Undertone tradutor Turco
19 parallel translation
People who are warm have a yellow undertone to their skin.
Sıcak insanların derilerinde bir sarı tonu vardır.
The orange drape brings the yellow undertone out... and makes them look really good.
Turuncu örtü, bu tonu ortaya çıkarır ve böylece insanların güzel görünmelerini sağlar.
If you put orange on someone who has a blue undertone... which would be the pink, or cool, family... then their face will get real pale... or they'll look real tired... or they'll get a lot of ruddiness come out on their face.
Derisinde mavi tonu olan birine, yani pembe veya soğuk aileye mensup birine turuncu giydirirseniz suratlarında çok donuk veya derileri aşırı kırmızı bir renge bürünüyor.
I detect a rather displeasing undertone in your answer.
Cevabınızda epey bir hoşnutsuzluk sezdim.
they were considered to be martyrs and they were an example how you should stand firm and defend for what you believe in so there was that religious undertone.
Ayrıca nasıl sağlam durmanız ve inandığınız şeyi nasıl savunmanız gerektiğini gösteren bir örnekti.
Do I hear an undertone there?
Burada bir ima mı seziyorum?
What undertone?
Ne iması?
Uh, yes, filthy but obscure with a subtle scatological undertone.
Evet, üstü kapalı bir biçimde terbiyesiz, fakat hafif müstehcen bir imayla. Elbette, sorun değil.
There was this buzzing undertone that was bending me over and fucking me in the ass.
Düşük ses tonlu vızıltı beni çok uğraştırdı, mahvetti.
And he walks in and, "Oh, you know things are going to liven up a little bit," and within half an hour, he's insulted pretty much everyone who's sitting at the bar, including the people who are working there, and these sort of undertone sort of insults where he's one of those guys, when they leave, you're glad they did.
İçeri girer ve "işlerin biraz canlanması lazım," diye konuşur ve yarım saat içinde barda oturan herkesin canını acayip sıkar orada çalışanlar da dahil böyle donuk bir sesle milleti aşağılar hani şu herifler vardır ya gittiklerinde rahatlarsınız.
You're off by an undertone, and you're dead.
Eğer sesin alçalırsa ÖIdün demektir.
Mnemosyne water smells like lilies with an undertone of sewage.
Mnemosyne suyu zambak gibi kokar kanalizasyonda yetismis olanlar gibi.
The sexual undertone of his conversation.
Seksi ve alçak tonda sohbet etmesi.
It has, like, a chocolate undertone.
Alttan alta çikolata kokusu geliyor sanki.
With an undertone of a mother's smile on a warm spring day?
Ilık bir bahar günü bir annenin gülümsemesine mi benziyor?
Aromatic, oaky, with an undertone of a mother's...
Aromatik, meşemsi, bir annenin...
Perhaps that it's a little dark, has a morbid undertone.
Belki de marazi zemindeki... küçük bir karanlıktır.
She said with an undertone of derision.
- Dedi kadın alaycı bir ses tonuyla.
00, 00 : 58 : 08 : 13, There is a comic undertone of'good riddance 13, 00 : 58 : 13 : 00, when kooks like these are vaporized by the earth's latest ill-mannered guests.
Bu gibi çılgınların, yeryüzünün son küstah misafirlerince buharlaştırılmalarında... "çok şükür" demenin komik bir fısıltısı var.
under 290
understand 2529
underground 88
underwear 81
understanding 63
undercover 116
underwater 36
underneath 75
understood 2547
underpants 29
understand 2529
underground 88
underwear 81
understanding 63
undercover 116
underwater 36
underneath 75
understood 2547
underpants 29
underwood 165
under the bridge 22
under the radar 23
under the bed 63
under the sea 16
understand me 81
understandable 121
under the table 51
understand this 55
understand what i'm saying 17
under the bridge 22
under the radar 23
under the bed 63
under the sea 16
understand me 81
understandable 121
under the table 51
understand this 55
understand what i'm saying 17