English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ U ] / Under the bed

Under the bed tradutor Turco

1,009 parallel translation
I found a bottle of pills under the bed.
Yatağın altında bir şişe hap buldum.
You can pick up that bottle under the bed now.
Şişeyi yatağın altından alabilirsin artık.
Where were you, under the bed?
Sen neredeydin, yatağın altında mıydın?
Mrs. Ballew found a man under the bed.
Bayan Ballew yatağın altında bir adam buldu.
It's under the bed.
Yatağın altına koydum.
In my room under the bed.
İçerde yatağımın altında olacak.
You can tell those five other guys they can come out from under the bed.
Yatağın altındaki adamlara söyle artık çıkabilirler.
Under the bed too.
Yatakların altlarını da temizle.
Seriously, though, if a man's a ninny... let him put on a dress and hide under the bed.
Cidden, eğer bir adam alığın tekiyse... bırakalım elbisesini giyip yatağın altında saklansın.
My presence under the bed would be much harder to explain than my presence by the door.
Benim yatağın altındaki varlığımı açıklamak kapının yanında bulunuşumu açıklamaktan çok daha güçtür.
I have learned that one can pray just as effectively under the bed as kneeling beside it.
Öğrendim ki, insan diz çökerek olduğu gibi yatağın altında da aynı etkinlikte dua edebiliyor.
The old man brought it out from under the bed.
Yaşlı adam onu yatağın altından çıkarmıştı.
Under the bed!
Yatağın altında!
- It's here, under the bed.
Burada yatağın altında.
You get them under the bed, you buy them from a vendor, you grow them in a pot.
Yatağın altında mı bulursun, bir satıcıdan mı alırsın, saksıda mı yetiştirirsin bilmem.
Would you be a darling and look under the bed and see if you can find a pair of alligator shoes? Sure.
Yatağın altından timsah derisi ayakkabılarımı bulur musun?
It's under the bed.
Yatağın altında.
Man, when they come, I got 14 pounds of hash under the bed.
Dostum, geldiklerinde, yatağımın altında 6.5 kilo haşiş buldular.
- Under the bed.
- Yatağın altında.
When I know I have it under the bed, I don't use it.
Yatağın altında olduğunu bildiğim zaman bunu kullanmıyorum.
And just as I was tucking myself under the covers a dreadful little claw reaches up and seizes me. She was there under the bed of course, waiting.
Bir tanesi yatağın altına saklanmıştı.
- Really? I keep finding empty bottles under the bed.
Yatağın altında sürekli boş şişeler buluyorum.
Perhaps the Phantom is hiding under the bed?
Hayalet yatağın altında saklanmış bile olabilir.
He's coming back. Get under the bed. Come on.
Yatağın altına gir.
She... on the bed... and sometimes she misses and I go under the bed, but this is what we describe as a pot shot and it doesn't count.
Yatağa yatıyorum. O da yatakta yatıyor. Sonra ıskalıyor ve ben yatağın altına giriyorum.
There was someone under the bed all the time.
Her zaman yatağın altında biri vardı.
- I don't know. Maybe there's somebody under the bed.
- Bilemiyorum, belki yatağın altında başka biri daha vardır.
Quick, under the bed.
Yatağın altına saklan hemen.
Under the bed.
Yatağın altına.
Heres my general, under the bed.
İşte generalim, yatağın altında.
In his black bag, under the bed Is the book with drwaings....
Siyah çantasında, yatağının alında Çizimlerle ilgili kitabı....
the salesman with one suit, he keeps it under the bed.
Tek bir takım elbisesi olan satıcı gibi. Yatağının altında saklıyordu.
- Under the bed.
- Yatağın altına.
Look under the bed.
Yatağın altına bak...
But be still, there's somebody under the bed who can hear you.
Fakat yatağın altındaki rahatsız olur.
What's the Welshman doing under the bed?
Galli adam yatağın altında ne yapıyor?
I threw it under the bed.
Yatağın altına atmışım.
Immediately we threw ourselves under the bed.
Hemen yatağın altına girdik.
Hide under the bed, I've got to go.
Sen yatağın altına saklan, benim gitmem gerek.
- Where is the bathroom, under the bed? - That's right.
- Banyo nerede, yatağın altında mı?
- No wonder you hide it under the bed.
Neden yatağın altına sakladığın belli.
- Have you looked under the bed?
- Yatağın altına baktınız mı?
You can try again under the bed.
Yine yatağın altını deneyebilirsiniz.
In my room, under the bed!
Odamda, yatağımın altında!
Either that, or else he's hiding under the bed.
Ya bunu yaptı ya da yatağın altına girdi.
Your bed's under the counter.
Yatağın şurada.
Under the covers, in the soft bed with the clothes on.
Gizli saklı, yumuşak yataklarda kıyafetlerini çıkarmadan iş görürler.
At night I feel as if someone were creeping in under the door and getting in bed with me.
Geceleri sanki birileri kapının altından sürünüp, yatağa yanıma gelecekmiş gibi geliyor.
If I had half the boots been under my bed, I could outfit the US Cavalry.
Eğer yatağımın altındaki çizmelerin yarısı bende olsaydı eminim Amerikan Süvari Birliği'yle yarışırdım.
I'm gonna go back to my bed, I'm gonna put away the best part of a bottle of Scotch and under normal circumstances, you being normally what I'd call attractive, I would have invited you back to share my little bed with me and you might have come.
Yatağıma gideceğim ve bir şişe viski içeceğim. Normal koşullarda senin, çekici olduğun söylenebilir. Seni, küçük yatağımı paylaşmaya davet edebilirdim ve belki de gelebilirdin.
The bed didn't burn well... and the cook saw smoke coming from under the door.
Yatak iyi yanmamıştı ve aşçı kapının altından gelen dumanı görmüştü.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]