Trust her tradutor Turco
3,501 parallel translation
If she's to be your wife, you need to trust her.
Eğer eşin olacaksa, ona güvenmelisin.
You know you can't trust her.
Ona güvenemeyeceğini biliyorsun.
Because your mom can't spread rumors even if she wants to, I trust her.
Annen dedikodu yaymak istese bile yayamadığı için ona güveniyorum.
No, don't trust her.
Hayır, ona güvenmeyin!
I would trust her with my life.
Ona hayatımda her zaman güvenirim.
Maybe you couldn't trust her with Howard's.
Belki ona Howard ile birlikteyken güvenemediniz.
I'm saying you can't trust her.
Sadece ona güvenemeyeceğini söylüyorum.
Well, we can't trust her.
Ona güvenemeyiz.
I mean, honestly do you really trust her?
Sence de biraz üşütük değil mi? Sahiden ona güveniyor musun?
- Can we trust her?
Ona güvenebilir miyiz?
Nah. I need to trust her a little more, you know.
Ona biraz daha güvenmeliyim.
My sister's crazy, but you can trust her.
Kardeşim biraz manyaktır ama güvenebilirsin.
They come to trust her.
Ona güvenerek gelıyorlar..
- Don't trust her.
- Ona güvenme.
I tested her because I don't trust her.
Onu denedim çünkü ona güvenmiyordum.
- Bobby, you can trust her, I swear.
- Bobby, ona güvenebilirsin, yemin ederim.
And, trust me, Jessica Walker and her drones are so dumb and worried about maintaining their gelicures, they probably don't even know what cartels do.
Ve inanın bana Jessica Walker ve onun asalakları o kadar salak ve bir o kadar pedikür bakımlarıyla ilgileniyorlar ki muhtemelen kartellerin ne yaptığını bilmiyorlardır bile.
I'm seeing some trust issues and some therapy in her future.
Geleceğinde biraz güven problemi, biraz da terapi görüyorum.
She liked partying it up with celebutantes on her trust fund credit card.
Yeni ünlü olmaya başlamış kişilerin vakıf fonu kredi kartıyla parti yapmayı severdi.
We must trust in her.
Ona güvenmeliyiz.
Our next interaction with her is crucial to gaining her trust. Which is why I want you there.
Onunla bir sonraki etkileşimimiz güvenini kazanmak için çok elzem ki bu yüzden seni orada istiyorum.
For a while, her coven was in league with our Mason forefathers, until she betrayed their trust.
Bir süre için meclisinin mason atalarımızla bağlantısı vardı. Ta ki o atalarımızın güvenine ihanet edene kadar.
Trust me, going behind Margaux's back is the last way I want to handle the situation, but I can't let her get any deeper.
İnan, Margaux'ya böyle yapmak istemezdim ama daha derine inmesine izin veremem.
Trust me, if I wanted to stab her, that skank be stabbed.
İnanın bana, bıçaklamak isteseydim o kevaşe bıçaklanmış olurdu.
I trust all is well in ladieswear, Clara?
Umarım bayan giyimde her şey yolundadır, Clara.
You violated whatever trust I had in you.
Sana olan güvenimi her zaman boşa çıkardın.
I just kept repeating that I was the only person he could trust every day until it was in his bones.
Güvenebileceği tek kişinin ben olduğumu sürekli tekrarladım, kemiklerine işleyene dek... Her gün.
- One day, when the time is right, - our story will reveal itself to her, you have to trust me.
Bir gün, doğru zaman geldiğinde hikayemiz ona ulaşacak.
A servant who betrays our trust must suffer the consequences, no matter who her mistress is.
Bize ihanet etmiş bir hizmetkâr bunun sonuçlarının acısını çekmeli. Sahibesi kim olursa olsun.
Or do-everything-and-tell - and-trust-me-we-did-everything.
Veya her-şeyi-yaptık-ve - cidden-her-şeyi-yaptık.
You can have anything you want if you just trust your gut.
İstediğin her şeye sahip olabilirsin, midene güven yeter!
Trust me! I've tried them all.
Buradaki her şeyi tattım.
And trust me, every word is true.
İnanın bana, her kelimesi doğru.
So your solution is to make a liar out of me, after I told her that she could trust you?
Çözümün beni yalancı düşürmek mi, Hem de ona, sana güvenebileceğini söyledikten sonra?
Howard - and, trust me, I've found this out the hard way - you'll tend to find that you'll end up fucking most of your friends one way or another.
Howard, inan tecrübeye dayanarak söylüyorum ki her arkadaşlık bir şekilde son buluyor. Öyle veya böyle.
She would even miss you if you taught her sight Power politician leaning to the right Baby's got a trust fund
İki küçük güçlü adam kiraladım rajqawee'ler
When Soo Yeon had her trust in you, and when Soo Yeon used to hate me... You should've just taken her and gone back to Paris.
Su Yeon sana güvendiğinde Su Yeon benden nefret ettiğinde onunla Paris'e gittiğinde bile.
So I'm just supposed to trust you? Tell you everything?
Yani sana güvenmeli ve her şeyi anlatmalı mıyım?
How can I trust that you're gonna be okay with her?
Başına bir dert gelmeyeceğini nereden bileyim?
- What? - With kindness! Give her some flowers, earn her trust.
Biraz çiçek verip güvenini kazanalım.
Just trust me.
Her şey yoluna girecek.
Yeah, well, trust me, it hasn't always been that way.
İnan bana, her zaman böyle değildir.
Jack, in four years of hiding, doesn't really trust anybody, and Chloe has gone through her own evolution.
Jack dört yıldır saklanıyor ve gerçekte kimseye güvenmiyor. Chloe de kendince değişim geçirmiş.
Trust me. Anything you think of, we've already tried.
İnan bana, düşündüğün her şeyi denedik.
There's always a way out. Trust me.
Her zaman bir çıkış yolu vardır.
The only two people I trust on this airplane are you and her.
Bu uçakta güvendiğim iki kişi o ve sensin.
All we got to do is play the right song, and trust me, everything will turn around in the space of four bars.
Sadece doğru şarkıyı çalmamız gerek. Güven bana bu dört direkli dünyada her şey yoluna girer.
Trust me, the song is about her.
Güven bana, şarkı onun hakkında.
Rosa gave me fragments from Wilhelm's follow-up to "Maloja's Snake". A sign of her trust.
Rosa bana Maloja Snake.'in bölümlerini... güven göstergesi olarak verdi.
No, just you. And when it comes to protecting my son. And trust me, I will.
Söz konusu olan oğlumu korumaksa her şeyi yaparım, inan bana.
You always trust your heart.
Her daim kalbine güven.
here 35434
hermes 98
here we go 9033
hermano 85
hernandez 57
here you go 5858
heroes 83
hero 275
heroine 19
hers 94
hermes 98
here we go 9033
hermano 85
hernandez 57
here you go 5858
heroes 83
hero 275
heroine 19
hers 94
here we go again 374
herring 17
heroic 33
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
hermann 78
here we are 2264
here it is 2313
herring 17
heroic 33
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
hermann 78
here we are 2264
here it is 2313