Thanks again for coming. And good luck!
Geldiğiniz için tekrar teşekkürler, ve iyi şanslar!
What's the Japanese for "good luck"?
Japoncada "iyi şanslar" nasıl denir?
Well, thanks for your help, Captain Cash, and good luck.
Yardımın için teşekkürler yüzbaşı Cash ve iyi şanslar.
Those two brought good luck for the first time.
Bu ikisi ilk defa şans getirdi.
- Good luck for village.
- Köye iyi şans.
Good luck for us all.
Hepimiz için hayırlı olur inşallah.
But suddenly I begin to see A bit of good luck for me
Ama birden görmeye başladım şansın biraz bana döndüğünü.
And now, ladies and gentlemen, good luck for the last tango!
Şimdi, bayanlar baylar, son tango için iyi şanslar!
Well, good luck. For July 8th?
8 Temmuz için, İyi şanslar, ha?
for good reason 61
for goodness sake 117
for goodness' sake 107
for good this time 18
for good 307
for goodness sakes 22
good luck 6133
good luck tomorrow 38
good luck to you all 17
good luck today 49
for goodness sake 117
for goodness' sake 107
for good this time 18
for good 307
for goodness sakes 22
good luck 6133
good luck tomorrow 38
good luck to you all 17
good luck today 49
good luck to you 277
good luck tonight 45
good luck with that 697
good luck with everything 30
good luck with it 43
good luck out there 45
good luck in there 17
lucky 618
luck 177
lucky day 17
good luck tonight 45
good luck with that 697
good luck with everything 30
good luck with it 43
good luck out there 45
good luck in there 17
lucky 618
luck 177
lucky day 17
luckily 891
lucky me 225
lucky man 42
lucky guy 43
lucky girl 52
lucky bastard 47
lucky you 322
lucky guess 90
lucky him 24
lucky for you 336
lucky me 225
lucky man 42
lucky guy 43
lucky girl 52
lucky bastard 47
lucky you 322
lucky guess 90
lucky him 24
lucky for you 336