English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ L ] / Lanet şey

Lanet şey tradutor Inglês

2,356 parallel translation
Bu lanet şey sarhoş etmiyor da kafanı güzel yapıyor.
Damn, you get more stoned than drunk from this shit.
Neddir bu lanet şey...?
What the fuck...?
Lanet şey olması gerektiği yerde duruyordu.
Son of a bitch stayed where he was supposed to.
Bu lanet şey de ne, Hans?
What the fuck was that, Hans?
Bu lanet şey de ne?
What the hell is that?
- Lanet şey yazmıyor ki.
'You killed...'Doesn't bloody work.
Bu lanet şey... nasıl...?
How in the... hell...?
Ama bu lanet şey nasıl çalışıyor?
But how do I start this damn thing?
O lanet şey de ne?
What the fuck is that?
Bu lanet şey oldukça becerikli.
The damn thing is tricky.
O lanet şey direkleri devirdi, kabloları parçaladı, stüdyomu paramparça etti.
That damn thing tore out a bunch of poles, ripped out a bunch of wires, took everything off the roof of my studio.
- O yüzündeki lanet şey de ne?
- What the fuck is on your face?
Bu lanet şey neden çalışmaz?
Why does this thing never bloody work?
Her şeyden önce, uçağın hiçbir şeyini eksik bırakmayacaksınız, çünkü lanet şey uçacak.
First of all, you leave out anything that ain't the plane... because the damn thing has got to fly.
- Uh-oh. - JJ. Bana Şu lanet şey konuştuğun şey hakkında bi kaç ipucu vericekmisin?
Are you going to give me some kind of fucked up hint what you're talking about?
( Cookie ) Kurabiye canavarının bile bilmesine. "schtum" için zaman olduğunda, diğer yandan bu lanet şey pervaneyi söküp koparacak.
Even the Cookie monster knows when it's time for schtum, otherwise the shit's gonna dismantle the fan.
Lanet şey bir telefonla konuşmalarımızı kaydediyordu.
DAMNHING HAD AN APP ON IT THAT TURNED IT INTO A RECORDER.
Bu lanet şey tümden yorucu zaten.
It's all a bit fucking tiring.
Hangi lanet şey bu gibi izler bırakır?
What the hell would leave marks like that?
Robin, bak şaka yapmıyorum ; aslında duymanı bile istemem çünkü ciddiyim hayatın boyunca hiçbir şey bu kadar komik gelmeyecek ve sen bunu başta dinlediğin için kendine lanet edeceksin.
Robin, I am not kidding you. I almost don't want you to hear it, because seriously, for the rest of your life, nothing else will ever be as funny and you will curse yourself for agreeing to ever hear it in the first place.
Ve Katrina, lanet olası şey lotoyu tutturmak gibiydi.
And Katrina was like winning the damn lottery.
Hayır, umurumda olan tek şey o lanet bütçeyi okumayı planlayıp ya da planlamadığın ve bana sermaye sağlaman.
No, what I care about is whether or not you're planning on reading the damn budget and funding me.
Bu kadar şey, lanet çılgın bir hayalet için miydi?
All for some fucking crazy ghost?
Bunun nasıl bir şey olduğunu anlayabiliyor musun? Bu sanki lanet olası Nobel ödülü gibi bir şey.
Do you realize- - this is like- - this is like Nobel Prize shit.
Bu şey... Bu şey büyüyecek yeryüzünden lanet olası aya kadar adamım!
This is- - this is bigger than landing on the motherfucking moon, man!
Herhangi bir şey aldın mı? Hayır, lanet fıskiyeler açık.
I saw a bunch of people going in the house.
Lanet olası hiçbir şey.
Not a goddamn thing.
Her lanet olası şey...
Every damn thing...
Söylemek istediğim şey, lanet olası hayatım hakkında.
I could say that about my whole damn life.
Sanırım lanet karaciğerim, çünkü karaciğerler hakkında hiç bir şey bilmem.
I think it's my fucking liver,'cause I don't know anything about livers...
Seni lanet paran benim için hiçbir şey ifade etmiyor. Çünkü onu kullandığınız şeyler anlamsız ve aptalca.
Your fucking money doesn't mean anything, because all you use it for is stupid and senseless shit!
O lanet olası iki saattir yaptığın şey bu mu?
Is that what you took two fucking hours doing?
Senin lanet paran hiçbir şey ifade etmiyor!
Your fucking money doesn't mean anything!
Bu lanet olası hiçbir şey!
It's bloody nothing. this!
sana söylüyorum.Bu şey lanet olasıca güzel
I'm telling you. That is fucking good shit!
- Bu anlaşılabilir bir şey. - Lanet olası şeyler.
- And if so...
Bak, dünyada isteyeceğim son şey bu lanet herifin yaşamasıdır ve bunun için aileme yalan söylemek, ama Sylar tekrardan Nathan Petrelli olmalı!
Look, the last thing in the world I want Is to see that son of a bitch still alive, And I have to lie to my family about it.
Misal, selam, ben Eli Wallace, yaşım 25, şu an işsizim ve gelecek nesillerin hatrına, söylemek istediğim şey, çek o iğrenç ellerini üzerimden, lanet olası maymun!
Like, hi, I'm Eli Wallace, I'm 25 years old, I'm currently unemployed, and just for posterity's sake, I'd like to say, take your stinking paws off me, you damn dirty ape!
Lanet olsun Henry, bir şey söyle ve at şu topu.
Henry, goddamit say something and toss the ball.
Lanet olsun... Üzerinde başka bir şey var mı?
- You got anything else on you?
Böyle lanet bir şey de nasıl oldu?
How the hell does something like this happen?
Lanet olası herkes nerede? - Onlara bir şey mi oldu?
Something happen to them?
Lanet bir vampirsen eğer, her şey iyileşir.
I mean, everything heals when you're a goddamn vampire.
Lanet olsun! Bu hayatımda duyduğum en üzücü şey.
Damn, that's the saddest thing I've ever heard in my life.
Şey, kesinlikle lanet Mayalılarla ilgili konuşmamıştık!
Well, we certainly didn't talk about the damn Mayans!
Bu lanet şey de ne?
What the hell's this thing?
Lanet olası güvercinler hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
I don't know anything about any cockadoody pigeons.
Bu lanet durum ihtiyacımız olan son şey, Bill.
It's the last thing we fucking need, Bill.
Lanet olsun neden bir şey yapmıyorsun?
Damn, why don't you do something about it? !
Evet, lanet kürdan dışındaki her şey.
Yeah, everything except the damn toothpick.
Artık geceleri şu lanet devaynasının karşısına oturuyorum ayıklanmaya ihtiyacı olmayan şeyleri çekiyorum ve karşımda beni izleyen tek şey kocaman, büyük, yaşlı bir yığın.
I sit in front of that damn magnifying mirror and pick at things that don't need to be picked, and all I see staring back at me is a big pile of old.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]