English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ Y ] / You sound surprised

You sound surprised tradutor Turco

169 parallel translation
- You sound surprised.
- Şaşırmış gibisin.
You sound surprised, Lieutenant Cantrell.
- Şaşırmış gibisiniz, Teğmen Cantrell.
- You sound surprised.
- $ a § lrml § gibisin.
You sound surprised.
Şaşırmış gibisin.
You sound surprised.
Çok şaşırdın.
You sound surprised.
Şaşırmış gibisiniz.
You sound surprised.
Beni şaşırtıyorsun.
- You sound surprised.
- Şaşırdın her halde.
You sound surprised.
- Şaşırmış gibisin.
You sound surprised.
Şaşırmış mı?
- You sound surprised. - No, it's just not what I expected.
- Sesin çok şaşırmış geliyor.
- You sound surprised.
- Şaşırttınız.
YOU SOUND SURPRISED.
Şaşırmış gibisin.
You sound surprised.
Şaşırmış gibi konuşuyorsun.
You sound surprised.
Şaşırdın mı?
You sound surprised. - It's pretty obvious, Bones.
Şaşırmış görünüyorsun.
- You sound surprised.
- Şaşırmışa benziyorsun.
Well, to be honest, I did have a momentary panic reflex, but it passed and I'm actually happy you're here. You sound surprised.
Açıkcası bir anlık panik refleksti ama geçti ve burda olmandan gerçekten mutluyum.
You sound surprised.
Sesiniz şarşırmış gibi geliyor.
You sound surprised Ricky Hobbs.
Sesinde şaşkınlık var, Ricky Hobbs.
You sound surprised.
Şaşırmış göründün.
you sound surprised, dr. Addy.
Şaşırmış gibisiniz, Dr. Addy.
- You sound surprised.
- Şaşırmış görünüyorsun.
Well, why do you sound surprised?
- Neden sesin şaşırmış gibi geliyor?
You sound surprised.
Şaşırmışa benziyorsun.
Baby laxatives? You sound surprised.
Hayır, bir kaç ay önce, bir eleman kovmuştum.
And tomorrow, I'll take you back safe and sound to your father and mother... and I won't be a bit surprised if I just hate to give you up.
Yarın seni sağ salim anne babana teslim edeceğim. Seni geri vermek benim için çok zor olursa hiç şaşırmam.
I'm surprised that you would allow your personal feelings... to interfere with sound military judgment.
Şahsi hislerinin, askeri yargılarını engellemesine şaşırdım doğrusu Philip.
WHY DO YOU SOUND SO SURPRISED?
Evet. Neden bu kadar inanılmaz mı?
Well, you don't have to sound so surprised.
- Bu kadar şaşırmana gerek yoktu.
Why do you sound so surprised?
Sesin neden o kadar şaşkın çıktı?
- You sound, uh, surprised.
Şaşırmış gibi söyledin.
You sound surprised.
Şaşırmış görünüyorsun.
- You sound as if you don't like him. - You'd be surprised.
- Ondan hoşlanmıyor gibisin.
You don't sound too surprised.
Pek şaşırmışa benzemiyorsun.
Maybe you want Alice to be your Lamaze partner too, and in fact, you know, really I'm surprised you didn't invite her to come with us for the ultra-sound.
Belki de Alice'in de senin diğer partnerin olmasını istiyordun. ve biliyor musun, onu ultrasona çağırmadığına da çok ama çok şaşırdım.
You don't sound surprised, Agent Reyes.
Şaşırmış görünmüyorsun Ajan Reyes.
What, you sound like you're surprised.
Ne? Şaşırmış gibi konuşuyorsun.
You don't have to sound so surprised, Randy.
Hiç şaşırmadın Randy.
You sound genuinely surprised.
Çok şaşırdın bakıyorum.
Not only am I surprised that you can get sound out of it, but you can really play!
Sadece ondan ses çıkartabildiğin için değil, gerçekten çalabiliyorsun!
- You don't sound surprised.
- Pek şaşırmışa benzemiyorsun.
- Why do you sound so surprised?
Neden bu kadar şaşırdın?
Why do you sound so surprised? I love America.
- Neden bu kadar şaşırdın ki?
You don't have to sound so surprised about that.
Buna çok şaşırmamış gibi görünmen gerekmiyor.
- You sound surprised.
- Bu o mu?
Why do you sound so surprised?
Neden bu kadar şaşırdın?
You don't sound surprised.
Şaşırmış görünmüyorsun.
You don't sound too surprised.
- Sesiniz pek şaşırmış gibi gelmedi.
Why do you sound so surprised?
- Neden bu kadar şaşırdın ki?
Why do you sound surprised?
Niye şaşırdın ki?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]