When it gets dark tradutor Turco
77 parallel translation
One of us can take the raft down stream to the field when it gets dark and start shooting to draw the sentries from the house.
Birimiz hava kararınca salı nehre indirir ve nöbetçilere taciz ateşi açar.
We'll stop and camp when it gets dark.
Güneş batarken kamp için duracağız.
Hey, when it gets dark, there's no doubt Amaya's gang will come stealing.
Karanlık bastığında hiç kuşku yok ki Amaya'nın adamları çalmaya gelecek.
- I don't stay after 6 : 00, when it gets dark.
- Altıdan sonra giderim.
When it gets dark.
Hava kararmaya başladığında.
Come when it gets dark ; pretend to be my man
Gece karardığında, benim adamımmıi gibi davran
It's not good to leave when it gets dark
Daha geçe kalırsak iyi olmaz
We will leave when it gets dark.
Karanlık olunca buradan çıkarız.
We always close when it gets dark.
Biz daima hava karardığında kapatırız.
When it gets dark, you won't be able to handle the situation.
Hava karardığı zaman bu işi yapmak mümkün olmayacaktır.
Well, we'll deal with them later, when it gets dark.
Onlarla sonra uğraşacağız, karanlık çöktüğünde.
Later, when it gets dark, you can leave if you like.
Hava kararınca da, burdan gidebilirsin.
When it gets dark, you'll know why the two of us are here alone.
Karanlık bastığında, ikimizin burda neden yalnız kaldığını anlayacaksın.
They drop these beads, and then, when it gets dark, they shine.
Buralarda boncuk atıyorlar ve geceleri parlıyor.
They're coming to the house when it gets dark!
Hava kararınca eve gelecekler!
When it gets dark, can we all sit around a boot and tell ghost stories?
Hava kararınca, bir çizmenin etrafında oturup korku hikayeleri anlatacak mıyız?
When it gets dark, they'll try to leave the building...
Karanlık basınca, binayı terk etmeye...
It's for when it gets dark.
Karanlık olduğu zaman.
And don't lose it! Remember : when it gets dark, give the note to someone, they'll bring you back here, we'll pay! What's going on?
Bunu sakın kaybetme, gece olduğunda bu notu birini ver seni buraya getirecektir, kaç para isterse veririz.
I don't feel safe on the street when it gets dark anymore.
Karanlıkta sokağa çıkmaya bile cesaret edemiyorum artık.
You`re afraid that when it gets dark, you`II attack me?
Hava kararınca bana saldıracağından mı korkuyorsun?
When it gets dark, we're all gonna take a ride.
Hava kararınca, hepimiz gezintiye çıkacağız.
Who would wonder why I've come. So I spend the day on a bench and I go to my son's house when it gets dark.
Böylece günümü bir bankta geçiriyor, karanlık çökünce oğlumun evine dönüyorum.
So tonight, when it gets dark, batta-bing, I'm outta here.
Bu gece karanlıkta, ben buradan gidiyorum.
- When it gets dark.
- Hava ne zaman kararırsa.
- When it gets dark, it gets cold.
- Hava kararınca soğur.
Then when it gets dark, me will make the secret signal
sonra karanlık olunca, gizli işaret yapacağım
I hate this hour, when it gets dark.
Havanın karardığı saatten nefret ediyorum.
And when it gets dark you can see the little ones.
Ne zaman ki hava iyice kararır diğer küçük yıldızlar da görünür olur.
The moons tell you it starts when it gets dark.
Ay resimleri, karanlıktan sonra başlayacağını gösteriyor.
When it gets dark, then we move in closer.
Hava karardığında, yaklaşırız.
I don't want to be here when it gets dark.
Hava karardığında burada olmak istemiyorum.
No, not when it gets dark.
Evet, karardığında olmaz.
You can't see when it gets dark.
Hava karardıktan sonra hiçbir şeyi göremezsin.
We can catch fireflies when it gets dark.
Hava karardığında ateş böceği yakalarız.
I don't want you to get caught out here when it gets dark.
Karanlık çöktüğünde buralarda kaybolmanı istemem.
You know what, when it gets dark we'll take you outside and let you piss against a tree.
Biliyor musun, hava kararınca seni dışarı çıkaracağız ve bir ağacın altına işeyeceksin.
But every night, Doctor, when it gets dark and the stars come out, I'll look up.
Ama her gece karanlık çöküp, yıldızlar çıktığında gökyüzüne bakacağım Doktor.
He always stays around the house when it gets dark.
Hava kararınca evin çevresinden ayrılmaz.
We shouldn't be here when it gets dark.
Karanlık çöktüğünde burada olmamalıyız.
- Why don't we come back later when it gets dark, huh?
Karanlık olunca gelelim.
When it's dark, looks like the heart just gets to hurting sometimes.
Hava karardığında bazen insanın yüreği sıkışır.
That's when the world gets so dark that you have to feel your way around with your hands and it dissolves like a spider web.
O zaman dünya zifiri karanlık olur. Yolunu el yordamıyla bulmak zorunda kalırsın ve her şey bir örümcek ağı misali dağılır gider.
tell me when it gets too dark
Bunu hava karardığı zaman söyle bana.
Well, that's just something I say... when, uh, it gets dark.
Karanlık olduğunda söylediğim bir şey sadece.
When the local sun sets and it gets dark, you can actually see a luminous layer of ionised gas around the dying core expanding.
Yerel güneş batıp ortalık karardığında, ölen çekirdeğin etrafında genişlemekte olan ve ışık saçan iyonlaşmış gaz tabakasını görebilirsiniz.
When it comes to wisteria lane, there are old crimes... new crimes... as soon as it gets dark, we get rid of that body.
Wisteria Lane söz konusu olduğunda, eski suçlar yeni suçlar... Hava kararır kararmaz cesetten kurtulacağız.
Since we're so deep in the forest, it gets dark quickly when it's even slightly cloudy.
Ormanın çok içinde olduğumuz için hafif bir bulut bile olsa, hava çok çabuk kararır.
When you arrive, and that train starts slowing down and it gets all dark, my heart pounds, and I think,
Tren yavaşlamaya başlayıp, ortalık kararınca, kalbim atmaya başlıyor.
# I, I will return again # # when it gets dark and day is done # # and lay me down # # in the hallowed ground # # down by your side I will stay # # so lay me down # # and if you want to stay with me # # then let me know before it's light #
Bu çeviri, engelli kardeşlerimize yardımın ve sevginin önemini kavrayıp bu meziyetleri etrafındakilere de aşılamayı bilen hayatımda çok önemli bir yere sahip olan sevgili Evrim Bilgen'e ve biricik kardeşimiz Yusuf Yüksel'e ithaf edilmiştir.
but when the pathway gets dark and it's difficult to see the way...
Ama ortalık karardığında ve yolu görmek zorlaştığında...
when it comes to you 25
when it rains 55
when it does 42
when it happened 60
when it comes 19
when it's over 71
when it happens 48
when it was over 25
when it's done 31
when it's time 24
when it rains 55
when it does 42
when it happened 60
when it comes 19
when it's over 71
when it happens 48
when it was over 25
when it's done 31
when it's time 24
when it's all over 25
when it comes down to it 28
when it is 16
when they 28
when we first met 137
when you 160
when the saints go marching in 18
when were you born 26
when i was younger 134
when are you leaving 116
when it comes down to it 28
when it is 16
when they 28
when we first met 137
when you 160
when the saints go marching in 18
when were you born 26
when i was younger 134
when are you leaving 116
when i was a child 198
when you're gone 25
when i'm gone 52
when he died 111
when i 169
when you're ready 256
when in doubt 76
when will i see you again 43
when i was little 263
when he was born 18
when you're gone 25
when i'm gone 52
when he died 111
when i 169
when you're ready 256
when in doubt 76
when will i see you again 43
when i was little 263
when he was born 18