English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ Y ] / You love him

You love him tradutor Turco

4,542 parallel translation
- Do you love him?
- Sen onu seviyor musun?
Do you love him?
Onu seviyor musun?
If you want to tell your father how much you love him, you need to do what you've always done.
Eğer babana onu ne kadar çok sevdiğini söylemek istiyorsan. Her zaman yaptığın şeyi yapman gerekiyor. Hayallerini yaşa
I know you love him.
Onu sevdiğini biliyorum.
You love him?
Onu seviyor musun?
Clarice, I know you love him.
Clarice, onu sevdiğini biliyorum.
You love him like a brother, don't you?
Onu bir kardes gibi seviyosun dimi?
You love him like a brother, don't you?
Onu bir kardeş gibi seviyorsun, değil mi?
Pretend that you love him until he gets thrown in the gas chamber?
- Gaz odasına atılana kadar seviyormuş gibi mi yapayım?
You love him so.
Onu çok seviyorsun.
Can you love him like before,
Onu kendi kanınızdan olmadığını bilmenizden önceki gibi...
That way, you know, he'll see how much you love him, and everybody else in the glee club will stop feeling like you're choosing a cat over them.
Bu şekilde, O'nu ne kadar sevdiğini görecek, ve Glee kulübündeki herkes, onların yerine bir kediyi seçiyormuşsun gibi hissetmeyi kesecek.
You won't love him so much when you find out what he really is.
Gerçekte nasıl olduğunu öğrendiğinde onu bu kadar sevmiyor olacaksın.
I'll tell him how much I love you.
Ona seni ne kadar cok sevdigimi soyleyecegim.
Usually he does, but not today because I'm doing all the talking because I'm really nervous and I kinda love him and I just... I want you to, too.
Genellikle yanıtlar... ama bugün değil çok heyecanlı olduğum için ben konuşuyorum... ayrıca onu seviyorum ve sizin de sevmenizi istiyorum.
And you tell him the truth, you tell him... - that Mommy met Daddy in Brazil and that you had a love affair, but it was not to be
Ve ona gerçeği söylersin, ona, annesinin babasını Brezilyada tanıdığını ve aşk macerası olduğunu söylersin.
That's because you're in love with him, Maja.
Çünkü ona aşıksın Maja.
Or maybe you concentrated on DiMaggio because you were in love with the actor who played him...
Veya DiMaggio'ya odaklandın çünkü onu oynayan aktöre âşıktın.
Look, you know we love him, but this is your moment, honey.
Onu çok sevdiğimizi biliyorsun ama bu senin günün, hayatım.
Love him? You kidding?
Dalga mı geçiyorsun?
- You know what... if you love Chris so much, go have fucking lunch with him.
- Biliyor musun eğer Chris'i bu kadar seviyorsan, git onla o sikik yemeği ye.
You'll love him. Nicky!
Onu seveceksiniz.
A wise woman once told me that you can love your husband but you must also like him.
Bilge bir kadın bana kocama aşık olabileceğimi, fakat aynı zamanda onu sevmem gerektiğini söylemişti.
Did you think you were in love with him?
Ona aşık olduğunu düşündün mü?
You must love him a lot.
Onu çok seviyor olmalısın.
Are you in love with him at all?
- Ona aşık mısın?
You show him some love, maybe you don't end up in a wheelchair.
Ona biraz sevgi göster, belki sonun tekerlekli sandalye olmaz.
Let Him into your heart again. Then I can love you.
Kalbinde tekrar Tanrı'ya yer aç ki ben de seni sevebileyim.
Are you in love with him?
Ona aşık mısın?
Did you ever tell him That you fell in love with me three years ago?
Üç yıI önce birlikte olduğumuzu ona söyledin mi?
Rachel, do you desire to be united in marriage to Brother Billy, to love and serve him as Christ commands, so long as you shall live?
Rachel, yaşamınız boyunca Kardeş Billy'ye evlilik bağıyla... bağlanarak İsa'nın emrettiği gibi onu sevmeyi ve hizmet etmeyi... arzu ediyor musun?
- Take him in there, will you, love?
Birer tane götürün.
You in love with him or something?
Sen ona aşık falan mı oldun yoksa?
So I think... whatever you said to him, whatever you regret, it didn't take away from the love he had for you.
O yüzden düşünüyorum ki ona ne söylersen söylemiş ol pişmanlık verici olsa da onun sana olan sevgisini alıp götürmedi bu. Sen miydin?
Meredith, he's my dad, and I obviously love him, but you don't think that we should keep this a secret, do you?
Meredith, o benim babam, tabi ki onu seviyorum, ama bunu bir sır olarak saklamamızı istemiyorsun, değil mi?
Should I love him or worship him for yöu.
Onu seveyim mi yoksa tapayım mı? ... senin için.
You would love him then.
Ona bayılırdın.
He just wanted me to love him instead of you.
- Sadece senin yerine onu sevmemi istemişti.
I know you're gonna love him.
Onlara bayılacaksınız.
He says you're in love with him.
Ona aşık olduğunu söylüyor.
You'd be giving them at least the opportunity to have more holidays with him, to feel that love before it turns to heartache.
En azından onlara, onunla geçirecekleri başka bayramlar vereceksin. Üzüntüler başlamadan önce birbirlerini sevmeleri için daha çok vakit vereceksin.
You must love him for my sake.
Benim için onunla aran iyi olmalı.
Thank you, Finn. For my song, I'll be performing "I Don't Know How to Love Him"
Jesus Christ Superstar'dan "I don't know how to love him" parçasını icra edeceğim.
♪ Tell him that you're always gonna love him ♪
* Onu daima seveceğini söyle ona *
You still love him, don't you?
Hala onu seviyorsun değil mi?
I know you still love him.
Onu hâlâ sevdiğini biliyorum.
- Yes, When you get to know him, you will love him.
Evet, tanışırsan, onu seversin.
Are you in love with him?
Ona mı aşıksın?
Ah, you got to love him, haven't you?
- Onu seviyor olmalısın değil mi?
My son Francis said Guillaume told him you love pasta.
Oğlum Francis ve Guillaume bana makarna sevdiğini söyledi.
I did love him, you know.
Ben de erkeğimi çok sevmiştim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]