Take that off tradutor Turco
2,962 parallel translation
Take that off and come with us.
Çıkar şunu hadi bizimle gel.
Take that off.
- Çıkart onu.
I told you to take that off!
Sana çıkartmanı söyledim!
So take that off your shoulders.
Senin üzerinden hiç bir sorumluluk yok.
Yeah, why don't we start by... having her take that off.
İşe o önlüğü ondan alarak başlayalım.
Harold, first thing we're gonna have to do is take that off.
Harold, yapman gereken ilk şey o önlüğü bırakmasını sağlaman.
Take that off.
Çıkar şunu.
Shouldn't someone take that off you inside?
İçeri girince biri onu senden alsa mı?
You're not supposed to take that off.
Kukuletayı çıkarmaman gerekiyor.
If I take off time from work to go up to Alaska for some whales, that ain't going to happen!
Birkaç balina için işten kaytarıp Alaska'ya gidersem parayı ödeyemem.
I figured if I ever said anything like that, you'd take off running.
Böyle bir şey söylersem senin kaçacağını düşünürdüm.
Tell them to take that sheet off, I want to see him!
Onlara şu örtüyü kaldırmalarını söylesene. Onu görmek istiyorum!
Know what I want to do? I'm going to take off that robe and...
Ne yapmak istiyorum biliyor musun?
For when you're trying to get all your different bits of food together, for a dinner party or something like that,'cause you can just take the lid off, you pop some warm... or probably boiling water is better.
Zamanla tüm gıdalar için farklı türlerini.. kullanabilirsiniz. Sadece kapağını kaldırıp, içindeki soğumamış yiyecekleri..
Any moment now, that chopper could take off again.
Helikopter her an tekrar havalanabilir.
Oh, and... take that hat off.
O şapkayı da çıkar.
Tamara, after we take off, lock this place down, shoot anything that comes through the door.
Tamara, biz çıktıktan sonra kapıyı kilitle ve kapıdan gelene ateş et.
- Okay, but I was thinking, idiot, that maybe after the deal is done, which it definitely will be, maybe we could just take off. What do you say? Let's have an adventure.
- Tamam aptalsın ama belki sözleşme imzalandıktan sonra ki imzalanacağından adım gibi eminim buralardan biraz uzaklaşabiliriz diye düşünüyorum.
That's right, now take it off!
- Aynen öyle.
Hey, you wanna be the ring girl, you're gonna have to take off that dress and pull the panties up the crack of your ass.
Hey, ring kızı olmak ister misin? Elbiseni çıkartmak ve kilodunu popo çatalına kadar çekmek zorundasın.
Do you want me to take off my clothes, would that help you get aroused, huh?
Elbiselerimi çıkarmamı ister misin, bu seni canlandırmaya yardımcı olmaz mıydı, ha?
Take your hands off that harp!
Çek ellerini harptan!
Frankie, we take'em sticks off that horse, and stick'em in the nigger cage.
Frankie, dinamitleri attan al da zencilerin kafesine koy.
I thought that if I take off and you could somehow escape.
Gidersem, bir şekilde kaçarsın diye düşündüm.
You can't just take off like that.
Öylece gidemezsin.
So you're gonna give me that money back, and if you don't I'm gonna track you down, wherever you are, and I'm gonna take it back off you.
O parayı bana geri vereceksin eğer vermezsen izini arayıp bulur ve nerde olursan ol onu senden geri alırım.
Now, that is... inappro... take that thing off right now.
Bu tamamen uygunsuz. Çıkar o elbiseyi üstünden.
Fine, then I'll take a day off and go as a normal citizen, if that's allowed.
Öyleyse bir günlük izin kullanıp sıradan bir vatandaş gibi giderim. Tabii mümkünse.
Did you know that he won't take his shirt off in P.E. anymore?
Beden dersinde artık kısa kollu giymek istemediğini biliyor musun?
It's gonna take me months to work that off.
Bu karnı yapmak aylarımı aldı.
From what I overheard, we both wanna take out the same wedding, which makes us kindred spirits, and now that you're down for the count, I'm more than happy to pick up where you left off.
Duyduğum kadarıyla, ikimizde bir düğün mahvetmek istiyoruz ki bu da bizi aynı türden ruhlar yapar ve şimdi sen oyundan düştüğüne göre bıraktığın yerden devralmaktan mutluluk duyarım.
I'm glad you said that, because I was thinking I could take some time off from the morning show and look into things.
Bunu söylemene sevindim, çünkü ben de sabah programına biraz ara verip bu olayla ilgilenmek istiyordum.
- You said, that you would take the whole year off, so that we could do this.
- Sen bana dedin ki... evlat edinebilmemiz için tüm bir yılını bu iş için ayıracaktın.
I can't afford to work like this and that's why I strongly recommend we take Art off as project leader today.
ve işte bu yüzden bugün Art'ın proje liderliğinden çıkarılmasını şiddetle öneriyorum.
After the earthquake in Haiti, the black market in peanuts went through the roof in the Dominican Republic, the reason being that there were thousands upon thousands of amputations with nothing to take the edge off after the operation.
Haiti'deki depremden sonra Peanuts'taki kara market doğrudan Dominik Cumhuriyeti'ne gitti. Operasyonun ardından binlerce yok nedene organ kesimi oldu.
Consulting at CERN in Switzerland, trying to take her mind off everything that happened.
İsviçre'de CERN'de danışmanlık yapıyor, olan biten her şeyi aklından çıkartmaya çalışıyor.
Wh... and take that jacket off.
Ve şu ceketi çıkart.
How about you just... at a brisk pace run up that ramp and take your shirt off?
Neden sadece... tempolu bir yürüyüşle şu rampaya tırmanıp tişörtünü çıkartmıyorsun?
Zack, you don't take your eyes off that meat thermometer.
Zack, et termometresinden gözünü ayırma!
So then the loan shark tells him that they're going to take Olena and make her work off the debt.
Bunun üzerine tefeciler, Olena'yı ondan alıp borcunu onu çalıştırarak ödeteceklerini söyler.
But he never asked me to take off my clothes or anything like that, I swear.
Ama kıyafetlerimi falan çıkarmamı asla istemedi, yemin ederim.
Now that I've dug it out again, I don't really want to take it off.
Hazır bulmuşken artık üzerimden çıkarasım gelmiyor.
Is this the same deep love that made Nicole take off on her kid?
Bu derin sevgi, topuklayan Nicole ile çocuğu arasında da var mıdır acaba?
Please take off that silly hat.
O saçma şapkayı da çıkar lütfen.
♪ Take that peach pie off of the sill ♪
Şeftali turtasını pencereden kaldır.
Take him to the stream to wash off that blood and dirt.
Onu akarsuya götürüp üstündeki kan ve kiri temizleyin.
We need to take a fiver off every idiot that comes here tonight, then we fill up this dump truck with
Bu gece buraya gelen her salaktan ; beşer Pound almamız gerekiyor.
And proving that to you is going take more than the three hours that I have left before my flight takes off. So please, just help me find this guy.
Uçağım kalkmadan önce 3 saatim var sonra her şey kanıtlanacak bu yüzden şu adamı bulmama lütfen yardım et.
I'm going to mark off a few of them that I want you to take out now
Hemen çıkarmanı istediğim birkaç taneyi işaretleyeceğim, böylece kurtulmuş olacağız.
But... on the off chance that he... doesn't, please, take my check.
Ama hiç olmazsa, gelmezse diye lütfen, çeki kabul edin.
Hicks, that's why you're not supposed to take that mask off.
Hicks, işte bu yüzden kukuletayı çıkarmaman gerekiyordu.
take that 698
take that back 67
take that one 21
off we go 156
office 169
offer 51
officer 2766
offensive 29
offense 31
official 47
take that back 67
take that one 21
off we go 156
office 169
offer 51
officer 2766
offensive 29
offense 31
official 47
offspring 19
offended 16
officers 467
offred 44
officially 347
offices 24
offs 170
off the top of my head 48
offside 18
off the grid 28
offended 16
officers 467
offred 44
officially 347
offices 24
offs 170
off the top of my head 48
offside 18
off the grid 28
officer down 213
off you go 630
off with his head 28
off i go 35
off you go then 21
off to bed 51
off you go now 22
off and on 34
officer reagan 31
official business 23
off you go 630
off with his head 28
off i go 35
off you go then 21
off to bed 51
off you go now 22
off and on 34
officer reagan 31
official business 23