Bir dahaki sefere tradutor Inglês
5,698 parallel translation
Bir dahaki sefere tuvalet kâğıdınız bittiğinde ne kullanın biliyor musunuz?
You know what you should use the next time you run out of toilet paper?
"Bir dahaki sefere daha iyisini yapacaksın"
"You'll do better next time" "
Bir dahaki sefere daha büyük oynamaya ne dersiniz?
How about betting bigger next time?
Bir dahaki sefere daha zor olsun.
Next time, challenge me.
Ama bana güvenin bir dahaki sefere bu kadar kolay kurtulamazsınız.
But trust me, next time you won't get off so lightly.
Bir dahaki sefere ön kapıya birisi gelirse içeri davet etmeden önce bana sor.
The next time someone comes to the front door... You have to ask me, before you let them in.
Bir dahaki sefere zamanında gel.
On time, next time. Mm-hm.
Bir dahaki sefere geç kalacağında arayıp haber ver.
Yeah, just call if you're gonna be late next time.
Bir dahaki sefere daha iyi yaparım.
I'll be better the next time.
Ve bir dahaki sefere beni seçeceksin.
And next time, you will choose me.
Bir dahaki sefere öderim.
Hey, I'll get you next time.
Bir dahaki sefere yuvarlanmayan bir şey yap o zaman.
Next time, make one that doesn't roll.
Pekala, bir dahaki sefere senin sadece burada saklandığını söylerim
Alright, next time I'll tell her you just hide here.
Bir dahaki sefere beni kurtaracak büyülü ilaca güvenmek istemiyorum.
Next time, I don't want to depend on some miracle drug to save me.
Bir dahaki sefere kayda değer bir bağlantı kurulduğunda onu iyi değerlendireceğiz.
Next time she channels something significant, - we'll catch it. - Mmhmm.
Bir dahaki sefere genç, güzel bir telepatı işe almak istediğinde sakın onu boş bir tramvayda köşeye sıkıştırma.
Next time you want to recruit a sweet, young telepath, don't corner her in an empty subway car.
Bir dahaki sefere, Deniz altını inşa etmekte acele etmeyeceğim.
Next time... I won't build this submersible so quickly.
Bir dahaki sefere nerede çaldığını bana haber et.
Tell me the next time you're going to do a show.
Belki bir dahaki sefere flört etmek yerine odaklanmaya çalışırsın.
Well, maybe next time, you'll try focusing instead of flirting.
Bir dahaki sefere arabana atlayıp evime geleceksin, anladın mı?
Next time you get in your fucking car and you drive to my fucking house, you hear me?
- Bir dahaki sefere görüşürüz o zaman.
Well, maybe I'll see her next time.
Bir dahaki sefere başarısız olma!
Don't fail the next one.
Bir dahaki sefere başarısız olma! Bir dahaki sefere başarısız olma!
[echoing ] Don't fail the next one... [ birds singing ] [ panting]
- Bir dahaki sefere kazaniriz, bebegim.
We'll get'em next time, baby.
Bir dahaki sefere sevgilinin yanindayken beni düsün.
Next time you're with your girlfriend, just think of me.
Bir dahaki sefere adamlarını daha dikkatli seç.
Next time, choose your people more carefully.
Bir dahaki sefere hazır olup onu alt edersin.
Next time you'll be ready and you'll take him down, bam!
Bir dahaki sefere Rusça konuştuklarında, anlamak istiyorum.
Next time they talk Russian. I want to understand.
Bir dahaki sefere iyi şanslar.
Good luck in the next round.
Sen ve İngiliz bir dahaki sefere canavarla karşılaştığınız zaman bana haber yardıma gelirim.
Next time you and the British guy have a critter you need help with, give me a shout.
Bir dahaki sefere gümrük formlarını başkasına imzalattır.
Next time have someone else sign the customs form.
Pekâlâ bir dahaki sefere biraz açık söylersen yardımı dokunabilir.
Okay, a little clarity next time would help.
Bir dahaki sefere o palyaçoyla görüşmem olduğunda iyice bilgilendirilmek istiyorum.
Dan : Well, next time we have a meeting with that clown, I want to be briefed well in advance.
Bir dahaki sefere, bana güvenmekle iyi edersin.
In the future, you'd do well to trust me.
Ve Bay Dillinger bir dahaki sefere çekici bir kadın size teşekkür ettiğinde, "Rica ederim" demeniz yeterli olacaktır.
Oh, and Mr. Dillinger. The next time an attractive woman wants to thank you for saving her life, a simple "You're welcome" should suffice.
Bir dahaki sefere görüşürüz.
See you next time.
Bir dahaki sefere mesaj vermek istediğinde iyice kafama çak.
Next time you're trying to send a message, use a hammer.
Bu hayvanlar bugün-yarın güçlerinin farkına vardıklarında bir dahaki sefere kafanızı patlatırlar.
Those gorillas will realize their strength any day now and next time, they'll bash your heads in.
Ne demezsin. Bir dahaki sefere buraya ölü bedenleri toplamak için gelmeyelim?
Yeah right, and next time we'll come here to collect dead bodies?
Bir dahaki sefere.
Raincheck!
Bir dahaki sefere dudakların Emma'nınkilere değdiğinde bütün sihrini söküp alacaksın.
The next time your lips touch Emma Swan's, all of her magic will be taken.
Bir dahaki sefere güçlerimi almaya çalıştığında, neden gerçekten öpüşeceğim birinin dudaklarını büyülemeyi denemiyorsun?
The next time you try to take my power, why don't you try enchanting the lips of someone I'll actually kiss?
Ancak, bir dahaki sefere sana sabırlı ol dediğimde...
But the next time I tell you to sit tight,
Bir dahaki sefere artık.
But, um, take a rain check.
Bir dahaki sefere boynunu kırarım.
Ugh! Ah! Next time, I'm gonna snap your neck.
Bir dahaki sefere anlatırsan üç de bari.
Next time you tell the story, make it three.
Bir dahaki sefere kendi elimle yapmak istiyorum.
Hey, next time I want to try it with my hand.
Bir dahaki sefere kaybeden,
Anyone who forfeits the game next.
Bir dahaki sefere fasulye koydurtmam.
Next time, I will ask them to leave the beans out.
Bir dahaki sefere yeri ver.
Next time give up the spot.
Bir dahaki sefere yumruk geliyor.
- Next time it's my fist.
bir dahaki sefer 17
bir dakika 5689
bir defa 29
bir dakikaya geliyorum 18
bir dakika sonra 23
bir dilek tut 57
bir dakika bekleyin 225
bir dakika lütfen 248
bir dakika bekle 619
bir daha asla 148
bir dakika 5689
bir defa 29
bir dakikaya geliyorum 18
bir dakika sonra 23
bir dilek tut 57
bir dakika bekleyin 225
bir dakika lütfen 248
bir dakika bekle 619
bir daha asla 148