So they are tradutor Turco
5,447 parallel translation
And so they are.
Onlar da öyle.
Have you ever considered that, like you, I am trying to keep Hayley safe, using our mother's magic to empower her people so they are capable of protecting her?
Hiç aklına kurtlar Hayley'yi daha iyi koruyabilsinler diye annemizn büyülerini kullanarak onları daha güçlü kılmak istediğim gelmedi mi?
I'm just following the urges I kept down for so long, cultivating them as the inspirations they are.
Sadece uzun zamandır içimde tuttuğum dürtülere uyuyorum onları verdikleri ilhama göre ekip biçiyorum.
So they are.
Evet, öyleler.
Some psychiatrists are so hungry for insight that they may try to manufacture it.
Bazı psikiyatristler kavrayış konusunda öyle açtır ki bunu oluşturmayı kendileri deneyebilir.
They are so selfish.
Çok benciller.
So why are they trying to kill him?
Neden onu öldürmeye çalışıyorlar o zaman?
These are our suspects? We think so, though unfortunately, they remain mystery men at this point.
Rağmen ne yazık ki, bu noktada gizem adamları kalma Biz, düşünüyorum.
So where are they?
E, neredeler peki?
- So where the fuck are they?
- Ee, neredeler o zaman?
Why are they being so clingy today?
Bugün neden bu kadar sırnaşıklar?
So, are you going to wait until they're out and then burn down the caravans?
Karavanlarını yakmak için onlar çıkana kadar bekleyecek misin?
The natives are like children, docile, obedient, and they work for wages so small that even August here couldn't quarrel with it.
Yerliler çocuk gibi uslu ve itaatkâr. Ayrıca o kadar düşük ücretle çalışıyorlar ki August bile böyle bir şeyle rekabet edemez.
They are so wrong for each other.
Birbirleri için çok yanlışlar.
That we are okay with the justice system, a system that tries to game people into little traps so they can ruin our lives.
Kabul etmemizdi. İnsanlara tuzak kurup hayatlarını mahveden bu adalet sistemini kabul etmemizdi.
The government came forward with an indictment based on what crimes they thought were committed, just as a purely lawyer's matter, looking at the precedents, looking at the statute, looking at the history, looking at the cases that are out there so far,
Eğitmenliğe başlamadan önce, devlet, hangi suçların işlendiğine dair düşüncelerine dayanan bir iddianame ile geldi. Sadece avukat gözünden bakıldığında, önceki davalarla kıyaslayarak, eldekileri inceleyerek baktığımda, adil bir iddianame olduğunu düşünüyorum.
He actually has the IQ of a child, so he treats them like equals, because they are.
Hatta o bir çocuğun IQ'suna sahip, bu yüzden çocukların seviyesine inebilir, çünkü o seviyede.
They're as dependent on power as they are on water, so they would all have contingency plans in the form of backup-generator systems.
Elektriğe, suya ihtiyaç duydukları kadar ihtiyaç duyarlar hepsinin jeneratör gibi acil durum önlemleri vardır.
Okay, so the guy goes through the door to find his friend... and they get lost in this labyrinth of hallways... that are winding back and forth and sloping up and down... so that they can't tell where they are in the house.
Tamam. Adam arkadaşını bulmak için kapıdan geçer ve koridorlardan oluşan bu labirentte kaybolurlar. İleri geri kıvrılan, yukarı aşağı eğilen koridorlar.
♪ A few of your buddies, they sure look shady ♪ So... are we in?
Yani... içerde miyiz?
Everyone's so much sluttier than they are at school.
Herkes okuldakinden çok daha sürtük görünüyor.
but what are they among so many? " And Jesus took the loaves ; and when he had given thanks, he gave them to the multitude of five thousand... .. and likewise with the fishes.
İsa somunları aldı ve şükrettikten sonra ekmeği 5000 kişiye bölüştürdü aynı şekilde balıkları da.
Ah. So where are they now?
Peki şimdi neredeler?
They're going to look for something that's more confined, where a lot of people are, so it'll be effective and lethal, and they'll get a higher body count.
Onlar daha kapalı bir yer gidiyorlardır, ki oralarda daha çok insan olur, bu yüzden daha etkili ve ölümcül olacak ve onlar için daha çok ölü sayılacak.
They also time each measure out for you so you know how long the beats are.
Aynı zamanda zaman birimidirler böylece vuruşların süresini bilirsin.
They're at the very core ofmaking sure that cougars are treed byhounds and thatwolfpacks are run down and that hunting seasons are opened up year-round and thattraps are set so thattheycan suffer.
Onlar çok çekirdek konum ve emin Cougars hounds tarafından treed olduğunu Ve o kurt paketleri çalıştırılır Ve o av mevsimi yıl boyunca yukarı açılır Ve tuzaklar ayarlanmış olduğunu böylece onlar acı olabilir.
They're going to love it and I know they are, because I love this bed so much...
Bayılacaklar ve bunu biliyorum çünkü ben de bu yatağı çok sevdim.
They usually execute the children in front of the mothers so that the mothers are forced to watch.
Genelde çocukları annenin gözü önünde öldürür ve anneyi bunu izlemeye zorlarlar.
And green beans are so good for you, aren't they, sweetie?
Taze fasulye de çok faydalıdır öyle değil mi tatlım?
So uh, where are they?
- Neredeler peki?
People are so empty and miserable that they just keep going on after death.
İnsanlar o kadar mutsuz ve boşluk içerisindeler ki ölümden sonra yaşam olduğu fikrine inanmaya devam ediyorlar.
Hey. They are soft like pierogi dough. And they are so tiny.
Hamur gibi yumuşaklar ve çok küçükler.
They are so pretty, just like you.
Çok tatlılar, tıpkı senin gibi.
If during one of your speeches, you decide to abandon your prepared text in favor of a musical number, because the emotions you're feeling are just so complex they can only be expressed in song,
Konuşma sırasında, hazırlanmış metni bırakıp hisleriniz çok karmaşık ve yalnızca bir şarkıyla anlatılır diye şarkı söylemeye teşebbüs ederseniz...
So, why are they doing this?
Hayır. Peki, napıyoruz burada?
Give the earth people spacecraft so they may head back to their weird planet where women are kind of equal, but not really.
Bu Dünyalılara bir uzay aracı verin. Kadınlarla erkeklerin eşit gibi olduğu ama aslen öyle olmadığı garip gezegenlerine geri dönsünler.
So... Where are they?
O yüzden neredeler?
So if that isn't the army, who the hell are they?
Pekâlâ, eğer bu ordu değilse kim bunlar?
So whose are they?
Kiminmiş?
Okay, when I was a scout, they told us that snakes are, like, scared of people so if we just make some noise, you'll, like, scare it, it'll piss off.
Ben izciyken eğer etrafımızda yılan varsa ve insanları korkutuyorsa ses çıkarmamız gerektiğini söylerlerdi. Onu korkutacak sesler. Böylece gider.
They are so cute at that age.
Bu yaşlarda çok tatlı oluyorlar.
Are they so different?
İkisi çok farklı şeyler mi?
Couldn't get through to them, so I don't know where they are.
Onlara ulaşamadım. Bu yüzden nerede olduklarını bilmiyorum.
So where the hell are they?
Nerede bu adamlar?
So, where are they gonna be?
Nerede olabilirler?
But Takahata-kun, Ichika-san, and Amaya-kun are going in the same high school so they must've known each other.
Takahata-kun, Ichika-san ve Amaya-kun da aynı okuldansınız, değil mi?
Dip me so they can see how in love we are.
Ne kadar aşık olduğumuzu görsünler diye eğ beni.
Trav and Laurie are still a new couple, and they just seem so much more in sync than we are.
Trav ve Laurie hala yeni bir çift ve bizden çok daha uyumlu gözüküyorlar.
So, run this through the DMV, see how many guys we turn up that are from Los Angeles county, and they were born on September 15, 1984.
O halde, Motorlu Taşıtlar Şubesi'nden bunu soruştur. Bak bakalım Los Angeles Bölgesi'nden, 15 Eylül 1984 doğumlu kaç kişiye rastlayacağız.
So, please do not talk to me about side roads or safe houses, or your bucktoothed buddies that are gonna hide us, because they are not.
O yüzden lütfen bana kestirme yollardan, güvenli evlerden ve bizi saklayacak arkadaşlarından bahsetme, çünkü korumayacaklar.
And then his lungs are pulled out of these huge, bleeding wounds and laid upon his shoulders, so they look like the folded wings of a great eagle.
Sonra ciğerleri de o kocaman kanayan kesikten çıkarılıp omuzlarının üstüne konur. ... böylece ciğerleri de muhteşem bir kartalın kanatlarıymış gibi görünür.
so they say 128
so they 27
so they said 22
so they tell me 36
they are 1447
they are coming 72
they aren't 58
they are my friends 21
they are cute 16
they are beautiful 39
so they 27
so they said 22
so they tell me 36
they are 1447
they are coming 72
they aren't 58
they are my friends 21
they are cute 16
they are beautiful 39
they are everywhere 27
they are my family 17
they are delicious 17
they are good 26
they are here 88
they are dead 31
they are fine 18
they are mine 34
they are the same 17
they are not 95
they are my family 17
they are delicious 17
they are good 26
they are here 88
they are dead 31
they are fine 18
they are mine 34
they are the same 17
they are not 95
they are yours 18
they are real 22
they are gone 47
they are now 30
they are there 18
are you okay 10556
are you all right 6257
area 145
are you 9496
are you done 359
they are real 22
they are gone 47
they are now 30
they are there 18
are you okay 10556
are you all right 6257
area 145
are you 9496
are you done 359
are you sure 6189
aren 34
are you cold 191
aren't you 6426
are you fucking serious 72
ares 34
are you kidding me 3423
are you married 428
are you ok 2809
are you there 1616
aren 34
are you cold 191
aren't you 6426
are you fucking serious 72
ares 34
are you kidding me 3423
are you married 428
are you ok 2809
are you there 1616
are you crazy 2783
are you serious 3114
are you free tonight 40
are you ready 1883
are you mad at me 175
are you listening 493
are you listening to me 401
are you nuts 615
are you mad 557
are you here 359
are you serious 3114
are you free tonight 40
are you ready 1883
are you mad at me 175
are you listening 493
are you listening to me 401
are you nuts 615
are you mad 557
are you here 359
are you done yet 34
are you hungry 755
are you alright 866
are you coming 731
are you happy 540
are you happy now 177
are you hungry 755
are you alright 866
are you coming 731
are you happy 540
are you happy now 177