Thankful tradutor Turco
1,724 parallel translation
Well, we certainly have a lot be thankful for.
Kuşkusuz müteşekkir olacağımız çok şey var.
And be thankful for their gifts.
Ve hediyelerin için minnettar olalım.
I have no reason to be thankful to you.
Sana minnettar olmam için hiç bir sebep yok.
I'm just... so thankful for what you tried to do.
Ben sadece yapmaya çalıştığınız şey için size çok müteşekkirim.
You know, you should be thankful your head's still on your shoulders.
Kellen yerinde olduğu için minnet duymalısın.
Aye, and I'll be thankful.
- Buna minnettarım.
Jane, I am so thankful that I could call you tonight.
Jane, bu gece yaptıklarından dolayı sana minnettarım.
You should be thankful.
Minnet duymalısın.
-... it's a better place, friend... - Be thankful she hasn't put a catheter in you.
Sonda takmadığı için şanslısın.
For what we are about to receive, may the Lord make us truly thankful.
Bize verdiği nimetler için Tanrımıza şükürler olsun.
Dear Lord, for what we are about to receive let us be truly thankful.
Sevgili Tanrı'm, bize ne vereceksen en hayırlısını ver.
I can't tell you how thankful we are that you and Alama are safe.
Eşinizle birlikte güvende olduğunuza ne kadar sevindik, anlatamam.
Feel thankful we don't... care what you animals... do to each other down here.
Sana ve hayvanlarına karşı minnettar hissetmen umurumda değil.
I give, and I am thankful,
Veriyorum ve müteşekkirim, Affetmek bir ihtiyaçtır.
I am thankful to you, Eternal King, who has mercifully returned my soul within me.
Ruhumu bedenime geri gönderen merhametli ulu Tanrım sana minnettarım.
Something gave us a second chance so let's be thankful and just try to make the most of it.
Bir şey bize ikinci bir şans verdi. Şükredelim ve bundan bir ders çıkaralım.
I'm just thankful we have our whole lives ahead of us, you know?
Hâlâ yaşıyor olduğumuz için minnettarım.
Okay, so now he's very thankful.
Neyse çok teşekkür etti.
So I need to be thankful for every quiet night. I get it.
Ve ben bütün huzurlu gecelerimi buna borçluyum değil mi?
- Be thankful it's here.
- Burada bulduğuna da dua et.
Can't you just be thankful that you have such good friends?
Sadece böyle dostların olduğu için minnet duyamaz mıydın?
I'm thankful for that, because that guy can kill himself on nitrate-cicles anytime he wants to. We fight for that, that's what he wants and I'm happy for him.
Mutlu olucam çünkü o adam kendini nitratla öldürmemiş ne zaman isterse yapar ama bunu yapmayacağı çok belli
And for that, I'll always be thankful.
Bunun için sana her zaman minnettar olacağım.
I'm not thankful.
Şimdi git.
And I'm married. Let's be thankful for now.
Bu an işin şükredelim.
I'm reminded on these days of the many things I have to be thankful for- - my family, good friends, beautiful, beautiful music.
Bu günlerde beni mutlu eden şeyleri düşündüm. Ailem, Dostlarım, güzel, güzel müzik.
So please... join me and reflect on all the things you have to be thankful for in your own lives.
Yani lütfen... Bana katılın ve sizde kendi hayatınızda sizi mutlu eden şeylere teşekkür edin.
You should be thankful that they're taking you.
Seni aldıkları için minnettar olmalısın.
Be thankful for the gifts!
Hediyeler için şükretmeliyiz!
For what we're about to receive, may the Lord make us truly thankful.
Şu anda bize verdikleri için, Tanrı bizleri şükran dolu kılsın.
Listen, like I always say, be thankful for what you receive.
Millet, her zaman dediğim gibi, aldığınızdan memnun olun.
You should be thankful, it isn't his brother Jaime, alright.
Şükret ki, kardeşi, Jaime değil.
Let's just be thankful for that, all right?
Buna şükredelim tamam mı?
Let's be thankful for what we have, everyone.
Herkes haline şükretsin.
Be thankful for what we have.
Halimize şükredelim.
You must be thankful about your own level of achievement.
Kendi başarı seviyene şükretmelisin.
I'm thankful every day.
Her gün şükrediyorum.
But I'm so thankful that they don't pay attention.
Ama dikkat çekmediğim için şükrediyorum.
Aren't you thankful?
Minnettarsın değil mi?
You gotta be thankful that we're still in'we'terms.
Hâlâ "biz" durumunda olduğumuza minnettar olmalısın.
Well, then how about you stop sulking and try to be a little thankful for the job you've been given?
- Peki. O zaman somurtmayı bırakıp, size verilen göreve şükretmeye ne dersiniz?
Maybe I should be thankful ;
Belki ona müteşekkir olmalıyım.
You should be thankful you can be material for my genius experiment.
Benim bu dahi denemelerime malzeme olacağın için bana müteşekkir olmalısın.
I am so proud of this movie, but mostly just thankful to Marty.
Bu filmle çok gurur duyuyorum ama daha çok Marty'ye müteşekkirim.
Just be thankful for what you're given, hear?
Sadece yaşadığın süreye şükret.
- i'm so thankful.
Çok minnettarım.
Give him something to be thankful for.
Şükredecek bir şeyi olmuş olur.
Family tradition, Kyle, before we start... Of saying what we're thankful for.
Yemeğe başlamadan önce neler için minnet duyduğumuzu söyleriz.
For all this time, I am thankful.
Şimdiye kadarki her şey için teşekkürler.
Be thankful for the last one.
Şey, sonuncusu için minnettar olabilirsin.
Guess I should be thankful there's no cavity search.
Sanırım kavite araması yapılmadığı için memnun olmalıyım.
thankfully 290
thank you 126302
thanks 59401
thank god 4623
thank you very much 5591
thank 280
thanksgiving 89
thank you for your attention 27
thank you for your concern 101
thank you for understanding 58
thank you 126302
thanks 59401
thank god 4623
thank you very much 5591
thank 280
thanksgiving 89
thank you for your attention 27
thank you for your concern 101
thank you for understanding 58
thanks for letting me know 59
thank you so much 3846
thank you for your support 46
thank you for your service 99
thanks for the heads up 54
thank you for having me 75
thanks for nothing 103
thanks for coming 1274
thank you for everything 270
thanks for playing 28
thank you so much 3846
thank you for your support 46
thank you for your service 99
thanks for the heads up 54
thank you for having me 75
thanks for nothing 103
thanks for coming 1274
thank you for everything 270
thanks for playing 28