Bir alman tradutor Inglês
5,140 parallel translation
Dün tüm günümü çamaşırlarla tahta bacaklı bir Alman turist gibi görünsün diye harcamadım.
I didn't spend my whole day yesterday doing the laundry so he could come in here looking like a German tourist with a wooden leg.
Çünkü bir Alman dibimizde bittiğinde sen be ben hayatlarımızı,... o çocuğa borçlanabiliriz.
Cause you and I may very well owe our lives to that young man when a Jerry comes right up our tail.
Bir Alman içkisi içtik.
We drank schnapps, and then...
Lila adında bir Alman çoban köpeğim var.
I like movies. I have a german Shepherd mix named lila.
Sadece bir kızı öpmek için bile özel bir izin alman gerekiyor.
You had to get special permission just to kiss a girl.
Alman Kurdu'ndan bir şey var mı?
What about the German shepherd?
Bir gecede 2 milyon seyirci alabilecekken 1,5 milyon almanız hoşuma gitmiyor.
I don't like that you average 1.5 a night when you could be getting two million.
- Derin bir nefes almanı istiyorum.
- I want you to take a deep breath...
- Çünkü arkadaşlarımıza yüksek kapasiteli bir tüfek almanın ne kadar kolay olduğunu göstermek istiyoruz.
'Cause we just want to prove to our friends how easy it is to buy a high-capacity rifle. - Absolutely.
Küçük bir zorlu çalışma ve epey antremandan sonra okulunuzu güven altına almanıza yardımcı olabiliriz.
And with a little hard work and a whole lot of training, we can help you keep your school safe.
- Dediğim gibi Yargıç Harper'ı öldürmek davadan almanın bir yolu.
- Like I said, killing Judge Harper's a way to get your case reassigned.
Gizli kimlikle sızma işinde hedefinizi rahat hissettirmek bilgi almanın çok önemli bir parçasıdır.
In any infiltration, becoming comfortable with your target is a crucial part of getting information.
Çünkü bir koşu gidip kova ve bez alman lazım çünkü biri az önce engelliler tuvaletine kusmuş.
Because I need you to run along and get a mop and a bucket'cause someone just threw up in the disabled toilet, all right?
Tam bir dizi halinde Alman PTZ kubbelerinden gerçek zamanlı tarama istiyorum.
I need to get a real-time scan going on the full array of German PTZ domes.
Ben de bu arada senden intikam almanın bir yolunu bulacağım.
I have a little while before I find out, and in the meantime, I will find a way to pay you back for this.
Lola parkta tanıştığı Alman cinsi bir köpekle kaçtı gitti.
Lola ran off with a schnauzer she met at the park.
Derin bir nefes almanız yeterli.
Just take a breath.
Yanına iyi bir binici alman gerek
You need to take a good rider with you
Ve sen de protein almanın alternatif bir yolunu bulmazsan gerçekten de tekrar et yemeye başlamak zorunda kalacaksın.
And if you won't find alternative sources of protein, then you really need to resume eating meat.
Şu an ev almanız için çok iyi bir zaman olmayabilir.
This may not be the best time to buy a house.
Ama hem sen hem Wendy almanın bir yolu olmadığını söylediniz.
But you and Wendy both said there was no way.
Alman gereken bir ilaç yada arayabileceğim birisi var mı?
Is there medication you should be taking, or... Is there medication you should be taking, or... Anyone I should call?
Bu alman gereken bir risk.
It's a risk you should take.
Ancak neticede, zamanımız günleriyle mukayese edilince normal bir gündü, benim için, ailem için, kilise için, üniversite için önemli olan, Alman Demokratik Cumhuriyeti için.
But afterall, a normal day when compared with present days, the important for me, for my parents, for the Church, for the University, for the German Democratic Republic.
Bana bir efsaneden, krallığını geri almanı sağlayacak sihirli bir silahtan bahsetti.
He told me of a legend... A magical weapon, One that can help you reclaim your kingdom.
Uşağı bildiğimden senin bana süper gizli bir hediye alman gerekiyor.
Since I already know about the butler, you have to get me a super secret gift.
Senin alman gereken bir sintine pompası yok mu?
Don't you have a bilge to get?
Peki ya bir anneyi kızından koparıp alman kendi çıkarın için onu öldürtmene ne demeli?
What about ripping a mother away from her daughter, having her killed for your own benefit?
Hemen stüdyoya geri dönüp şarkıyı bir yapımcıyla kayda almanı istiyor.
He wants you to get into a studio and record it with a producer right away.
Doktor bu şeyi boynumdan alman için herhangi bir yol yok mu?
Listen, Doc, is there any way you can have this thing on my neck removed?
Senin için pek bir şey ifade etmeyeceğini biliyorum ama bunu alman benim için çok şey ifade eder.
I know it won't mean much to you, but it'll mean a lot to me that you have it.
Şimdi en sonunda benim oldu... ve genç bir Valkyrie'nin saçını almanın tek yolu... kendi kendine düşmesini sağlamaktır.
Now it's finally mine... and the only way to obtain a young Valkyrie's hair... is to make it fall out willingly.
Şahsen, bu bursu almanı senin yaşadıklarını yaşayan biri için büyük bir başarı olarak görüyorum.
Personally, I find it quite an accomplishment for someone who's been through what you have.
Ormanın diğer tarafında bir köyde Alman karargâhı varmış,... ve oradan da bir Stalag Luft cezaevine götüreceklermiş.
There are German headquarters over on the other side of the forest in a village, and that they're going to take him to a Stalag Luft from there.
- Bir koşu galaya gidip bir şişe şampanya alman gerekiyor çünkü bitmek üzere.
- I need you to run across to the gala and grab a bottle of champagne because - we're low.
Ya bu kağıtları imzalarsın ya da suratına bir mikrofon sokulur ve kurtardığın eyalet parasından büyük payı alman hakkında sorulur.
You're gonna sign that paper, or you're gonna have microphones stuck in your face asking why your salary's a big chunk of the money you saved the city.
Bu seviyedeki bir sınavda hepinizin en azından A eksi almanız gerekirdi.
At this level, you should all have at least an A minus in the test.
Arrtık gerçek bir ızgara almanın vakti gelmedi mi?
Do you ever think of getting a real grill?
Eğer içeri girersem, başka bir şey daha patlamadan önce çocukları almanı istiyorum.
If I go away, I need you to take those boys out of here before something else blows up.
Düşünüyordum da... Acaba fazla alman gereken bir ilacını bugün almamış veya çok fazla almış olabilir misin?
Is there- - and I'm just guessing here- - some kind of medication that you maybe need a lot of and have taken none of or maybe too much of today?
Başka bir satın almanın izini sürdük.
We traced the purchase back to a...
Bu dersi bir daha almanı istemiyorum.
I don't want you to have to take this class again.
Kanımdan bir örnek daha almanı sağlarım.
I will arrange for you to receive another sample of my blood.
Beceriksiz bir garsonu işe alman bizim suçumuz değil.
It's not our fault you hired an incompetent wait staff.
Ve senin de yeni bir sabahçı garsonu işe alman gerek.
And you need to hire a new day waiter.
Yasal olarak, bir annenin tüm hak ve sorumluluklarına sahibim ve benden izin alman gerekmez oğluma medikal yardım aramak için.
Legally, I have all the rights and responsibilities of a mother, and I do not need to ask your permission to seek medical attention for my son.
Thapa'yı bulmanın ve USB belleği geri almanın bir yolunu biliyorum.
I know a way to find Thapa and get the thumb drive back.
Bu ne, bir Alman mı?
What is that, German?
Alman kurbanı bir öğrenciydi ve şüpheli de bu alanın içine girebilir.
His German victim was a student, and the unsub may also be in those circles.
İçimden bir ses onu içine alman gerektiğini söylüyor.
I strongly feel that you should strongly feel her.
Sizden bir isim seçmenizi ve onu hedef almanızı istiyorum.
I want you to select one name and target him or her for acquisition.
alman 85
almanya 653
almanca 103
almanlar 193
almanı istiyorum 30
bir ay sonra 33
bir anda 56
bir adam var 42
bir avukat 38
bir ara 40
almanya 653
almanca 103
almanlar 193
almanı istiyorum 30
bir ay sonra 33
bir anda 56
bir adam var 42
bir avukat 38
bir ara 40
bir ay 77
bir an 49
bir at 67
bir adam 202
bir arkadaşım var 42
bir aptal 17
bir ay önce 34
bir araba 43
bir an önce 40
bir anlamda 46
bir an 49
bir at 67
bir adam 202
bir arkadaşım var 42
bir aptal 17
bir ay önce 34
bir araba 43
bir an önce 40
bir anlamda 46