Someone special tradutor Turco
898 parallel translation
It's not that Tae Gong Shil is special to you, but you're just using her to see someone special... Isn't that right?
Tae Gong Shil özel olduğundan değil de sizin için özel olan başka birini görmesi için onu kullanıyorsunuz, öyle mi?
You are someone special.
Çok özel birisin.
And when I made that close-up, I had no idea you were gonna turn out to be someone special,
Ve bu yakın planı aldığımda benim için özel birisi olacağını bilmiyordum.
You say you love me, but you don`t think of me as someone special
Beni sevdiğini söylüyorsun ama sevmiyorsun. Senin için hiç de özel biri değilim.
I hardly love you any more, but I still think you`re someone special
Bense artık seni sevmekte zorlanıyorum ama yine de hâlâ özel biri olduğunu düşünüyorum.
Did you think you're someone special?
Özel birisi olduğunu mu sanıyorsun?
I'm gonna dedicate this to someone special who might be here tonight.
Bu şarkıyı, burada olma ihtimali olan özel birine adamak istiyorum.
Tell me, Edmund, do you have someone special in your life?
Onunla beşeri günahlar işlediniz mi, işlemediniz mi? - İşledim.
Someone special.
Özel birisine.
You just miss... you just miss by a... another fucking inch, you know, and you could really be someone special.
Sadece... sadece bir başka santimle..... kaçırdın ve gerçekten çok özel birisi olabilirsin.
Was there someone special?
Özel birisi var mıydı?
But it had to be someone special.
Ama özel biri olması gerekiyordu.
Tell me, Edmund, do you have someone special in your life?
Söylesene, Edmund, hayatında özel biri var mı?
Maybe it's like... with someone special... You know that feeling that you have like a confidant, or maybe, you know, a best friend?
Belki, özel biriyle olmak gibi bir şey... güvendiğin biriyle birlikte olmak gibi, yani iyi bir arkadaş gibi?
Not someone special.
Özel birisi değildi.
Now, until Mrs. Hagley comes back, we have someone special to help.
Şimdi, Bayan Hagley gelene kadar, bize yardım edecek özel biri var.
But what if I met someone else... Someone special in a different sort of way?
Ama ya başka birisiyle tanışsaydım farklı bir şekilde özel olan birisiyle, ne olurdu ki?
We got someone special here.
Burada özel biri var.
When you meet someone special, you should grab hold of them.
İnsanın karşısına böyle biri çıkarsa, ona sıkı sıkı sarılmalı.
And when you meet someone special, you should... grab hold.
İnsan böyle mükemmel biriyle karşılaşınca, ona sıkı sıkı sarılmalı.
When you meet someone special, you should grab hold of them.
İnsan özel biriyle tanışınca, onu bırakmamalı.
I've been saving someone special for a case like yours.
Senin durumunda olanlar için özel biri var.
- A treat for someone special.
- Özel biri için bir hediye.
I'm... someone's special person?
Ben mi? Kim için özelim?
Taking it for someone extra special.
Çok özel bir kişi yerine üstleniyor.
And what special service have you to offer... that might persuade someone else... to take you under his protection?
Seni himayesine alması için o birisine ne gibi bir özel hizmet sunmayı önereceksin?
They can only be read by someone wearing special glasses.
Sadece özel bir gözlük takan kişi tarafından okunabilir.
To see someone here requires special permission.
Burada birini görmek özel izin gerektirir.
I have a special commitment to someone.
Biriyle özel bir işim var.
There's someone, a special, that we like to bring in -
Biri var, özel biri. Olayla ilgilenmesi için birini...
For someone who is special and very important comes to visit, which we've never even used yet.
önemli misafirler için saklariz. Onlari kullanmadik bile.
I really think someone in the central office wanted to give you something special on your first night out.
Anladığım tek şey merkez bürolarda birinin ilk gece görevinde sana özel bir şeyler vermek istediği.
Someone with a special purpose.
Özel bir amacı olan biriyle.
Your Royal Highness, Ladies and Gentlemen! Tonight's performance was special for me, as it was to someone else, a man who knows and loves the theatre.
Kraliyet Haşmetleri, bayanlar ve baylar, bu akşamki gösteri benim için çok özeldi.
What's so special for someone not to want to live alone?
Birinin yalnız yaşamak istememesinde tuhaf olan ne var ki?
I think that some of it should go for something sheer, sexy and a little breathtaking, for the special someone in his life.
Bence, onun bir kısmıyla hayatında özel yer tutan birine ince ve şeffaf, seksi ve nefes kesen bir şey almalısın.
- Someone very special.
- Çok özel birisine.
Someone's trying to enter a circuit I had marked for special surveillance.
Birisi devrelere girmeyi deniyor. Özel bir izlemeyle engellemiştim.
and like your's it is meant for someone with a very special destiny but how...
- Ve tıpkı seninki gibi özel bir kaderi olan bir şey.
But I never do anything special to find someone or something.
Birini ya da bir şeyi bulmak için özel hiçbir şey yapmıyorum.
Ladies and gentlemen we have someone very special here tonight.
Bayanlar ve baylar burada bu akşam çok özel bir konuğumuz var.
Your father killed someone very special to me :
Baban benim için çok özel olan birini öldürdü :
May I see Special Agent Hosty? He's not in. Can someone else help you?
Bu ülke için, siyahlar için o kadar çok şey yapmıştı ki.
About waking up... and finding you're 60 years old... in a little apartment all by yourself, wishing you had... someone as special as Gwen.
- Günün birinde, 60 yaşında biri olarak küçük dairende uyandığında, yanında Gwen gibi birisinin olmasını arzu edeceğinden söz ediyorum.
When you meet someone as special as you, you should grab them.
Senin gibi bir kadına insan dört elle sarılmalı.
Otherwise, one morning you'll wake up and you're 60, living alone in a little apartment. And you wish... you had the chance to love someone as special as you.
Aksi takdirde, günün birinde 60 yaşında, yalnız bir adam olarak, küçük bir dairede uyanırsın ve yanında senin gibi bir insan olmasını arzu edersin.
Ooh, could it be there's a special someone you're not telling me about?
Ooh, bu bana söylemediğin..... özel biri var anlamına mı geliyor?
You'll meet someone, someone very special, someone who won't press charges.
Bir gün sen de çok özel biriyle tanışacaksın. - Seni dava etmeyecek biri.
Afterwards, my parents are going to take me out for a special dinner... and they said I could bring someone.
Oradan çıkınca annemler beni özel bir akşam yemeğine çıkaracaklar. Bir arkadaşımı getirebileceğimi söylediler.
When you've groomed someone the way we groomed Andy, nurturing him and lavishing special treatment on him, it's quite an investment.
Birini gözünüze kestirdiğinizde Andy gibi, bol bol yedirir özel ilgi göstererek, tam bir yatırım yaparsınız.
With someone in special, Sir Reuben?
Kiminle savaşacağız, Sör Reuben?
special 302
specialist 32
special ops 30
special delivery 66
special occasion 31
special forces 87
special agent 68
special agent gibbs 90
special agent seeley booth 19
someone 794
specialist 32
special ops 30
special delivery 66
special occasion 31
special forces 87
special agent 68
special agent gibbs 90
special agent seeley booth 19
someone 794
someone like you 74
someone else will 34
someone you know 34
someone like me 67
someone i can trust 22
someone call an ambulance 31
someone else 171
someone's at the door 48
someone to talk to 24
someone help me 78
someone else will 34
someone you know 34
someone like me 67
someone i can trust 22
someone call an ambulance 31
someone else 171
someone's at the door 48
someone to talk to 24
someone help me 78