Take my hands tradutor Turco
406 parallel translation
Listen, Mr. Charles, can I take my hands down?
Bakın Bay Charles, ellerimi indirebilir miyim?
Can I take my hands down?
Ellerimi indirebilir miyim?
I'll take it into my strong young hands.
- Onu genç ve güçlü avuçlarıma alacağım.
I had to take the case in my hands.
Olaya bakmak zorunda kaldım.
I'm going to take the matter into my own hands.
Bu meseleyi kendim çözeceğim.
Thank heavens you've come to take your dull wife of my hands.
Allah'a şükür sıkıcı karınızı ellerimden almaya geldiniz.
Armand has told me himself that he wants to take his modest fortune out of my hands at once.
Armand mütevazı servetini derhal almak istediğini kendisi söyledi.
I'll get somethin'done, if I have to take the law in my own hands!
Yasaları kendi tarafıma çekmem gerekecekse kendim birşeyler yapacağım!
So I'll take those bonds off his hands if I have to pay for them with my blood.
Bu yüzden, o hisseleri kendi kanımı vermem gerekse bile ondan alacağım.
He tried to take one of my hands.
Ellerimden birini tutmaya çalıştı.
I'm afraid you must take her off my hands as soon as possible.
Korkarım ki onu en kısa zamanda ellerimden kurtarmalısın.
Are you ready to make the first payment and take the falcon off my hands?
Ilk ödemeyi yapip sahini benden almaya hazir misiniz?
I kept seeing her face smiling because she was beautiful enough... to take my family in her hands and tear it apart.
Onun gülümseyen yüzü gözümün önünden gitmiyordu. Çünkü ailemi avucunda oynatıp parçalayabilecek kadar güzeldi.
Be sure to have everything you want so I'll just take everything into my own hands.
Ve istediğiniz herşeyin elinizde olmasından emin omamı. Sadece bu yüzden herşeyi kendi ellerimle getiriyorum.
I'm gonna take my life into my hands and say something.
Hayatımı riske atarak bir şey söyleyeceğim.
Take your hands off my prisoner!
Çek ellerini tutsağımdan!
If you'll take the guns there, lure him out of his hole and into my hands... I'll raise the purse another 50,000.
Eğer oraya silah götürecekseniz, onu deliğinden dışarı çekerek ellerime teslim edin, kesenizi bir 50,000'le daha dolduracağım.
My dearest darling Ernest... it is your very name that inspires me now... to take my future in my hands... burnt. as it were.
"Canım, sevgili Ernest'ım," "adın bana geleceğimi kendi ellerime alma konusunda büyük bir" "ilham kaynağı oluyor ve adın, varlığıma işlenmiş durumda."
Do not think I'm insensible of the honor you do me by offering to take my daughter off my hands.
Kızımı istemekle bahşettiğiniz şerefi.. hissetmiyecek kadar duygusuz değilim
Take your hands off my wife and let's get down to business.
Elini karımın üzerinden çek de işimize bakalım.
If only I could take you in my hands and carry you around in my pocket.
Biliyor musun? Seni avucuma almak ve cebimde taşımak isterdim.
Since the Sheriff wouldn't take any action... My men thought they'd take the law into their own hands.
Şerif bir şey yapmayacağı için... adamlarım, yasayı kendilerinin uygulaması gerektiğini düşündü.
I know I shouldn't take things into my all-too-capable hands... but I couldn't let her paw Rhoda any longer.
Burnumu sokmak istemezdim ama Rhoda'yı sıkıştırmasına dayanamadım.
For Pete's sake, somebody take this family off my hands.
Allah aşkına, biri bu aileyi üzerimden alsın.
God of Abraham, take my child into thy hands, that he may live to thy service.
İbrahim'in Tanrı'sı, çocuğumu koru, sana hizmet için yaşasın.
That's when I decided to take matters into my own hands.
Yani, sorunları kendi ellerime almağa karar verdiğimde.
Take your hands outta my pocket, thief.
Ellerini cebimden çek artık, hırsız.
Take your hands off me, or I'll strike you with my cane.
Çekin elinizi üstümden yoksa size bastonumla vuracağım.
First of all, take your sweaty hands off my sleeve.
Birincisi, terli ellerini kolumdan çek.
If you come and take her off my hands, I'll...
Eğer buraya gelip, beni ondan kurtarırsan...
I take with my own hands what has always been mine.
Her zaman benim olanı kendi ellerimle alıyorum.
You take your hands off my sister.
Çek ellerini kız kardeşimden.
- You're gonna take her off my hands? - That's right.
- Siz mi onu elimden alacaksınız?
Take care of the stars, Surgeon, and leave these matters in my hands.
Sen yıldızlarına dön Sanoy, diğer meseleleri bana bırak.
I'll take anything to outlive you lot and keep my property from your thieving hands,
Alayınızı gömüp mallarımı sizden korumak için her şeyi yaparım.
- Take your hands off or you'll feel my fist.
- Çek ellerini, yoksa yumruğumu yersin.
Take her out of my hands and it all comes apart.
Onu elimden alırsanız her şey biter.
Take your hands off my daughter!
Çek ellerini kızımın üstünden!
Take your filthy hands off my asp.
Çek pis ellerini k.. ımdan.
- Take your hands off my kid!
- Ellerini, çocuğumun üzerinden çek!
Take your hands out of my pockets!
Ellerinizi cebimden çekin!
Take your flea-pickin'hands Of fo'my cub!
Çek o pireli ellerini yavrumun üzerinden.
Or must I take this rope in my own two hands and do it myself?
Ya da bu ipi, iki elimle kendi boynumamı geçirmeliyim?
- Take your hands off of me! - Why don`t you use my shower?
- Benim duşumu kullanabilirsin?
I'm sorry I had to take matters into my own hands, but I had no choice.
Bu meseleyi kendim halletmek zorunda kaldığım için üzgünüm fakat başka çarem yoktu.
I told you just to take your hands off my sister, nurse!
Sana ellerini kardeşimin üstünden çekmeni söyledim, hemşire!
I read irony in your eye, you do not take what I am saying seriously... and-after all, it may very well be nonsense, but when I hear the rustling of the young plantations set out with my own hands, I feel as if I had had some small share in improving the climate.
Gözlerinde alay görüyorum, söylediklerimi ciddiye almıyorsun ve sonuçta çok saçma olabilir ama ne zaman kendi ellerimle diktiğim fidanların hışırtısını duysam iklimin iyileşmesinde benim de biraz pay sahibi olduğumu hissediyorum.
Can you afford to take her off my hands?
Onu elimden alacak güce sahip misin?
You can't, Hsiao Tieh's my friend... and no-one can take anyone out of my hands
Olamaz, Hsiao Tieh benim dostum... ve onu kimse elimden alamaz
- Bastard, I'll show you! Don't take him out of my hands!
Hain Güdük!
You may take her far away from me. Now I've these legs of Laila to walk. These are my hands to fondle Laila.
Onu benden uzaklaştırabilirsiniz ama hayatım boyunca onu yürüyeceğim bu eller ile ona sarılacağım
take my hand 268
take my word for it 65
take my jacket 18
take my place 22
take my card 26
take my coat 21
take my advice 104
take my car 42
take my picture 28
take my arm 34
take my word for it 65
take my jacket 18
take my place 22
take my card 26
take my coat 21
take my advice 104
take my car 42
take my picture 28
take my arm 34
take my gun 20
my hands are tied 129
my hands 129
my hands are shaking 22
handsome 790
hands 577
handsome man 22
hands off 293
hands in the air 324
hands on the wheel 31
my hands are tied 129
my hands 129
my hands are shaking 22
handsome 790
hands 577
handsome man 22
hands off 293
hands in the air 324
hands on the wheel 31