Whatever it was tradutor Turco

- When you lied to that whatever it was And called yourself a true believer.

O ne olduğu belirsiz şeye yalan söylediğinden ve kendini gerçek inanan addettiğinden beri.

Or whatever it was...

Ya da her neyse...

I know Ethel could be difficult, Mrs Hughes, but she was very sorry for her mistake, whatever it was.

Ethel geçimsiz olabilir, Bayan Hughes ama her ne yaptıysa, bunun için çok üzgün. - Eminim.

Or whatever it was, you know?

Ya da her neyse işte artık...

We got word that Tiaylor's in a coma at the hospital, and OD'd on, you know, whatever it was.

Taylor'ın hastanede komada olduğunun haberini aldık neyi aşırı dozda aldıysa artık.

Well, whatever it was you don't want to say it in front of this prude.

Pekala, yaptığımız her neyse, bu namuslu adamın önünde söylemek istemezsin.

Whatever it was, he couldn't say it over the phone.

Her ne ise telefonda söyleyemedi.

Whatever it was in this box, I hope it's what you're looking for.

Bu kutuda her ne varsa, umarım aradığınız şeyi bulursunuz.

I don't know what you did to Hanna, but whatever it was, don't do it again.

Hanna'ya ne yaptın bilmiyorum ama her neyse, bunu bir daha sakın yapma.

Whatever it was supposed to mean!

Artık ne anlama geliyorsa.

less of whatever it was you were doing.

Bilemiyorum, şu yaptığınız hareketi daha az yapın.

Jack and Rebecca said whatever it was, it vaporized itself.

Jack ve Rebecca'nın dediğine göre o şey kendisini buharlaştırmış.

Look, whatever it was, we're all here now, and you're okay.

Gördüğün her neydiyse, hepsi geçti. Biz artık yanındayız.

Whatever it was, I'm sure it wasn't intentional.

Yaptığın her neyse, eminim kasıtlı yapmamışsındır.

If there was something, whatever it was, her mind is doing more damage trying to figure out the truth or trying to forget it.

Eğer bir şey varsa, o neyse artık. Beyni doğruyu hatırlamak için kendine unutmaktan daha fazla zarar veriyor.

But what? Well, whatever it was... it was worth a guard's life.

Her ne ise güvenlikçinin hayatına mal oldu.

Whatever it was, he had a good reason for getting into that car.

Her ne ise, o arabaya girmek için iyi bir sebebi vardı.

I spent six months compiling the malware lists - it's kind of a passion of mine - and whatever that intrusion was, it was fascinating.

Ben kötü amaçlı yazılım listesini derlemek için 6 ay uğraştım- - Bu benim tutkum sayılır- - ve o saldırı her ne idiyse. büyüleyiciydi.

All right, fine. The reason I didn't mention her was because I knew it would make you all... whatever you're being now.

Ondan bahsetmememin tek nedeni şu an davrandığın gibi davranmanı istemediğimdendi.

Whatever he found, it was definitely something strange.

Her ne bulduysa kesinlikle tuhaf birşey.

Whatever our town was fighting about, the feeling of fear and waiting... it all seems so distant now.

Şehrimiz her ne için savaşıyordu bilmiyorum. Korku hissi ve beklemek... Şimdi çok uzak görünüyor hepsi.

If they convict you, you'll fail whatever course it was.

Eğer seni suçlu bulurlarsa hangi dersse ondan kalırsın.

Whatever he was doing, he didn't want anyone else to know he was doing it.

Yaptığı her neyse, kimsenin bilmesini istemiyordu.

I know it's harvest time, or whatever, and I wasn't gonna come back until it was over, but screw it, everyone here already knows me as the dirty prostituta.

Hasat zamanı ya da her neyse bitene kadar gelmeyecektim ama salla gitsin. Zaten buradaki herkes beni basit bir fahişe olarak biliyor.

Best we could tell is it made them psychotically obsessive, turned whatever their personal drive was into something all-consuming.

Söyleyebileceğim en iyi şey psikozlu bir şekilde saplantılı ve kendi isteklerini karşılamak için yanıp tutuşan bir tavır sergiliyorlar.

Yes, whatever happened to the church fund the year your father was in charge of it?

Evet. Babanın sorumlu olduğu yıl kilisenin fonuna ne oldu?

Constantly, there was this feeling that, whatever song we were working on, Dave had a drum... a drum part for it already, in his head or whatever.

Sürekli şöyle bir şey vardı hangi şarkıya çalışıyor olursak olalım, Dave'in kafasında o şarkı için bir davul partisyonu hazırdı.

We have seen no uptick in any of the metrics that we depend on that says to me that the death of Mr. Olson was part of a trend or wave or whatever term you choose to overlay on it.

Bana, Bay Olson'ın ölümünün bir trendin ya da bir dalganın parçası olduğunu gösteren herhangi bir durum yoktur.

Whatever was happening, it will take care of itself, for we are together now, Thor.

Olan oldu, onlar kendi başının çaresine bakacaktır, onun için şimdi beraberiz, Thor.

So whatever the weapon is, you think it was on that plane.

Yani silah her neyse sence o uçakta mıydı?

Whatever. The point is, she sucked on it till she was 6, and now she's in braces.

- Her neyse, önemli olan 6 yaşına kadar emdi ve şimdi diş telleri kullanıyor.

We ship mostly industrial parts, so whatever Brad was doing down in the projects, it wasn't work-related.

Çoğunlukla sanayi malzemeleri taşıyoruz. Yani Brad o konutlarda her n'apıyorduysa, işle alakalı değildi.

Whatever happened, I know it was an accident.

Her ne olduysa, bunun bir kaza olduğunu biliyorum.

It probably is, except whatever this thing was, Jack and Rebecca, they say it was destroyed.

Büyük ihtimalle de öyle, ama artık o her neyse Jack ve Rebecca- - onun yok edildiğini söylüyor.

Whatever the reason, it was a bad reason and a bad idea.

Sebebi her neyse kötü bir fikirdi.

The Labrador, Retriever, whatever the fuck it was.

Labrador, Retriever, her ne boksa işte. Kim çaldı?

Okay, whatever was going on in there, It wasn't directed at us.

Pekala, orada her ne olduysa aslında bizimle ilgisi yoktu.

It was filled with... whatever dark secrets I could find and use against the opposition.

- Karşı taraf hakkında, - bulup kullanabileceğim tüm karanlık sırlarla dolu olur.

I get it. I don't give off the vibe pheromone whatever. Actually I just never assumed I was good enough for someone like you.

Seninle seks yapmak istemediğimden değildi sadece senin benimle seks yapmak isteyeceğini bir milyon yıl geçse beklemezdim.

Whatever that was, I'm glad I didn't understand it.

O ne demekse artık, anlamadığıma memnun oldum.

Well, I was just about to leave, to go thank Alec Rybak, so whatever it is...

Şey, ben gitmek üzereydim, Alec Rybak'e teşekkür etmeye, yani her ne hakkındaysa...

And then I'm gonna use whatever it is they find to make you wish that your biggest problem was keeping this job that you seem to hate so much.

Sonra da onun bulduklarını öyle bir kullanacağım ki en büyük problemin bu nefret ettiğin işi korumak olacak.

Whatever his ruse was, the unsub mostly likely used it to get her into his vehicle.

Bahanesi her neyse, şüpheli kızı aracına atmak için bunu kullandı.

So whatever my last moment was with her, I don't have it.

Yani onunla yaşadığım o son an her neyse aklımda değil.

Neither do I. But, uh... whatever you're feeling right now, if something was to happen between us, I can't help but think that you'll regret it.

bende... ama... şu an doğru şeyler hissediyorsun eğer aramızda bir şey oluyorsa ben yardım edemem ama pişman olacağını düşünüyorum.

So I propose there's no way he could have survived being swallowed by whatever this entity was, if it was a fish or whale.

Yani bir yolu yoktur önerecek O varlık hayatta olabilirdi ne olursa olsun bu varlık tarafından yutulması Bir balık ya da balina olsaydı, oldu.

Whatever the hell it was, it didn't last for very long.

Her ne ise, etkisi çok uzun sürmüyor.

Whatever the misunderstanding was today, it'll blow over.

Bugünkü yanlış anlaşılma her neyse uçup gidecek.

I'd like it known that, whatever crimes Mr. Baylor may have committed, he was entitled to be tried in a court, not the streets of L.A.

Bay Baylor ne suç işlemiş olursa olsun, bir mahkemede yargılanma hakkına sahipti, LA sokaklarında değil.

Whatever you saw, however bizarre it is, we need to know what it was.

Gördüğün şey ne kadar garip olursa olsun ne gördüğünü bilmemiz gerek.

I don't know yet. But whatever that cloth turns out to be, it was removed from the grave before she was buried.

Henuz bilmiyorum Ama o kumas herney ise mezarliktan o gomulmeden once cikarilmis