Not at home tradutor Turco
1,551 parallel translation
No, I'm not at home.
Hayır, evde değilim.
- Not at home. I went to his house.
- Evine gittim, orada değil.
Not at home.
Evde yoksun.
He's not at home.
Evde yok!
Oh, lady, you're not at home!
Oh, bayan, evde değilsiniz!
She's not at home and she hasn't shown up for work.
Evde değil ve bu sabah da işe gelmemiş.
It is. But God is not at home right now.
Evet, orası öyle ama Tanrı şu anda evde yok.
I'm not at home in my own home
Kendi evimde, yabancıyım.
I mean, I called, she's not at home.
Aradım ama evde değil.
And some of the shoes are not at home since the people have gone out.
Ve ayakkabıların bazıları evde değil insanlar dışarı çıkmış.
They said to wait at home while they're searching but I'm not gonna sit, I have to go try to find him.
Onlar ararken evde beklememi istediler ama beklemeyeceğim, onu bulmam lazım.
And if you're not home by 2 : 00 a.m., I'm gonna be standing at the gate screaming, "Ari Gold, super agent, forgot his Viagra!"
2'ye kadar gelmezsen, kapıda dikilir ve "Ari Gold, süper menajer, Viagra'sını unuttu" diye bağırırım.
I'm not gonna join the Corps, per se, but I think when I get home, I'm gonna log in some time downtown at the soup kitchen.
Aslında Barış Kuvvetlerine katılmayacağım ama eve döndüğümde şehirdeki aşevine vakit ayıracağım.
"Dear Lorelai, I was shocked and saddened by your decision not to be at home when I came by for Rory's things."
Sevgili Lorelai, Rory'nin eşyalarını almaya geldiğimde evde olmamaya karar vermene hem şaşırdım hem de üzüldüm.
- She's not at home anymore.
Tek başına.
Not good for the family at home.
Evde bekleyen ailesi için iyi değil tabii.
She just called and said she bumped into him at the hospital, so she's not going to be home till after.
Az önce arayıp dediği, hastanede onunla karşılaşmış işi bitene kadar eve dönmeyecekmiş.
It's not enough to make me miserable at work, so she meets my nephew, sees an opportunity to worm her way into my home and attack me from the inside!
İşteyken beni perişan etmesi yetmiyor, şimdi de yeğenimle tanışıp evime sinsice girip bana içten saldırmak için fırsat kolluyor!
You see, her real home lay at the far end of the kingdom where friendly dragons still roamed the earth and rainbows appeared whether it rained or not, but deep in her heart, young Sara knew she would probably never again see her real home,
Gerçek evi krallığın bitimlerinde... dost Ejderhaların hala gökte salındığı... ve yağmur olsun olmasın, gökkuşağının görülebildiği yerdeymiş. Ama küçük Sara kalbinin derinliklerinde... muhtemelen evini bir daha asla göremeyeceğini biliyormuş.
- Because I have a big day at work, and he's gonna bring home things he can do there, so try not to make too much noise.
- Bugün iş yerinde büyük bir gün. O eve iş getirecek, çok fazla gürültü yapmamaya çalış.
Of course not, Mommy. It's night. He's probably at home, in bed, asleep.
Tabii göremezsin anne.şu anda gece.o Büyük bir olasılıkla evde, yatağında uyuyor.
The secret to keep-away is you have to have a lot of other hats at home, and not get too attached to any of them.
Ortada sıçanın püf noktası Evde bir çok değişik şapkan olmalıdır, Ama onların hiçbirine bağlanamazsın
If he's not home, he's at his job.
Evde değilse iş yerindedir.
Throw the doll away when your husband's not home.
Kocasınız evde değilken o bebeği atın.
Weaver's not at home, he's not at the office.
Weaver evinde değil, ofisinde de değil.
Okay, look, it's not a bad idea... but I've got a two year old at home.
Tamam, bakın, o kadar da kötü bir fikir değil fakat evimde 2 yaşında bir çocuğum var.
It's not like you don't have a right to be upset, but at least wait five minutes and talk to her and then give her a ride home.
Kızmaya hakkın yok falan sanma. Ama en azından beş dakika bekleyip onunla konuşsan ve onu evine götürsen.
The ones sitting at home collecting unemployment, the lazy ones- - it's not us.
Evde oturup issizlik maasi alanlar- - yani tembel olanlar biz degiliz.
Look, I don't want to be one of those moms that never sees her kids, but I don't want to be one of those moms that stays at home but resents her kids cos she wishes she was working so she could go to an office and feel bad about not being with her kids.
Çocuklarını hiç görmeyen o annelerden olmak istemiyorum, ama işe gidip çocuklarıyla beraber olamadığı için kötü hissedeceği yerde, evde kalıp, çocuklarıyla beraber olduğuna pişman olan annelerden de olmak istemiyorum.
- Not answering his cell or at home.
- Ne ev ne de cep telefonu cevap veriyor.
I'll give these ladies what they're not getting at home.
Ben bu kadınlara evde olmayan bir şey vericem.
It's not safe at home.
Evim güvenli değil.
At least not from his home or cell phone.
En azından evinden ya da cep telefonundan.
I believe the people at home see he's NOT in pain because he's a tomato!
Evlerinde oturanlar bence onun acılar içinde olmadığını görüyorlardır. Çünkü o bir domates artık!
Within a few years, he'd died, here at his family home not far from Altamira, a disbelieved and a disillusioned man.
Birkaç yıl sonra Altamira yakınlarındaki aile evinde inançsız ve takıntısız, bir adam olarak ölecekti.
If they're not eating you out of house and home, they're carrying on with the tutor or, even worse, making eyes at the master of the house.
Eğer boş kiler bırakmazlarsa, kahyayla anlaşırlar... Daha da kötüsü, evin efendisini ayartırlar. Gerçekten mi?
I thought she would not accept what I say, but she look at me and she feel a little bit at home.
Bana cevap vermeyecek sanıyordum ama yüzüme baktı ve biraz rahatladı.
I am not staying at home any more..
Evde daha fazla oturmaya hiç niyetim yok...
I'd also like to take a moment to thank the entire team at the NSF base, without whom this discovery and this scientist would not have made it home.
Ayrıca UBV üssündeki tüm ekibe teşekkür etmek isterim onlar olmasaydı ne bu keşif gerçekleşir ne de karşınızdaki bilim adamı ait olduğu yere dönebilirdi.
Hope you left your cellphone at home'cause I'm not letting you get off so easy.
Umarım cep telefonunu evde bırakmışsındır çünkü bu sefer gitmene o kadar kolay izin vermem.
It's so weird not being at home.
- Evde olmamak bana çok garip geliyor.
Would you consider not going home at the end of the summer?
Yaz bitiminde eve hiç gitmemeyi düşünür müsün?
I'm used to seeing you in our home, not on the street, at night.
Seni evimizde görmeye alışmışım, gece vakti sokakta değil.
If he is a kid, leave him at home, not on my head.
Madem çocuk evde bıraksaydınız, niye getirdiniz?
I'm not home at the moment, so please leave a message.
Şu an evde değilim, lütfen mesajınızı bırakın.
- Not at home.
- Evdeyken başka ama?
- I'm not always at home, am I?
- Her zaman evde miyim sence?
Not just for yourselves, but for everyone at home.
Yalnız kendiniz için değil, tüm halkımız için.
We have the Evangelical School that lamentably, so much is not sold because people, by some reason they create... seems to me that they think that is a manual of preaches at home.
Evanjelizm Okulu var. Malesef bu kitap pek fazla satmıyor çünkü insanlar nedense sanırım bunu kapıdan pazarlanan kitaplara benzetiyor.
And the reason was not because it had anything bad about the car, the reason was because his EV1, he could charge it at home, charge it at work, and even though it provided limited range... he didn't have to worry about getting his car charged up.
ve sebebi aracın hatalı bir özelliği değildi, neden sadece onu evinde şarj edebilmesiydi, işyerinde bile şarj edilebilirdi, sınırlı şarj süresi sunsa bile... şarj etmeyi sorun etmesine gerek yoktu.
At home, me and Alvie share a bedroom, but I'm not allowed to touch any of his things, especially his rug, which makes going to the toilet at night extremely dangerous.
Alvie'yle ben aynı odayı paylaşıyoruz, ama onun eşyalarına dokunmama izin yok, özellikle halısına. Bu da gece tuvalete gitmeyi çok tehlikeli kılıyor.
not at all 5606
not at the moment 148
not at 40
not at this time 60
not at first 142
not at night 20
not at the same time 17
not at the time 24
not at you 17
at home 492
not at the moment 148
not at 40
not at this time 60
not at first 142
not at night 20
not at the same time 17
not at the time 24
not at you 17
at home 492
home 1821
homer 1748
homes 211
homework 149
homeland 50
homey 175
homecoming 21
homemade 43
homeless 99
homesick 24
homer 1748
homes 211
homework 149
homeland 50
homey 175
homecoming 21
homemade 43
homeless 99
homesick 24
homeboy 89
home sweet home 121
homer simpson 114
home invasion 31
home mom 34
home run 51
home at last 16
home again 38
home secretary 33
homeland security 122
home sweet home 121
homer simpson 114
home invasion 31
home mom 34
home run 51
home at last 16
home again 38
home secretary 33
homeland security 122