Bana söylemeliydin tradutor Inglês
522 parallel translation
Bana söylemeliydin.
You should have told me.
Bana söylemeliydin.
You should have told me, you really should.
Bana söylemeliydin.
- You could've told me. - Well, no big deal.
Tatlım, bana söylemeliydin. Buna tek başına katlanmaya çalışman çok gereksiz.
You should have told me, and not carried this awful thing around by yourself.
Ama önce bana söylemeliydin.
But you should have told me first.
Bu kadar güzel olduğunu bana söylemeliydin.
- You should've told me it was so beautiful.
Bana söylemeliydin.
You could have told me.
- Bana söylemeliydin.
You shoulda told me.
Bana söylemeliydin.
You should have let me know.
Frenchlerin geleceğini bana söylemeliydin.
You might have told me the Frenches were coming.
- Evlat, bana söylemeliydin.
Weak. - You should have told me, son.
Onun senin kızın olduğunu bana söylemeliydin, o zaman bende bir beyfendi gibi giderdim.
You could have told me she was your girl, and I'd go away like a gentleman.
Sen... bana söylemeliydin, fakat... başka şeyler duydum.
You... you must have told me, but... I heard something else.
- Bana söylemeliydin.
- Oh, you should've told me.
En azından bana söylemeliydin.
You might at least have told me.
- Bana söylemeliydin.
You oughta have told me.
Bana söylemeliydin...
You should have told me... Trusted me.
Sam bunu bana söylemeliydin
Sam, you must have said it to me, that is quite.
Bana söylemeliydin!
You should have told me!
Geleceğini bana söylemeliydin ve dün gece de kendine zaman ayırmalıydın.
You might have told me he was coming and spared yourself that scene last night.
Bana söylemeliydin.
You should've told me.
Önceden bana söylemeliydin. Sana daha çok patates püresi verirdim.
I would've given you an extra lump of mashed potatoes.
Bana söylemeliydin kardeşim.
You should have told me, bro.
Bana söylemeliydin.
You should've said so...
Soyadının Eroin olduğunu bana söylemeliydin.
You should have told me your last name was Heroin.
Yeterince suyumuz olmadığını bana söylemeliydin.
You told me I'd have enough water.
Haklısın ama.. bana söylemeliydin.
True, but... you should have told me
Bunu daha önce düşünmeliydin. Ne olduğunu bana söylemeliydin.
You should have thought about that sooner and told me what you were.
Bunu bana söylemeliydin.
You got to tell me that.
Bana söylemeliydin!
You should've told me.
Bana karşı duyguların olmadığını daha önce söylemeliydin.
Then you should've told me the truth from the beginning.
Ashley, beni değil, onu sevdiğini bana yıllar önce söylemeliydin bunun sadece onur meselesi olduğuna inandırdın beni.
Ashley, you should've told me years ago that you loved her and not me. And not left me dangling with your talk of honor.
Bana bir karın olduğunu söylemeliydin Chris.
You should have told me you had a wife, Chris.
Bana daha evvel söylemeliydin.
You might have told me sooner.
Bana hemen söylemeliydin.
You should have told me.
Az önce bana söylediğin şeyi çok daha önceden söylemeliydin.
You should have told me earlier what you just told me.
Bunu bana daha önceden söylemeliydin, şu anda değil.
You should have told me this earlier, not now.
O keklerde ne olduğunu söylemeliydin bana.
You should've told me what was in those brownies.
Madem ki birine söylemeliydin neden gelip bana söylemedin?
And, well, if you have to tell someone, why not tell me?
Bunu bana böyle söylemeliydin.
you should've told me so.
Bana bunu söylemeliydin anne!
You should have told me, Mama!
Bana bunun Tony Lacey'nin partisi olduğunu söylemeliydin.
You should have told me it was Tony Lacey's party.
Bana, eroin taşıdığımı söylemeliydin.
You should've told me I was carrying heroin.
bana daha önce söylemeliydin, kızım.
You should've told me, dear.
Bana daha önce söylemeliydin!
You should have told me earlier!
Bunu bana beş yıl önce söylemeliydin.
You should have told me that five years ago.
Bana baştan söylemeliydin.
The next time would you please tell me in advance
Durum ciddi değilse,... bunu bana kendin söylemeliydin.
If it wasn't serious, you'd have told me about it yourself.
Bana geleceğini söylemeliydin.
I told you we were coming.
Bana, aşık olduğunu söylemeliydin.
You should have told me you're in love.
Bana bunu kullanamayacığını söylemeliydin!
You should have told me you couldn't drive this tank!
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana bak 1395
bana öyle bakma 161
bana gel 139
bana yalan söyledin 158
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana bak 1395
bana öyle bakma 161
bana gel 139
bana yalan söyledin 158
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana ver 290
bana biraz su ver 19
bana bir bira ver 21
bana bir bak 53
bana yardım eder misin 113
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana ver 290
bana biraz su ver 19
bana bir bira ver 21
bana bir bak 53
bana yardım eder misin 113