English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ S ] / Stay alive

Stay alive tradutor Turco

1,561 parallel translation
You stay alive.
Hayatta kalırsın.
The odds are he'll be discovered and quartered within the week, but on the off-chance that he manages to stay alive...
Büyük ihtimalle bir hafta içinde bulunup parçalara ayrılacaktır ama olur da hayatta kalmayı başarırsa...
Stay warm, stay breathing, stay alive as long as you can.
Sıcakta kal, nefes al, elinden geldiğince hayatta kal.
I'll help you stay alive as long as possible, but no,
Elimden geldiğince senin hayatta kalmana yardım edeceğim, ama hayır...
I mean, I know people. They're just assholes I stay alive with.
Tanidiklar var tabii ama birlikte hayatta kaldigim bir avuç göt iste.
He has to stay alive till he's 33, when he'll be renounced by his friends and crucified.
O, 33 yaşında, arkadaşı tarafından ihanete uğrayıp çarmıha gerilinceye kadar hayatta kalacak.
To stay alive he relied on a staff of nurses and his wife, Elaine.
Hayatta kalması, hemşirelerin ve karısı Elaine'in becerisine dayanıyordu.
You give me something and you stay alive.
Bana bilgi ver ve hayatta kal.
I don't know anyone who can stay alive without breathing for 15 minutes, Senior Chief.
15 dakika nefes almayıp da sağ kalan insan tanımıyorum, Başçavuş.
Tremendous effort to stay alive.
Hayatta kalmak için harika çaba.
Harold, if you wanna stay alive, you'll try something else.
Harold, hayatta kalmak istiyorsan, başka bir şey denemelisin.
You wanna stay alive, you gotta make a life for yourself outside of your set.
Yaşamak istiyorsan, dışarıdaki hayata kendini hazırlamalısın.
You're out in the field, you want to stay alive, right?
Sahada hayatta kalmak istersin.
stay alone, you'll stay alive because if you're alone there's no chance of getting betrayed...
yalnız olurlar, yalnız olmalısın..... çünkü yalnız olursan, ihanete uğrama ihtimalin olmaz..
- I played this game, "Stay Alive."
- "Hayatta Kal" adlı bir oyun oynadım
Stay Alive?
Canlı Kal?
The name of this game is Stay Alive.
Oyunumuzun ismi Hayatta Kal.
But, in order to do that, you must stay alive.
Fakat, bunu yapmanız için hayatta kalmanız şart.
It will help you stay alive.
Hayatta kalmanıza yardım edecektir.
This is gonna sound nuts, OK, but this game, Stay Alive, is about the Gerouge Plantation and a woman, Elizabeth Bathory.
Bu anlatacaklarım saçma gelebilir, tamam mı? Fakat şu oyun, Hayatta Kal, Gerouge Çiftliği ve bir kadın hakkında, Elizabeth Bathory.
I need information on a horror game called Stay Alive.
Hayatta Kal adlı bir korku oyunu hakkında bilgi istiyorum
Stay Alive?
Hayatta Kal?
He created Stay Alive.
Hayatta Kal'ı o yaptı.
It's obvious we have to stay alive in the game until we end this.
Tüm bunları bitirene kadar oyunda hayatta kalmamız gerektiği açık.
- Stay alive.
- Hayatta kal.
Life, for these kids, is like a fight to stay alive and a hustle to make ends meet, not ballroom dancing.
Bu çocuklar için hayat, savaşıp hayatta kalmak, ve kolay para kazanıp çabuk sona ulaşmak, balo dansı değil.
Trying to stay alive a little longer.
Daha fazla hayatta kalmaya çalışırlar.
Well, then there's no reason for any of you to stay alive.
O zaman hiç birinizin yaşaması için bir sebep de yok.
One of us has to stay alive.
Bizden birinin hayatta kalması lazım.
You haven't done much to stay alive.
Ve sen yaşamak için pek bir şey yapmadın.
Tell your brother to stay in Navarre and to thank the Lord for letting him stay alive when so many have died at his hands.
Ağabeyine Navarre'de kalmasını söyle ve hayatta olduğu için de Tanrı'ya şükretsin! O kadar çok insanın kanı ellerine bulaştı ki!
You should go if you want to stay alive Give me a smile
Yaşamak istiyorsan, gitmelisin bana bir gülücük ver
I want to stay alive and fight, my Sheikh.
Efendim, yaşamak ve savaşmak istiyorum.
- I have to take these to stay alive.
- Hayatta kalmak için onları kullanmam şart.
I can stay alive, dieforlove, dieforyou.
Hayatta kalabilirim, aşkım için ölürüm, senin için ölürüm.
And if you manage to stay alive through all that... we'll see about getting you a pair of these.
Eğer bütün bunları canlı olarak atlatabilirseniz bunlardan bir çift alıp alamayacağınızı göreceğiz.
If you're smart like you, you stay alive.
Senin gibi akıllı biri nasıl hayatta kalınacağını bilir.
I'm trying to stay alive!
Ölmek istemiyorum!
If you're so desperate to stay alive, why don't you live a little?
Hayatta kalmak için bu kadar çaresizsen, neden az da olsa yaşamıyorsun?
How much blood will you shed to stay alive, Michael?
Yaşamak için ne kadar kan dökebilirsin, Michael?
I'm just trying to stay alive here.
Ben sadece hayatta kalmaya çalışıyorum.
Word gets out Antwon's got a beef, any prison, any protective custody best scenario, you bust heads to stay alive.
Antwon'la kavgalı olduğun için, nereye gitsen en azından yaşamak için kavga etmen gerekir.
Is he going to stay alive?
Yaşayacak mı?
Yeah. Try to stay alive.
Hayatta kalmaya çalışın.
And yet... my body wanted to stay alive.
Ancak vucudum yaşamak istiyordu.
Bad day? I had seven weeks of bad days on the other side of the island trying to stay alive, so I could get back to you.
Sana geri dönebilmek için hayatta kalmaya çalışarak adanın diğer tarafında kötü günlerle dolu yedi hafta geçirdim.
It seems he tried desperately to stay alive.
Ümitsizce hayatta kalmaya çalışıyor şu ân.
How do you stay alive on Sundays?
Pazar günleri nasıl hayatta kalıyorsun?
- Not if you wanna stay alive you don't.
Eğer yaşamak istiyorsan, sevme.
I'm high and planning to stay that way... not to fucking mention alive.
Kafam iyi. Öyle de kalacak. Canlı kalacağımı da eklemeliyim.
And, you see, the more you struggle for every moment, the more alive you stay.
Ve gördüğünüz gibi, her an için çabaladıkça daha fazla hayatta kalıyorsunuz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]