Bunun için mi tradutor Inglês
2,981 parallel translation
Bekle. Seni bunun için mi kovdu?
He kicked you out for that?
- Hepsi bunun için mi savaşıyorlar?
- Is that all they fight for?
Beni bunun için mi çağırdın? Bu seriden pek kalmadı ve Mayushii'nin de yüz yeni yok!
You called me here for this? and Mayushii's out of hundred-yen coins!
Parayı bunun için mi harcasaydım?
What, and waste a dime?
Beni buraya bunun için mi çağırdınız?
You brought me down here for this?
Philadelphia'dan buraya bunun için mi geldim sanıyorsun?
You think I came all the way here from Philadelphia for this?
Ben bu pisliği bunun için mi çektim sence?
Think I pulled this shit just for that?
Bunun için mi ortadan kayboldun?
That's where you've been?
Kalbin bunun için mi çarpıyor?
Is that what makes your heart sing?
Maeko Tanaka, Japonya'daki terasından bunun için mi vazgeçti?
Maeko Tanaka gave up a penthouse in Japan for this?
Bunun için mi?
For this?
Bunca yıl bunun için mi bekledin?
Have you been just waiting for this all these years?
Beni bunun için mi çağırdın?
You called me here for this?
Bunun için mi sattın beni, ha?
Did you betray me for this?
Bunun için mi sattın beni?
Did you betray me for this?
Bunun için mi ta buralara geldin?
This is why you came down here.
Bunun için mi gizli tuttunuz?
That's why you've kept it such a secret.
Bunun için mi?
Is that why you're?
Bunun için mi yemeğe davet ettiniz?
Please. Is that why you asked me for this dinner?
Güvenliğimizi bunun için mi tehlikeye attın?
And for this you compromise our safety?
Bunun için mi onunla yattın?
You fucked him for that?
Sana yardıma geldim, özgürlüğümü, karımı çocuklarımı bunun için mi riske attım?
I came out here to help you, to risk my fucking freedom and my wife and my children for this?
Beni buraya bunun için mi davet ettin?
Is that why you invited me to this place?
Bunun için 18 yıl yatmıştı, değil mi?
18 years it took to get it right?
Bunun için beni mi suçluyorsun yani?
You-you're accusing me of hurting her?
Bunun için gerçekten minnettarım ama... nereden geldiğini bilmemem gerekiyor değil mi?
Not that I'm anything but grateful, I don't wanna know where this came from, do I?
Bunun için hayatını riske etmeye değer mi?
Willing to risk your life for it?
Bunun senin için nasıl bir şey olduğunu bilmediğimi mi sanıyorsun?
You don't think I know what it was like for you?
Bunun için üzgünüm doktor, aramız iyi mi?
Oh, hey, hey. I'm so sorry about this, doc.
Bunun için bir tedavi yok, değil mi?
There's no cure for this, is there?
- Bunun için beni mi suçluyorsun yani?
- You're blaming me for this?
Bunun icin dogru bir adam mi var?
( Teeth clenched ) What, there's a right guy for that?
Skipper bunun için yaşıyor, değil mi?
Skipper lives for this, right?
En başta da sen bu işe bunun için girmedin mi bir fark yaratmak için, öyle değil mi?
And that's why you wanted to get involved in the first place, to make a difference, right?
Matem elbiselerinin içindeyken ve pizzalar havada uçuşurken ve de sen domates sosuyla kaplanmışken ve de sen bunun senin için mi yoksa arkadaşın için mi olduğunu bilmezken "Pizzayı seviyorum" demek, seni kurtarmayacaktır.
When you're in the weeds, and the pizzas are flying, and you're covered in tomato sauce, and you don't know if it's yours or your buddy's, "I like pizza" will not cut it.
Bunun yalnızca bir defaya mahsus olduğu için sizi yargılamamamız gerektiğini mi düşünüyorsunuz?
And you think we shouldn't judge you because it was just this one time?
Bilimadamları Oort Bulutunda benzer sıkışıklığı gördükleri için bunun suçlusu Nemesis olabilir mi?
Since scientists see similar congestion in the Oort Cloud, could Nemesis be the perpetrator?
Mutlaka bunun için ilaç falan bir şeyler vardır, değil mi?
Look, there's gotta be a pill out there or something, right?
Bunun için gelmiştiniz değil mi efendim?
Sir, are you here today on some other business?
Peki bunun için de çok erken mi?
Well, is it too soon... for this?
- Bunun için biraz erken, değil mi?
It's a bit early for that, isn't it?
Ayrıca, böyle söylemek hoş değil biliyorum ama şirketteki konumları için kavga etmelerindense bunun için kavga etmeleri daha iyi değil mi?
And roughly speaking, it's better than them fighting over something else.
Bunun benim için bir anlam ifade etmesi mi gerekiyor?
Is that supposed to mean something to me?
- Bunun için mi?
Yep.
Bunun için biraz geç, değil mi?
Little late for that, isn't it?
Oh, bunun için de mi ödeme yaptım?
Oh, did I pay for this?
Kardeşim bunun için öldü, öyle mi?
My brother died for this. For what?
Şu anda bunun için uğraşıyoruz, değil mi?
Things just worked out exactly how they're supposed to, didn't they?
Bunun için de beni mi suçluyorsun?
Wow! You're actually blaming me for this one too?
Bu bunun için, öyle mi?
This for that, right?
Bunun için bilgisayar kullanıldığını biliyorsun, değil mi?
You know they have computers tor that, right?
bunun için üzgünüm 144
bunun için çok üzgünüm 39
bunun için teşekkür ederim 20
bunun için 111
bunun için endişelenme 65
bunun için üzülme 17
bunun için özür dilerim 49
bunun için buradayım 33
bunun içinde ne var 30
bunun için zaman yok 17
bunun için çok üzgünüm 39
bunun için teşekkür ederim 20
bunun için 111
bunun için endişelenme 65
bunun için üzülme 17
bunun için özür dilerim 49
bunun için buradayım 33
bunun içinde ne var 30
bunun için zaman yok 17
bunun için zamanım yok 26
bunun için vaktim yok 19
bunun için çok geç 46
bunun için buradayız 21
bunun için geldim 19
bunun için zamanımız yok 31
bunun için vaktimiz yok 17
michael 2337
michele 109
michèle 40
bunun için vaktim yok 19
bunun için çok geç 46
bunun için buradayız 21
bunun için geldim 19
bunun için zamanımız yok 31
bunun için vaktimiz yok 17
michael 2337
michele 109
michèle 40