Take my place tradutor Turco
842 parallel translation
Nobody can take my place.
Benim yerimi kimse alamaz.
So you're going to take my place.
Demek yerimi sen alacaksın.
I'll come back and take my place... and with the 200,000 francs, we'll settle Meunier.
Geri dönüp yerime geçeceğim. Ve 200.000 frankla Menuier'i halletmiş olacağım.
"R" will have to find somebody to " take my place.
"R" yerimi doldurcak birisini bulmalı.
It wouldn't be two days before they'd send a guy to take my place.
En fazla iki gün içinde de, yerime başkası geçer.
Little did I think that Charlotte would one day take my place as mistress of this house!
Günün birinde Charlotte'un... bu evin hanımı olabileceğini hiç düşünmemiştim!
Exactly, Inspector, o Dr. Pillar as you say... did take my place that day, with the mask.
Kesinlikle, Müfettiş, Dr. Pillar dediğiniz gibi... o gün maskesiyle, benim yerimi aldı.
Hey, fellas, the Father's gonna take my place.
Hey, beyler, Peder benim yerime bakacak.
I want you to take my place with the choir.
Koroda yerime geçmeni istiyorum.
No great lady can ever take my place?
Hiçbir kadın benim yerimi tutamaz mı?
Will you take my place at the head of the table?
Benim yerime oturmak ister misin?
Here, take my place.
Alın, yerime geçin.
I was eighteen now... And was expected to take my place in society. Come now, Lisa.
Artık 18 yaşımdaydım ve cemiyet içindeki yerimi almam bekleniyordu.
Take my place, please.
Benim yerime geç, lütfen.
Did Bill take my place or I still have chance?
Bill benim yerime mi geçti, yoksa hala şansım var mı? Bu zor bir soru.
You've already decided who will take my place?
Yerimi kimin alacağına karar verdiniz, değil mi?
Another teacher will take my place
Yerime başka bir öğretmen gelecek.
It took 15,000 men to take my place.
Yerimi almam 15.000 kişiye mal oldu.
If he wants to go, he can take my place!
Eğer gitmek istiyorsa, benim yerimi bile alabilir!
You can take my place.
Benim yerimi alabilirsiniz.
- Here, take my place.
- Benim yerime oynayın.
Unless enemy action allows you to take my place, that's the way it will be.
Benim yerimi başka biri almadığı sürece, emirler bu şekilde uygulanacak.
Take my place, I'm going to have a drink with uhlans.
Benim yerimi al, ben süvarilerle bir şey içeceğim.
Take my place.
Yerimi al.
Please, take my place.
Lütfen, yerimi alın.
You tried to take my place next to Bernard, and now you must die!
Sen benim Bernard'ın yanındaki yerimi almaya çalıştın ve şimdi ölmelisin!
Take my place.
Yerime otur.
♪ If somebody tries to take my place ♪
♪ Biri yerimi almaya çalışırsa ♪
You can always get someone to take my place.
Her zaman benim yerime birini götürebilirsin.
Take my place.
Yerimi alır mısın?
You're here to take my place in the world, send me back into the void, and rob me of all I have.
Yerimi benden almaya geldin. Beni boşluğa gönderecek ve her şeyimi elimden alacaksın.
Creon, yes, wants to take my place sending this charlatan, this beggar who can see only when he can earn something, and is blind in his art.
Evet, Kreon tahtıma geçmek istiyor. Bu şarlatanı anca karşılığında elde edeceği bir şey varsa görebilen kör numarası yapan bu dilenciyi kullanarak.
... we're gonna sell this place, and I'll take my money and go to Bourges... ... and find something, well, something beautiful to look at... ... and wine and dancing in the streets and....
Ben de payımı alıp Bourges'a gideceğim ve güzel bir şey bulacağım ve şarap ve sokakta dans ve...
And I buy a little two-place gold candlestick I see there that I take to church, and I light candles for my father's birthday.
Oradan yaldızlı, küçük iki kollu bir şamdan alıp... kiliseye götüreceğim ve babamın doğum günü için mum yakacağım.
It is not my place to suggest, but might it be better if I stayed here with Raynald and let someone else take the girls away?
Haddim değil ama burada Raynald'la kalsam daha iyi olur ve sizde kızları uzak bir akrabalarına gönderseniz?
The marriage of my sister Encarnación to Antonio Lopez... which will take place as soon as possible.
Çok yakında evlenicek olan kızkardeşim Encarnacion ve Antonio Lopez'e... kısa zamanda yeni bir yer alıcaz.
Look, sugar, what does it take to get you to darn my socks, cook my corned beef and cabbage... and sort of confine your magic to one place and one customer?
Bak tatlım, Çoraplarımı yamayacak, bifteğimi lahanamı pişirecektin, sihirli güçlerini tek bir kişiye,... tek bir yerde uygulayacaktın. Ne engel oldu?
He'll take you home and bring you back to my castle, should your daughters prove too cowardly to ride him in your place.
Seni evine götürüp, tekrar şatoma geri getirecek. Kızların korka korka senin yerine geçtiklerini belli etsin.
My dear Saint Joseph... you have to take me with you up there, to the other place.
Sevgili Aziz Yusuf beni de yukarı diğer yere yanında götürmelisin.
If you don't mind, I don't want to take my proper place in society.
Sizin için bir sakıncası yoksa toplumdaki uygun yerimi almak istemiyorum.
I prepared, as usual... to take the baby out in its perambulator. I had also with me a somewhat old, but capacious handbag... in which I had intended to place the manuscript... of a work of fiction that I had written... during my few unoccupied hours.
Yanımda ayrıca eski ama büyük bir çanta vardı, niyetim bu çantaya boş saatlerimde yazdığım romanın müsveddelerini koymaktı.
Show me a place to take my shoes off.
Ayakkabılarımı çıkaracak bir yer gösterin.
Then I'll take you over to my place.
Sonrasında seni benim mekana götüreceğim.
And take them to my place.
Ve benim yerime götür.
Sorry, but I take a dim view... of watching my own destruction take place.
Kusura bakma ama, kendi yok oluşumu izleyemem.
That night I entered my laboratory... to take advantage of a radar test... only to find the place in shambles, my equipment wrecked beyond repair.
O gece radar testinden yararlanmak için laboratuvarıma girdiğimde her yeri dağıtılmış ve aletlerimi tamir edilemez şekilde bozulmuş olarak buldum.
Do you think that she could make up for my Jenny, take my Jenny's place? !
Sen şimdi bu kadının Jenny'nin yerini tutabileceğini mi sanıyorsun, benim Jenny'im yerinimi alacak?
German Secret Service has been trying to kill my husband and you've been set up to take his place.
Alman Gizli Servisi kocamı öldürmeye çalışıyordu ve sen onun yerini almak için ayarlandın.
I just remembered I've got to stop by my place and take care of a few things.
Bir dakikadan fazla sürmez.
Dear Alex,..... it is my unpleasant duty to inform you that The Girl Who Stole the Eiffel Tower will not take place.
Sevgili Alex,..... vermem gereken acı bir haber var : Eiffel Kulesi'ni Çalan Kız gerçekleşmeyecek.
Good people. For their sake, leave this place, ride your horse again and take my wagon train to the Willamette Valley in Oregon.
Onların hatırına, burayı bırak, tekrar atına atla ve konvoyumuzu Oregonda Willamette vadisine götür.
take my hand 268
take my word for it 65
take my jacket 18
take my card 26
take my hands 21
take my coat 21
take my advice 104
take my car 42
take my picture 28
take my arm 34
take my word for it 65
take my jacket 18
take my card 26
take my hands 21
take my coat 21
take my advice 104
take my car 42
take my picture 28
take my arm 34
take my gun 20
my place 207
my place is here 19
place 132
places 252
placed 18
place your bets 158
place of birth 22
take me away 98
take it easy 3777
my place 207
my place is here 19
place 132
places 252
placed 18
place your bets 158
place of birth 22
take me away 98
take it easy 3777
take care 2154
take your time 1039
take care of yourself 629
take me 491
take me back 66
take me there 54
take off your dress 19
take that 698
take a nap 62
take it away 239
take your time 1039
take care of yourself 629
take me 491
take me back 66
take me there 54
take off your dress 19
take that 698
take a nap 62
take it away 239
take it 3226
take off your coat 49
take them off 138
take me out 21
take it slow 68
take a shower 102
take thee 47
take it down 128
take off the mask 22
take a walk 160
take off your coat 49
take them off 138
take me out 21
take it slow 68
take a shower 102
take thee 47
take it down 128
take off the mask 22
take a walk 160