English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ S ] / Stop by

Stop by tradutor Turco

4,312 parallel translation
Your mom and I need to talk, so... thought I'd stop by.
Annenle konuşmamız gerekiyor da o yüzden uğradım.
I'll stop by later.
Ben daha sonra uğrarım.
I thought I'd stop by and see the old home place.
Ailemin eski yaşadığı evi bir göreyim diye düşünmüştüm.
I can stop by tomorrow so you can show where you found it.
Yarın durabilirim sende onu nerede bulduğunu gösterebilirsin.
I just wanted to stop by, say hey, see her face.
Sadece uğrayıp bir merhaba demek, yüzünü görmek isterdim.
Why don't you stop by the slaughterhouse?
Neden kesimhaneye uğramıyorsunuz?
Thought I'd stop by, see if you were staffing up for summer yet.
Nasılsın? Yaz için hazır mısınız bakmaya gelmiştim.
All right, stop by at the end of the day,
Aksam olmadan ugra.
You should stop by sometime and say hi.
- Evet. Bir ara yanıma uğramalısın.
She was going to stop by here and drop some stuff off.
Bir kaç eşya bırakmak için buraya uğrayacaktı.
Stop by on your way and I'll gίve you the money.
Geçerken uğra parasını vereyim.
Listen, why don't you stop by and talk to me some time.
Bir ara bana uğra konuşalım.
Glad you could stop by.
Gelebilmene sevindim.
Well, Gil Amelio is gonna stop by.
Gil Amelio uğrayacak.
Maybe we should just stop by on our way to the party.
Belki de partiye giderken uğrayabiliriz.
Look, stop by the station first thing in the morning.
Sabah olur olmaz karakola uğrayın.
Yeah, um, I'll call before I stop by.
Tamam. Gelmeden önce ararım.
And also stop by storage and grab the files for the Constantine case.
Ve de depoya gidip Constantine davası için dosyaları al.
Stop by on your way to the airport.
- Havaalanı yolunda dur.
Sometimes I stop by on my way home.
Bazen eve dönerken ona uğrarım.
I just wanted to stop by and see him, and...
Sadece geçerken uğramak istedim...
I've got a free period after lunch and wanted to stop by so we could talk.
Konuşmak için uğramak istiyorum.
Um, can I stop by later?
Um, daha sonra uğrayabilir miyim?
Here's the thing, though, can we stop by an In-N-Out Burger on the way?
Ama bir sorun var ki yolda hamburgerciye uğramamız gerek.
Maybe I'll stop by later with a bottle of wine.
- Belki sonra bir şişe şarap ile uğrarım.
I just wanted to stop by and let you know I was personally taking charge in the investigation of your friend's death.
Uğrayıp arkadaşınızın ölümünün soruşturmasını kendi üzerime aldığımı haber vermek istedim.
You should stop by the office sometime.
Bir ara ofisime uğramalısın.
Can you stop by at hospital and see Soo Yun after we leave?
Biz yokken Soo Yun'u hastanede görme imkanın var mı?
I just thought I'd stop by.
Bir uğrayayım demiştim.
But Alice wanted me to stop by for the roast.
Ama Alice, alay için burada olmamı istedi.
I figured I owed it to the team to at least stop by.
En azından bir uğrayayım dedim.
Stop by at coffee house Mavi KÃ ¶ sk.
- Mavi Köşk kahvehanesine uğra.
They were clearly very happy I had made the effort to stop by.
Uğradığım için gerçekten çok mutlu görünüyorlardı.
But I'm gonna make sure that your aunts and uncles stop by to see you.
Ama merak etme tüm amca ve teyzelerinin seni ziyarete gelecek.
Could you stop by the dry cleaner on your way home?
Dönüşte kuru temizlemeciye uğrayabilir misin?
Stop trying to woo me by being mean.
Laf sokarak beni ayartmaya çalışmaktan vazgeç.
- I can stop by there.
- Uğrarım.
Some kids were handing them out by the Stop'n Go.
Çocuğun teki Stop'n Go'da dağıtıyordu.
or assisting you... by manually pumping the ventilator should you stop breathing.
Veya nefes almayı kesmen durumunda, solunum cihazını elle kullanarak sana yardımcı olacak.
Well, you want to come here and stop by?
Peki siz buraya uğramak ister misiniz?
Then stop leaving it by the bed.
Yatağın yanına koyma o zaman sen de.
Carlos was hired by a competing company to stop them from reaching the village first.
Carlos, rakip firma tarafından ilk olarak diğerlerinin gelmesini önlemek için kiralandı.
You brought us here because the "Stop Ginger Bullying Club" founded by our daughter is in trouble.
Bizi buraya getirdiğiniz çünkü "Kızılın aptallıklarını durdur" kulübü kızımızı bir belanın içinde buldu.
But I was so struck by her beauty that I had to stop.
Ama onu güzelliği karşısında şaşkına döndüm ve durmak zorunda kaldım.
The moment he changed your future, he must have known that your future self wouldn't be there to stop him from getting killed by a dinosaur.
Geleceğini değiştirdiği an, gelecekteki senin onu dinozor tarafından öldürülmekten kurtaramayacağını biliyordu.
You've got to stop coming by the station.
Karakola gelmeyi bırakmalısın.
They stop dropping by.
Sonra da uğramayı kestiler.
That's not even an accurate representation of my meaning! What? You can stop all this by simply declaring this a homicide.
Bir cinayet olduğunu ilan edin her şey çözülsün.
You wore them in the morning but after Mum dropped you off at the bus stop, you'd take them off, put them in your backpack, put on some pumps and be back on your toes by the time the coach pulled up.
Sabahları giyerdin ama annem seni durağa bıraktıktan sonra çıkarırdın, çantana koyardın, dans ayakkabılarını giyerdin otobüs durana kadar parmak uçlarında dururdun.
He was fixing a flat by the side of the road and a truck hit him and didn't stop.
Yol kenarında lastik değiştirirken bir kamyon çarptı ve kaçtı.
They want me to stop her by telling her... that she may have cancer.
Ailesi engel olamamış ve ona kanser olduğunu söylememi istiyorlar. - Böylece bırakırmış.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]