Real world tradutor Turco
2,772 parallel translation
Look, I don't know who you've been talking to, or what kind of porn you've been watching, but girls in the real world, we don't go from kissing to finger banging in a matter of seconds.
Bak, kiminle konuşuyorsun veya, ne tür pornolar izliyorsun bilmiyorum ama, gerçek dünyadaki kızlar öpüşürken birden bire parmaklamaya geçmez.
But juries these days... think the real world is like CSI.
Ama jüriler bu günlerde gerçek dünyanın da CSI'daki gibi olduğunu düşünüyorlar.
You were very good at a lot of things But dealing with real world, wasn't one of them
Birçok şeyde iyiydin ama gerçek dünyaya baş etmek onlardan biri değildi.
Like that would ever happen in the real world, right?
Sanki bunlar gerçek dünyada olabilirmiş gibi değil mi?
And is with Zane,'cause we're in the real world.
Zane ile birlikteydi çünkü gerçek dünyadayız.
This is the real world.
- Gerçek dünyaya hoş geldin.
Give us a chance to talk about our feelings and issues, kind of Real World style.
Bu sayede hissettiklerimizden ve sorunlarımızdan konuşabiliriz. Real World'deki gibi.
Look, Faye, I really appreciate you kicking my ass back into the real world.
Bak Faye, beni zorla gerçek dünyaya soktuğun için minnettarım. Bak Faye, beni zorla gerçek dünyaya soktuğun için minnettarım.
We could all be inside some totally advanced computer construct that just looks and feels like the real world and we wouldn't even know it.
Hepimiz tamamen bize gerçek dünyaymış gibi gözüken ve öyle hissettiren gelişmiş bir bilgisayar yapısının içinde olabiliriz ve bunun farkında bile olmayabiliriz.
And we can trace that from the real world.
Ve bizde bunu gerçek dünyadan takip edebiliriz.
'Cause what we have to do is build a thing to blow up the ship, and then there's gonna be a heat spike, and then Henry, he can trace it with Jo in the real world.
Çünkü burada yapmamız gereken şey, gemiyi patlayacak bir şey yapmak ve sonra bir ısıl patlama oluşacak ve daha sonra gerçek dünyada Henry ile Jo bunu takip edebilecekler.
But you're not with us in the real world.
Fakat gerçek dünyada bizimle aynı yerde değilsin.
We could all be inside some totally advanced computer construct that just looks and feels like the real world, and we wouldn't even know it.
Hepimiz tamamen bize gerçek dünyaymış gibi gözüken ve öyle hissettiren gelişmiş bir bilgisayar yapısının içinde olabiliriz ve bunun farkında bile olmayabiliriz.
- We could all be in some totally advanced computer construct that just looks and feels like the real world, and we wouldn't even know it.
- Hepimiz tamamen bize gerçek dünyaymış gibi gözüken ve öyle hissettiren gelişmiş bir bilgisayar yapısının içinde olabiliriz ve bunun farkında bile olmayabiliriz.
You have something of the real world about you.
Sizde, gerçek dünyaya ait bir şeyler var.
Of course, I have made only infrequent trips to the real world and hardly know it at all.
Elbette, ben de gerçek dünyaya birkaç kez gittim ancak hakkında çok az şey biliyorum.
Huck, are you ready to reenter the real world today?
Huck gerçek dünyaya dönmeye hazır mısın?
It was the real world for them.
Onlar için bu, gerçek dünyaydı.
♪ This the real world ♪ ♪ Homie, school's finished ♪
Burası gerçek dünya, homie, okul bitti
I mean, it's like you think you're so mature... and so savvy, and you... you're just not, because you don't know a fucking thing about the real world.
Kendini olgun ve bilinçli sanıyorsun ama değilsin. Çünkü gerçek dünya hakkında bir bok bilmiyorsun.
You'd be surprised to find that some of us Are able to actually connect with the real world.
Bazılarımızın gerçek dünyaya nasıl bağlandığını görseniz, şaşarsınız.
Uh, no, I'm... I'm going to go back to the real world.
Hayır, gerçek dünyaya döneceğim.
In the real world, a black baby...
Gerçek dünyada siyahi bir bebek...
Guys, this is the real world.
Beyler, burası gerçek dünya.
The real world is full of grays.
Gerçek Dünya grilerle dolu.
No, it's the last thing I would want to deal with when I'm trying to watch The Gauntlet... dude. Real World / Road Rules Challenge :
The Gauntlet izlerken uğraşmak isteyeceğim son şey tabii.
Oh, okay. I gotta tell you, it is rough out there in the real world.
Şunu söylemeliyim ki, gerçek dünyada işler çok zor.
Yeah, but it's... it's not the real world, Shawn.
Evet, ama burası gerçek dünya değil, Shawn.
Sports don't matter at all in the real world.
Spor gerçek Dünya'da ne işe yarayacak ki?
But sometimes the real world needs to come first.
Bazen, gerçek hayat daha önemli olmalı.
This is the real world.
Burası gerçek dünya.
A real world.
"Bir" gerçek dünya.
Mrs. Welling, I need for you to live in the real world so that we can help your daughter.
Bayan Welling, gerçek hayata dönmenizi istiyorum ki biz de kızınıza yardım edebilelim.
But someone with your experience in the real world should be able to recognize the difference.
Ama gerçek dünyada, senin tecrübelerine sahip biri farkı gayet anlayabilir.
But if you live in the real world, and you use your head, not have it in the clouds like Dr. Dolittle there, you'll do okay.
Ama ayakların yere basarsa, kafanı kullanırsan ve bu beyefendi gibi atmaca tutmaca yapmazsan kazanırsın.
Yes, it's nice to have someone from the real world, isn't it?
Evet, gerçek dünyadan birini görmek ne güzel, değil mi?
Leo, I want you to think about coming back to the real world with me.
Leo, benimle gerçek dünyaya dönmeyi düşünmeni istiyorum.
We live in the real world, the business world.
Gerçek dünyada yaşıyoruz, iş dünyasında.
OK, that may have seemed like I was flirting, but actually, out here in the real world, that is called tactical questioning.
Tamam belki dışarıdan bakınca ona sarkıyormuşum gibi gelebilir ama aslında buna gerçekte taktiksel sorgulama deniyor.
Having someone rub their oily hands all over your naked body, that, in the real world, is known as foreplay.
Çıplak vücuduna birinin yağlı ellerini sürmesine izin vermek gerçek hayatta ön sevişme olarak bilinir.
Only when he got out into the real world, he couldn't hack it.
Ama gerçek dünyanın içine girdiğin de bunu kaldıramadı.
She was looking for real emotions, in a success crazed world.
Başarı odaklı bir dünyada kendine gerçek duyguları arıyor.
Mike was a good man. A real good man in a hard world.
Mike iyi bir adamdı çetin bir dünyada, gerçek iyi bir adam.
If he would spend one real second with you, he would know that you're the most caring, most loving, most amazing person in the world.
Eğer gerçekten seninle tek bir saniye geçirmiş olasaydı, senin dünyadaki en ilgili, en sevgi dolu, en inanılmaz insan olduğunu görürdü.
I may not be too good at world geography, but I'm real good at female geography.
Dünya coğrafyasında iyi olmayabilirim ama kadın coğrafyasından çok iyi anlarım.
The photonic plasma processor makes trillions of real-time adjustments in order to keep the world feeling authentic.
Fotonik plazma işleyicisi dünyayı gerçekmiş gibi hissetmeleri için milyonlarca gerçek zamanlı ayarlama yapıyor.
It was the first real acknowledgement, on a large scale, of digital, and I was very pleased for Anthony for that, because I think he felt it was some acknowledgement that he would never arrive at because he'd chosen to specialize so much in the digital world.
Sanırım bu dijitalin ilk gerçek onaylanışıydı, geniş bir kitle tarafından, ve ben Anthony'e çok minnettarım, çünkü bence dijitale yoğunlaşmasaydı asla ulaşamayacağı bir ödülü almayı başardı.
Well, the matrix was programmed using our own brains as memory files, which is why the world felt so real.
Matrix bizim beyinlerimizi hafıza dosyası olarak kullanacak şekilde programlandı, ki bu yüzden bu kadar gerçek hissettiriyor.
Real-world assignments come in on Monday.
Gerçek dünya atamaları Pazartesi günü gelir.
The entire world knows that a man's real power doesn't lie in his size but in his heart and mind.
Bütün dünya bilir ki, bir adamın gerçek gücü....... onun boyutunda değildir. Kalbinde ve aklındadır.
Help me prove to the rest of the world Jewpacabra is real.
Jewpacabra'nın gerçek olduğunu dünyaya kanıtlamama yardım et.
world 311
worldwide 40
world of warcraft 18
world without end 18
world cup 17
world peace 28
world series 29
world war ii 41
real talk 21
real quick 147
worldwide 40
world of warcraft 18
world without end 18
world cup 17
world peace 28
world series 29
world war ii 41
real talk 21
real quick 147
real estate 79
real life 37
real good 188
real love 30
real mature 41
real soon 40
real ones 24
real bad 64
real nice 101
real slow 38
real life 37
real good 188
real love 30
real mature 41
real soon 40
real ones 24
real bad 64
real nice 101
real slow 38
real smooth 23
real cool 19
real name 32
real money 17
real hard 21
real friends 20
real cute 28
real people 26
real pretty 16
real power 17
real cool 19
real name 32
real money 17
real hard 21
real friends 20
real cute 28
real people 26
real pretty 16
real power 17