English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ L ] / Lütfen bana

Lütfen bana tradutor Inglês

13,509 parallel translation
Caroline, lütfen bana iyi olduğunu söyle. Söyleyemem.
Caroline, please tell me you're okay.
Lütfen bana bu sihre olan çoşkunuza rağmen bana davada ilerlememize yardım edecek bir şey bulduğunuzu söyleyin.
Please tell me that despite your enthusiasm for magic, you have discovered something of value that can help move this case forward.
Lütfen bana olanları anlat.
Please tell me what happened.
İlk başta, özür dilerim. Ama lütfen bana kızma.
First of all, I'm sorry, but please don't be mad.
Lütfen bana Logan'ı gördüğünü söyle.
Please tell me you saw Logan.
Ve her ne ise, bebeği de etkiliyor, o yüzden lütfen bana söyle.
And whatever it is, it's affecting the babies. So please tell me.
Elinizden geliyorsa lütfen bana yardım edin.
Please help me if you can.
Seth, lütfen bana yardım et. Çok üşüyorum.
Oh, Seth, please help me, I'm so cold.
Lütfen bana güven.
Please, just trust me.
Öyleyse lütfen bana yardım et.
So, please, help me.
Artık biri lütfen bana olup biteni anlatabilr mi?
Will somebody please just tell me something already?
Lütfen bana açıklar mısın Deepwater Horizon alarm sistemi kuruldu mu?
Can you please explain to me how the Deepwater Horizon's alarm system is set up?
Lütfen bana bir iyilik yaparmısın
Can you please do me a favor?
Lütfen bana merhamet et!
Oh, Christ have mercy on me!
Elvis, lütfen bana yardım et.
Elvis, please. Help me out here.
Bu işler bittiğinde, zira elbet bir gün bitecektir şekerim lütfen bana hatırlat da az evvel Westwood'un vitrininde gördüğüm çizmeleri alayım.
When this is actually over, and it will actually be over one day, darling... will you please just remind me... to go back for the boots I just saw in Westwood window.
Hayır, lütfen bana ölümüne öğretme.
No! Please don't teach me to death!
Lütfen bana chi'de ustalaştığını söyle.
Please, tell me you've mastered chi.
Lütfen bana yardım edin.
Please help me.
Lütfen bana yardım edin.
Help me, please.
- Lütfen bana Jenny de.
- Oh please, call me Jenny.
Lütfen bana öyle bakma.
Please don't look at me like that.
Lütfen bana hayal gördüğümü söyleyin.
Please tell me I'm hallucinating.
Lütfen bana zarar verme!
Please leave me be!
Lütfen bana öyle deme.
Please don't call me that.
Tanrım lütfen bana yardım et.
God, please help me.
Hepiniz lütfen... sadece bana güvenin.
All of you, please just... trust me.
Max, bana bak lütfen.
Max, turn around and look at me.
İkincisi, bana arkadan viski bardağı getir misin lütfen?
Uh, two, could you get me some lowball glasses from the back, please?
Lütfen... Bana inanmalısın büyükanne.
Please...
- Bana Bic de, lütfen.
- Call me Bic, please.
Lütfen topu bana atma.
Please don't throw me the ball.
Tüm çalışanlar her ne yapıyorsanız,... durun ve dikkatinizi bana verin lütfen.
All employees, no matter what you're doing, please stop and lend me your full attention.
Dikkatinizi bana verir misiniz lütfen?
Can I have your attention, please?
Lütfen, Belediye Başkanı Bradley! Bana inanmak zorundasınız.
Please, Mayor Bradley, you have to believe me.
- Bana Roberto deyin lütfen.
- Call me Roberto, please.
Lütfen dokunma bana.
Please don't touch me.
Lütfen acı bana!
Please have mercy.
- Lütfen. Bana bir şey yapmasın.
- Please don't let him hurt me.
Lütfen ne yaptığını bana söyle!
Please just tell me what he's building!
Bana iki dakika verin lütfen.
Give me two minutes, sit down.
Ve lütfen, bana Pete de.
And please call me Pete.
Dikkatinizi bana verir misiniz lütfen.
May I have your attention, please.
- Lütfen, telefon ettirir misiniz bana?
- Please, will you let me have my phone call?
Eğer, bana adını verebilir misin lütfen?
- Can you give me your name, please?
Bir şey söyle lütfen! Yardım et bana!
Say something, please!
Lütfen Tanrım, yardım et bana.
Please, God, help me.
- Lütfen, tanrım, söyle bana.
- Please god, tell me.
Bana yardımcı ol lütfen.
Can you help me out?
Bana kızgın olduğun için üzgünüm, ama sana yalvarıyorum lütfen evden çık!
I'm Sorry, I get that you're mad, but I'm begging you please, get out of the house!
Lütfen, bana inanmak zorundasın.
Please, you have to believe me.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]